44《Sen Benimsin》

247 32 0
                                    

"Bana bakın çocuklar" bedenini şeytan bedenine dönüştürdü. Tüm sınıfa orta parmak çekip "Hani insan dışında ırk yoktu! Alın size kapak olsun!" Eliyle kapak çekerken müdür camın kenarında eliyle yüzünü kapatıp başını salladı.

Gökyüzüne bakıp "Tanrım onu neden bana yolladın ?" diyemeden edemedi acı bir şekilde.

Makyajın etkisi kalkmış, ortaya kusursuz bir yüz çıkıvermişti. Kırmızı gözler mücevher gibi parıldıyor, siyah kanatları sınıfı kaplıyordu. Siyah kanatlarının arasına karışmış ateş rengi parlak tüyler, siyah elbisesi...

Müdür Bir anda fark etti, bunu görür görmez titreyen bacaklarına engel olamayıp yere düşerken "O...o... gerçek" diye mırıldandı korkuyla.

Uzun zaman önce duyulan şeyden haberdardı. Şuanki yönleyici cehennemi kuran asıl kişiydi. Bu sözler gerçekti. Bu da müdürü daha da korkutuyordu.

Öte yandan öğrenciler dut yemiş bülbüle dönerken, kızlar Shura'nın suratından gözlerini çekemiyordu.

Evet, Shura hala erkek bedenindeydi.

Kızlar kalplerini tutarken Ayuan'ın gözleri karardı. Ölümcül bir niyetle baktı sınıftakilere.

Tabi güzelliğin işlemediği, Shura'dan hala nefret ettiği Jehin ve Gehan da vardı.

Öte yandan Shura maskeyi silerek "Bu maskeyi sizi gıcık etmek için takmıştım. Uyuz olduğunuza göre artık takmama gerek yok" diyerek maskeyi çöpe attı.

Sınıf "..."

Çok açık sözlü ve gıcık bir öğretmendi.

Sınıf gevezelige başlayınca Shura herkesin ağzına bant tıkıp "Ben burada heykel miyim de görmezden geliniyorum" dedi memnun olmamış bir şekilde.

"Neyse hoca benim, lider benim. Haliyle size istediğim dersi de veririm." Derken suratı aniden gülümsedi.

Çirkin maske olmayınca epey çekici yüzünü gören kişiler daha da büyüleniyordu. Lakin bir süre içinde öğrenciler bu kişinin tam bir şeytan olduğunu anlayacaktı!

"Bunu yapamazsınız. Müdür buna karşı çıkar" dedi Jehin. Shura ilgiyle pencereden onları dikizleyen müdüre bakıp "Öyle mi ?" diye sordu. Müdür titreyen sesine engel olamayarak "Ne haddime" dedi.

Shura memnun olmuş bir şekilde başını sallarken Jehin sinirle ellerini sıktı. Tırnakları etine geçerken gözleri kan bürüdü.

"Öyleyse" sınıfa bakıp çenesini kaşıyarak düşündü.

Bu arada hala şeytan formunda kaldığını fark ederek insan haline geri döndü. Makyajsız suratı hala dikkat çekiciydi.

"Ders tarih olduğuna göre" birisinin masasının üzerindeki kitabı alıp inceledi.

Suratını buruşturup "Bu ne be ?" dedi. Tüm kitapları aynı anda yakıp "Bu kitaptakileri unutun. Ben size en genel tarihi kısaca özetleyeyim." derken solunda kitap belirdi.

Cehennemin ikinci katı İlizyon'u etkinleştirerek "Bakın şimdi" dedi. Çevre aniden değişti. Sınıf ortamı değil de, bir sokak belirdi.

"Burası bu yerin milyonlarca yıl önceki hali. İlk olarak teknoloji denen şey yaygındı." Yolda gelip geçen kişilerin kulaklıklarını ve telefonunu göstererek "Daha sonra teknoloji daha da gelişti. Nüfus sayisi arttı ve insanlar uzaya dağıldı. Çeşitli gezegenlere yerleşerek yaşamını devam ettirdiler" ilizyon ile kat tekrar değişti ve çeşitli gezegenler gösterildi. "Uzaya ortak dil olarak Âlem adı verildi." diyerek devam etti. "Devletlar yanı sizin deyiminizle krallıklar parçalandı. Bir süre sonra insanlar gruplanmacı bir yapı sürmeye devam etti. Gen ve Dna değişimi ile farklı farklı ırklar çıktı lakin zamanla bu ırklar tükendi. Şuan günümüzde devam edilen bilinen 10 resmî ırk, bir de gizli ırk bulunmakta"

İlizyon tekrar değişti. "Melekler" dediğinde Cennetin bir kısmı ve meleklerin bir kısmı gösterildi. "Şu anki günlük hayatlarını gözlemliyorsunuz" dedi.

Ardından tek tek diğer ırkları gösterirken en sona kendi ırkını bıraktı. "Bu da şeytanlar. Ben şeytan ırkının asıl kurucusuyum" dediğinde ilgiyle dinleyen herkesin suratı değişti.

Milyonlarca yıl önceden bahsediliyor. Karşısındaki çocuk görünümlü kişi o kadar yaşlı mıydı?

"Bakmayın be öyle, tamam şeytanım ama şuan doğru söylüyorum" diyerek devam etti."Shurin Lanesy. Shura, Shi La... pek çok ismim var. O kadar uzun yaşadım ki hatırlayamıyorum bile" dedi başını sallarken. İlizyon' u devre dışı bıraktığı anda zil çalmış ve ders sonlanmıştı. Shura "Bu günlük bu kadar" dediğinde içeriye Yifan girdi.

Sınıfa bakmadan kolunu tutup Shura'yı çıkarırken sınıftaki kızlar Yifan'a takıntıyla baktı. Shura ve Yifan'ın görünüşü cidden üst düzeydi.

Jehin ve Gehan bile Yifan'dan büyülendi.

Öte yandan Yifan sonunda sınıftaki kızların Shura'ya yiyecek gibi bakmasına dayanamayarak onu sınıftan çekip çıkarttı. İçinde sönmeyen bir ateş...

Kimsenin olmadığı bir köşeye çekip ona dikkatle baktı. Kaşlarını çattı, derin nefes alıp sakinleşmeye çalışarak "Yüzünü gösteremezsin" dedi.

"Niye ?" Shura anlamamış bir biçimde ona baktı.

Yifan ağzını açtı ama konuşamadı. Kelimeler boğazına takıldı.

Niye mi ?

Çünkü o kızlarım sana öyle bakmasını sevmiyorum.

Onların senden hoşlanmasını istemiyorum.

Çünkü bu hoşuma gitmiyor.

Çünkü senden hoşlanıyorum.

Çünkü seni kıskanıyorum...

Ağzını geri kapatarak söyleyeceklerini yuttu, ona bir süre baktıktan sonra ayrıldı.

Shura "..."

Bunun derdi ne be ?

Arkasından baktım.

Abim sınıfa geldiğinde tüm kızların dikkatini çektiğini fark etmiştim. Özellikle şu uyuz olduğum Jehin ve Gehan kardeşleri bile.

Abim nereye gitse ilgi çeken biri olmuştu.

İçime bir ateş düştü.

Abi...

Ben çok sahiplenici biriyimdir.

Seni öyle kimseye vermem.

Sen benimsin.

-Devam Edecek-

🔹️❕HAYALET❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin