45《Lanet üç harfli...》

227 27 0
                                    

İkinci ders başlamadan önce Ayuan'ı bir köşeye çekip o zamanın bir yanlış anlaşılma olduğunu açıkladım. Sonuçta ay ışığı madenimi nasıl kaybedebilirdim ?

Ders başladığında bu sefer hangi dersi işlemem gerektiğini düşünerek müfredata baktım. Müfredat dışında neredeyse hepsini yırtıp atmıştım. Ders...

Beden eğitimi idi.

Aslında öyle kafama estiğince bir şey öğretmek de olmuyordu. Belli bir düzene girmeli ve öyle bir şeyler öğretmeliydim çocuklara.

Eh, şimdi nasıl olsa bir tek o kendi minik dünyalarında tek olduğunu bilmiyorlar ya, ona şükür. Kuyudaki kurbağa gibi. Gökyüzünü gördüklerinden ibaret sanmaları zihinlerini oldukça kısıtlardı.

Düşüncesiyle çenemi kaşıdım. Şimdi bu kişilere neler öğretmeliydim?

Gücü ve bilgiyi. Bu iksi en temel ve şart olandı.

Peki ilk güç mü, bilgi mi?

Sınıfa baktım.

Bunu sınıfa bırakacaktım.

"İlk neyi öğrenmek istersiniz ?" diye sorduğumda dikkatle düşünüp cevap verdiler.

"Biz güçlü olmak istiyoruz"

"Sınırlandırılmak istemiyoruz"

"Bilgi konusunda eksik olup da tek bir pencereden bakmak istemiyoruz dünyaya"

"..."

Haklılardı.

Ama...

Şimdilik temel şeylerden başlamak en iyisiydi.

"Bilgi de güç de çok önemli. Size ilk olarak hayatta kalabilmenizi saglayacak bilgiler öğretecegim. Güç de bilgi de hayatta kalmak için çok önemli."

Çenemi kaşıyarak devam ettim. "İlk temelden başlayacağınıza ilk olarak hayatta kalma eğitimleri alın. En ağırdan başladım ama olsun. Tecrübe de çok önemli."

Işınlanma'yı kullanarak "Bu batı bir orman" dedim. Onları ormanlık bir alana getirdim.

"40 dakikalık ders süremizde size beden eğitimi olarak uygulamalı eğitim vereceğim. İlk olarak bedeninizi güçlendirmelisiniz. Ardından hız ve çeviklik unsurundan başlayacağız. Kaba kuvvette güclendiğinizde bedeninizdeki büyüyü güçlendireceğiz. Ardından savaş stillerine yoğunlaşacak, teknik ve strareji öğreneceksiniz. Ardından kendi stilinizi, kendinize uyan en iyi savaş biçimini oluşturacaksınız. Şimdi ilk olarak güç'ten başlayarak ilerleyelim" diyerek yerdeki ağırlıklara işaret ettim.

"1,5 kg el ve ayak bileklerinize, 5 kg göğüs ve sırt gövdenize. Bunları takın. Şimdilik en basitinden alışalım" herkes takmaya başladı.

Sınıf ilk başta itiraz edip sorun çıkaracaktı ama bu öğretmenin öğretme işi çok tuhaf ve ilgi çekiciydi.

İlk olarak sıkıcı değildi. Eğer bu öğretmene sorun çıkartırlarsa öğretmen de giderse sıkıcı bir başka öğretmen gelmez miydi ?

İkinci olarak dersleri gerçekten öğrenmek istedikleri ve gerçekten ihtiyaçları olan bir şeydi.

Son olarak müdüre bile söz geçiren biriydi. Üst rütbeli biriydi. Cehennemin kurucusu, böyle büyük biri onlara gelmiş direk ders veriyordu ? Aptal değillerdi ve bu fırsatı geri tepmeyeceklerdi.

Shura ağırlığı takan herkese bakarak "İlk dersimiz güçlenmek olduğuna göre bedeninizin sınırlarını zorlamak çok önemli. Bu ağırlıklarla bu ağaçlara tırmanıp inme hareketini 100 defa yapmadan kimse ayrılamaz"

🔹️❕HAYALET❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin