17《İhanet》

234 29 0
                                    

Li Shi Rui'yi ziyarete gittiğinde Rui Shura'yı görmek adına ısrar edince ikisi el ele tutuşarak Shura'yı aradı.

Shura'nın alışkanlıklarını iyi bilen biri olarak Li Shi onu bulmakta zorlamamıştı.

Suratını ekşilterek elindeki bardağa bakarken Shura, "Ne oldu ?" diye sormadan edemedi Li Shi.

Shura surat aşıp "Tadı madı kalmıyor artık. Buradakiler çok kalitesiz!" dedi üzüntüyle.

Li Shi "Bildiğim bir içki var elimde. İster misin ?" Bu içkiyi ona Ye Qin, Shura'dan uzak durması adına rüşvet olarak vermişti. Hiç düşünmeden kabul etti. Sonuçta ikisi kardeşti, öyle ilişkileri yoktu ve bedava şeyi kim istemez ?

Hem de Ye Qin, kabul etmezse öldürecekmiş gibi bakıyordu.

Shura ilgiyle "Yolla bakalım" dedi.

Rui usluca kenarda otururken, Shura yeni içkiye ilgiyle baktı.

Üstündeki yazıları görünce hafif hatırladı. Bu kareli harfleri bir yerde görmüştü ama nerde ?

Ardından içkinin cazibesine kapılıp bunu boşverdi. Eğer konu üzerinde dursa idi bu harklerin Yifan'ın sürekli uğraştığı belgelerdeki harfle aynı olduğunu hatırlayacaktı. Lakin boşverip geçti.

Kapağı açılır açılmaz hafif koku tüm odayı sarıp tüm kokuları alt üst etti!

Neredeyse çoğu kişinin ilgisi bu kalite kokan içkiye yöneldi.

Shura burnunun ucundaki hafif taze kokuya resmen aşık oldu!

Ah hatırladı!

Bu koku, abisinin kokusu!

Ona yaklaştığında onu sarhoş edecek o tatlı güçlü aroma!

Hayır, hayır. Abisinin kokusu daha bir özeldi. Daha kalitelisi gibi!

Homurdandı, ondan alkol manyağı olduğunu bilmesine rağmen böyle kaliteli bir şeyi nasıl saklayabilirdi ?! Gelince gösterecekti ona gününü!

Bu içkiyi bardağa döktü, ışığın altında cam gibi temiz, simli bir parıltı ile bembeyaz parıldayan bu içkiyi biraz daha kokladı.

Nedensizce abisini özledi.

Sonra bu yarım bardağı yudum yudum içti. Hazine gibi...

Tabii ki hazineydi, o kadar alkol aramasına rağmen ilk defa böyle bir lezzet tadıyordu! Haberi bile yoktu!

Ve şimdi eline geçmişti lakin sadece 1 kutuydu.

Kutusu bile hazineydi şuan onun için!

Bu içeceğin geri kalanını bulmak adına şişesi saklanmalıydı!

-5 dakika sonra

Shi La hıçkırıklar eşliğinde masaya yığılmış, kıpkırmızı suratıyla sarhoş bir şekilde mırıldanıyordu.

Kabul edemiyordu, yarım bardakla nasıl yıkılabilirdi ? Nasıl sarhoş olabilirdi!!

"Hıck! Sarhoş olmam ki ben...hıck...hıck...ben ? Ben yüce lordum hıck! Hiçbiğr içki beniğ sarhoş edemeğeğz...hıck!"

Rui "..."

Rui tuhafça Shi La'nın sarhoş haline baktı. Li Shi de güldü, şefkatle karşısındaki sarhoşa baktı.

"Rui"

Rui Li Shi'ye bakınca, Li Shi biraz çekingenlik gösterdikten sonra konuştu.

"Shi La'nın zayıf noktası çocuklardır. Yani ondan bir şey istediğin sürece reddetmeyecek..."

Bu sözleri hafif bir hüzünle söyledi.

Bir süre sessizlik oldu.

Rui hüzünlü haline bakınca merakına dayanamayarak mırıldandı "Neden özellikle çocuklara bu kadar iyi ? Canını istese verecek kadar..."

Li Shi Rui'nın mırıltısını duyan Li Shi daha da hüzünlendi.

İç çekti ve Rui'ye bakarak ciddiyetle "Ondan seytan olduğu için asla nefret etme, güçlü ve umursamaz görünebilir lakin çok kırılgan" diyerek devam etti.

"Shurin çocukları reddedemez, en çok sinirlendiği şey çocukların masumluğunun kirletilmesidir. Kısaca çocuklara zarar veren birini asla bırakmaz."

Rui'yie gülümsemeyle bakarak devam etti.

"Bu nedenle seni gördüğü ilk anda sana yakınlaştı"

Rui sorgulayıcı bir biçimde Li Shi'ye bakıp "Ama bana çocukların neden onun zayıf noktası olduğunu söylemedin" dedi.

Li Shi dondu.

Yutkundu ve hüzünle ilk defa kalbindeki bu sırrı birine açtı.

"Sana bir soru sormak istiyorum" dedi Li Shi boynu bükük bir şekilde.

"Sence Shurin en çok kimden nefret ediyor ?"

Rui bir an sersemledikten sonra kendine gelerek cevap verdi "Çocuklara zarar verenlerden?"

Shi La başını salladı ve konuştu. "Hayır ama yaklaştın" diyerek devam etti.

"Shurin en çok kendinden nefret ediyor"

İfadesiz yüzü ilk defa bir duygu, bir kırgınlık belirtisi gösterdi çocugun.

Li Shi devam etti "Shurin en çok kendinden nefret ediyor çünkü onun doğumu katledilen masum çocukların ruhlarıyla harmanlandı"

"O en çok kendinden nefret ediyor çünkü onun doğumu, çocuklara yapılan zulmün ispatıydı"

"Ve o bu ispat olmaktan..."

"Bu tür olaylardan"

"En başta da kendi doğumundan nefret ediyor"

Li Shi duraksadı. Ardından şunu da eklemeden geçemedi.

"Ayrıyetten katledilen masum şeytan çocukların değil, katledilen her ırkın çocuklarının canlarından ete kemiğe büründü"

"Bu nedenle çocuklar bir, ırkçılık ikidir onun için. Geçilmez sınırları sadece kendi çevresiyle sınırlı değil kısaca"

"Bu şeylere asla tahammülü yoktur"

Rui Shi La'ya baktı.

Kalbinde bir baskı vardı, gözleri kızardı.

Derin mavi gözleri sadece Shi La'yı görüyordu.

Mavi gözleri kararlılık belirtileri gösterdi, kalbine fısıldadı " Onu koruyacağım"

Li Shi gülümsedi.

Shura hıçkırarak "Beğn kendimiğ korurum! Beniğm ihtiyacım yoğk kimseye, hıck!" dedi bulutlu gözlerle.

Rui gülümsedi.

Bir süre sonra "Ben tuvalete gideceğim" diyerek kalktı. Li Shi "Seni götüreyim" dediğinde keskince reddetti Rui "Ben çocuk değilim"

Rui'nın gittikçe uzaklaşan minik bedenine bakarken gülümseyen yüzü gittikçe ifadesizleşti.

"Üzgünüm abla" diyerek fısıldadı kulağına.

-Devam Edecek-

🔹️❕HAYALET❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin