06《Sıcak bir his》

269 38 2
                                    

Uykudayken bilinç gölüne gittiğim zamanı tekrar gördüm.

O zaman kadına kendim hakkında her şeyi öğrenmek istediğimi söyledim.

Kadın bana tereddütle "emin misin ?" diye sormuştu.

Hiç tereddüt etmeden kabul ederek kendim hakkındaki her şeyi hatırladım.

Her şeyi.

Bilinç Gölündeki kadının tereddütünün nedenini şimdi anlıyordum.

Ben eğer kendim hakkında gerçeği bilmesem normal bir insan olacak, normal biri olarak mutluca yaşayacaktım.

Bu dünyaya nasıl mı geldim ?

Yapmamam gereken bir şey yaparak.

Birkaç kişi hakkımdaki gerçeği ögrendi. Urmalin bunların arasında mı bilmiyorum.

Ben, şeytan halkını ortaya çıkararak bir günah işledim eheheh...

Cehennemi kurarak!

Nefret ediliyorum.

Öldürülmek isteniyorum.

Onların cezasından kaçmak ve artık normal biri olarak yaşamak istedim.

Bilinç gölünün efendisi...

En başından beri bendim.

O kadın hafızamı silen kişiydi, şimdi bana hafızamı geri veren kişi yine o oldu.

Anında hafızama kavuşamasam da yavaşça kavuştum.

Peki ya kavuşmasaydım ?

Bir insan olarak yaşayacak, bu dünyanın güç kuralları ile qi enerjisine yoğunlaşacak ve ömür boyu meditasyon yapıp enerji çekerek yaşayacak, kademe kademe atlayarak güçlenecek, bir ustaya sahip olacak ve gerçekte olmayan o 'aileme' kendi ailem sanarak ailenmiş gibi davranacaktım. Yalanlarla...

Lakin gerçek tam tersi.

Kimi kandırıyorum ben ?

Ben kimsesizim.

Ben yalnız, ben ailesizim.

Nefret edilen, öldürülmek istenen, herkesin gözünde lanet olasıca bir şeytan Lordu.

Diğer 9 Lord ve çevremdeki herkes aslında benim asıl şeytanlığın başlangıcı olduğumu bilseydi hahahah....

Kesinlikle kötü itibarım, level atlayacaktı.

Ah...

Nefes verdim.

Ne tuhaf...

Bir hayat.

Yük dolu.

Bana daha da sıkı sarılan kollara bakarak "Abi artık bıraksan diyorum, nefes alamıyorum" dedim.

Hareket etmedi.

"Abi iyiyim merak etme, hala kafayı yemedim. Aklım başımda"

Bana daha da sıkı sarılıp başımı okşadı.

Ah, güzel kokuyor. Gerçekten abim benden daha güzel kokuyor.

"Abi beni seviyor musun ?" Yastıktan başını bana çevirip yanağını sıkarak "Her zamanki gibi narsistsin" dedi.

Sıktığı yanağımı okşayarak "Ne yani, sevmiyor musun ?" dedim.

Bana beyin özürlüsüne bakıyormuş gibi bakınca "Tamam tamam, yanlış anlaşılma" dedim.

Anastasia, galiba Ye Qin'i bana aşık sanarak mı verdi cenneti ?

Yani hala bahsi kazanmadım mı ?

Eh aman boşver, o öyle sansın.

Verilen mal geri alınmaz ehehheheh...

Boynuma sarılan kolunu tutup ona bakarak sordum "Abi beni nasıl buldun ?"

Yüzü kararak bana baktı.

Sessizdi.

Eh ?

Ne oldu ya ?

Yanağımı daha da sert sıkarak "Beni terk ettin" deyince suskun kaldım.

Eh...
He he he...

"Üzgünüm abi"

O zaman ona bir amaç ile yaklaşıyor olabilirim lakin şuan herhangi bir amacım yoktu.

Onun da bir amacı yok.

"Abi niye ısrarla beni kovalıyorsun?" Bunu soramadan edemedim. Davranış sebebi beni anlamsız kılıyordu. Benden başka milyonlarca kişi vardı. Niye ben ? Bir sürü ona 'kardeş' olacak kişi bulabilirdi halbuki...

Saçlarımı okşayıp bana nazikçe baktı.

Mavi cam gibi gözlerinde kendi yanılsamamı gördüm, yalnız ben vardım.

"Sen benim tatlı kardeşimsin" dediğinde bedenimi bir his sardı, bu his benim titremeye sebep oldu.

Tatlı...

İlk defa böyle anıldım.

Tatlı ha...

Gözlerim ıslandı sebepsizce.

Ona daha da sıkı sarılıp "Abi" dedim.

Yanında birisinin olması iyi hissettiriyor.

Bu kişi...

Benden korkmuyor.

Benden nefret etmiyor.

Tam aksine, her ihtiyacım olduğunda bana yardımcı oluyor.

Tuhaf bir his bu.

Sıcak bir his.

Hoşuma gidiyor.

-Devam Edecek-

🔹️❕HAYALET❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin