24《"Gitme!"》

239 35 1
                                    

"Muhafızlar, çıkın öne"

Her bir katın muhafızı, kendi katının özellikleriyle simgelenmişti.

24. Katın muhafızı [24.Kat Buzullar] buzdan donmuş kiprikleri, kristal mavi gözleri, cam gibi bedeni ve uzun beyaz, soğuk his yanan bir cilde sahipti. Çevresindekiler donmuştu. Erkekti.

Grejuva [12. Kat Grejuva], suda dahi yanan kuvvetli bir ateşti. Muhafızının ismi Alav idi. Kadındı. Çevresindeki herşey yaydığı kuvvetli ısı nedeniyle yanıyor, kavurucu sıcaklık etrafındaki havayı dalgalandırıyordu.

1. Kat, [1. Kat Boşluk] saydam, tüm bedeni saydam, cinsiyetsiz, nötr, ince bir bedene sahipti. Bedeni bir toz oluyor dağılıyor, sonraki saniye yeniden birleşip eski haline geri dönüyordu. Bu olay ise sürekli bir döngü halindeydi. Bedeni bir toz oluyor, bir birleşiyor...sonsuz bir döngü.

Her muhafız kendi ifadesine sahipti.

[21. Kat İtiraf] İtiraf, şehvetli bir kadındı.

Shura'ya yaklaşıp Shura'nın kolunu tuttu, göğsünü koluna dayayıp sırıtarak, şehvetli bir sesle "Lordum" dedi.

Shura kızardı.

Utancından değil, ya da kadınları sevdiğinden değildi.

Kadından uzaklaşarak "Akıllı dur Tutku" dedi.

Kadın kıkırdayarak "Balım deyin bana Lordum, bu isimle daha yakın oluruz" diyerek bedenini Shura'ya yasladı.

Tutku,[21. Kat İtiraf] tüm canlıları etkisi altına alabilen bir kadındı. Shura'yı takip eden ve onu efendisi belirlemiş bir kadın. Lakin efendisi ile uğraşmayı seven, onu utandırmaktan zevk alan bir kadın.

Bu katın muhafızının, yani Tutku'nun özellikleri, kontrol edebilme de dahili, her türlü canlıyı itiraf ettirebilir.

Ye Qin ikisi arasındaki belirsiz ilişki ile kıskançlık krizlerine girerken, Shura her katın muhafızına baktı.

"Cehennemi devredeceğim bir lidere ihtiyacım var, ben istifa ediyorum"

Her muhafız bir geri adım atarak hislerini belirlerken bir tek önde Shura kaldı.

Shura "..."

İç çekip boşluğa baktı.

İki elini havaya kaldırıp, dudaklarını hareket ettirdi. Konuşamazdı boşluk. Lakin Shura yine de yaptığı işaret ve dudaklarını oynatması ile onu anladı.

"Midem ağrıyor" dedi boşluk.

Shura "..."

"Senin miden yok, senin doğur düzgün bedenin bile yok Elleys" dedim.

Başını sağa sola sallayıp inatla dudaklarını hareket ettirerek 'midem ağrıyor' dedi bana.

Shura "..."

"Geç" diyerek sıradaki muhafıza baktım.

Sıradaki muhafız [24.Kat Buzullar] idi. Hepsine keskin gözleriyle bakıp "Sorun çıkaran herkesi sonsuza kadar dondurabileceksem"

Halk bakışlarıyla titreyip her bir ağızdan "Hayır!" diye bağırdı.

"Geç" diyerek sıradaki muhafıza baktım.

[2. Kat İlizyon], her bakana başka biri gibi, her bakana farklı görünen biriydi.

"Ben bu salakları boğarım" dedi dalgalanmayan ses tonuyla.

İç çekerek "geç" diyerek bir umutla diğer muhafızlara baktım.

[3. Kat Zebaniler] Zombiden bin beter görünümlü, ne olduğu belli olmayan, ne kızdı ne de erkeksi nötr ve hırıltılı bir ses tonuyla "Ben ben ben!" Heyecanla devamını getirdi " Ben bu şeker şeyleri yerim" dedi.

Shura "..."

Halk "..."

Yapar mıydı? Yapardı valla.

Düşmanlarımın çoğunu o yiyordu sonuçta, kendini bile yiyen adam bunu da yapardı.

"Geç" deyip sıradaki muhaffız, İtiraf'a baktım.

[21. Kat İtiraf] Tutku, büyükçe bir gülümsemeyle Shura'yı süzüp, ona yaklaşarak ve göğüslerini ön plana çıkararak konuştu "Eğer bu gece bana uğrarsan yakışıklı, neden olmasın-"

"Geç!" Shura hızla konuyu değiştirdi.

Davul gibi atan kalbine dokunup lanet okudu Shura. Tutku cidden aşırı yetenekli bir kadındı. Lakin şu yeteneklerini onun üzerinde kullanmasa daha iyi olacaktı!

[11. Kat Ayin] "Ben yaparım" der demez "Geç" dedim hemen.

Ayin ?

Özellikleri çılgınlık olan 11. Kat, kesin tüm halkı kudurtup milletin üzerine salacaktı. Nah beklersin!

[4. Kat Vicdan] a baktım umutla.

4. Kat aniden öne çıkıp tüm halkta gücünü kullanınca tüm şeytanlar, Urmalin de dahili yerlere yıkılacak derecede haykırarak ağlamaya başladı.

"Gitmeyin Lordum!"

"Pişmanız!"

"Hayır, sizsiz dayanamayız!"

"Bize yaptığın iyilikleri göremedik Lordum!!"

Shura "..."

4. Kat gücünü kullanıp milletin 'vicdan' denilen duygusunu harekete geçirince, olan oldu.

Şimdi ne yaparsam yapayım beni tutuyorlar ve "Gitmeyin, hatalaydık, pişmanız" türü cümleler kuruyordu.

"Hatalı benim, bırakın lan beniiğ!!" Halkı tekmeleyip kaçmaya çalışırken halk daha da sıkıca tutuyordu bedenimi.

Köşede sırıtan 4. Kat'a bakarak lanet okudum.

Uyanığa bak!

4. Kat direk her şeyi üstüme attı, iyi mi!

Offf!

Bu iş bir çözülemedi gitti.

"Durun Tamam be!" Halkı sakinleştirme çabalarım bir gıdım işe yaramıyordu.

Bu ne biçim işti? Atsam atılmıyor, satsam satılmıyor!

Elime yapıştı mübarek, başımdan da savamıyorum!

Şunları topladığım güne lanet ola.

"Gitmeyeceğim! Geçiçi olarak Muhafızlara vereceğim onlar idare edecek!"

Sonunda sakinleştiler yavaşça.

4. Kat'ın gücü etkisini yitirdi galiba.

Lakin buna rağmen beni bırakmıyorlardı.

Lânet olsun bir karar verin, gitsem göndermiyorsunuz, gelsem kabul etmiyorsunuz.

Vallaha size bir şey beğendiremiyorum!

-Devam Edecek-

🔹️❕HAYALET❕🔹️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin