Her sabah aynı güne uyanmak.İnsanı hayattan bezdiren en önemli şey bence ,aynı yatakta aynı tavana bakarak uyanmak.Çoğunlukla o pikenin yerde olması en sinir bozucu şeylerden.Okuldan neden nefret ettiğimi herkes soruyor siz de içinizden sormadan ben açıklayayım.Beni sevgili sıcacık yatağımdan ayırıyor.Okula gittiğimde de uyuduğum için benim için çok sorun olmada da yine sinirimi bozuyor.
Sabah yine çoğu zaman olduğu gibi başımdan aşağı dökülen buz gibi bir suyla uyandım.Her zaman olduğu gibi Burcu yani sevgili üvey ABLAM sabahın köründe okula gitmediği halde uyanmıştı.Büyük bir ihtimalle yarım saattir uyanmam için bana bağırıyor. Uyanmadığım da ise sürahide ki buz gibi suyu başımdan aşağı döküyordu. Kendine bulduğu efsane çözüm."Allah belamı versin bunu insan düşmanına yapmaz!"bu cevabım komik olmadığı halde onu güldürmüştü. Tek kelime bile etmeden kıyafetlerimi kafama doğru fırlattı ve odadan havalı bir şekilde çıkış yaptı.Şu hayatta şu kadar havalı olsam yeterdi...Kendi kendime konuşmamı durdurup hızlı bir şekilde giyinmeye koyuldum.
Giyinmeye çalışırken aşağıdan bağırışlar gelmeye başlamıştı.Klasik bir sabaha GÜNAYDIN! Asla değişmeyen ev kurallarından birincisi her sabah bir olay olur. Hızlı bir şekilde giyinip hızlı bir şekilde merdivenler aşağı doğru indim.Babam göz ucuyla bakıp yanımdan geçtikten sonra bağırışları takip ederek kapıya ulaştım. "Berke seni öldürürüm!" ve klasik bir Berke,Masal kavgasına tanıklık ediyoruz. Düzenli bir şekilde kavga etmeyi nasıl başarıyorlar asla bilmiyordum.Siz sormadan diyeyim Masal baş belası kuzenim, Berke ise kardeşim dediğim salak şahsiyet bizim evi otel gibi kullanmaya bayılıyordu."Masal kızım salak mısın?Alt tarafı su bu!" büyük ihtimalle Berke sakarlık yaparak su dökmüştü ve bizim kaçıkta bağırınıyordu.Zorla hoca tarafından okula çağırılmam dışında birde bunları çekmek çok zordu."Allahın adını verdim mal mal bağırmayı kesin de çıkalım." Burcu bu kavgaya son vermişti.Hepimiz yola koyulduğunda Berke ve Masal barışmayı başarmış ve hararetli bir şekilde bir şeyler konuşuyorlardı.O sırada Burcu telefonla diğer baş belası Kaan ile kavga ediyordu.Ne mükkemel bir sabahtı."Aras şu mala bir şey de akşam yemeğe gelmiyorum diyor."Ne yapabilirim ki koskaca herifi elinden tutup getirmek dışında Kaanı ikna etme yolu yoktu .Ama yine de Burcunun elime tutuşturduğu telefonda Kaanı ikna etmeye çalıştım ."Kaan nolur beni yorma da gel.Baban bu sefer öldürücek seni hem Burcu ile Masalı çekemem"nolur isyanımı anlamış olsun.Ama anlamadı!"Ya oğlum azar yemeye oraya gelemem.Hem eve gelirsem bir daha çıkamam.Annem tutturacak burda kal diye sonra ben hayır dediğimde babam kızacak."Haklıydı ."Bir çaresini bulup çıkarız.İtiraz yok akşam görüşürüz Kaancım"
İnsanlara eğer seçenek sunarsanız asla kendinizi dinletemezsiniz .Şimdi Kaan paşa paşa gelecekti .Yolda bizimkilerden ayrılınca tek başıma kafamı dinleyebilmiştim.Okula vardığımda gördüğüm manzara karşısında şarşırdım."Ha siktir!" evet şuan size bu kelimeyle durumu nasıl anlattım ama harika ben, okulun geleneği üzerine okulda son haftalarda şenlikler oluyordu.Farklı okuldan öğrenciler bizim okula geliyor ve eğlenceler yapıyor.Projeler sunuyorlardı.Dünyanın en saçma olayıydı.Tek güzel şey ders yoktu.Hoca büyük bir ihtimalle bir projeyi bana sunmam için vericekti ve dünyanın en saçma insanı ile eşlestiricekti.O an ayaklarım geri geri gitse de bugün beni okula çağıran Burak yanıma doğru usul usul yaklaştı."Aras gelmesen hoca beni de seni de öldürücekti.Kurtuluş yolumdun yemin ederim.Gelmezsin zannettim ama sonunda geldin." Ne kadar okula gelmediysem insanlar şaşırıyordu.Akşam babama dediğimde bile şaşırmıştı."Burak olayı anlatsan mı artık?"bu çoçuğun bu konuşurken gerilmesi beni çok sıkıyordu .Bu kadar konuşan insanları sevmiyordum."Şöyle paşam , seni bir sunum için Hülya öğretmen diğer okuldan gelen bir kız ile eşleştirdi .Beraber bir sunum hazırlamanız gerekiyor."Allahım nolur şuan buraya bir meteor , kızlarla herhangi bir şey yapmayı sevmiyordum.Çok fazla meraklı oluyorlardı ve çok konuşuyorlardı.Bu durum ise hoşuma gitmiyordu."Burak şimdi ben buraya gelmedim.Sen beni görmedin tamam mı?"nolur evet desin nolur "Hayır tamam değil Aras Bey" ve Arasın büyük sıçışı yakında sinemalarda arkadaşlar!Ses Hülya öğretmene aitti.Kendisi okulumuzun edebiyat öğretmeniydi.Kadın kafayı bana takmıştı , bunun sebebi büyük bir ihtimal ile derslerinde uyumamdı ama uyku için değerdi."Aras bey hiçbir yere gitmiyorsunuz benimle konferans salonuna seni görevlendireceğim öğrenci ile tanışmaya geliyorsun."emredersiniz komutanım dememek için kendimi zor tutmuştum.
Hocanın peşinden zorla konferans salonunun yolunu tutmuştum.İnsanlar dışarıda eğlenirken benim burada ne işim vardı.Salondan içeri girdiğim an kimse yok gibi gözüküyordu.Eee hani kız vardı?Bu hoca benimle dalga geçiyordu."Birazdan diğer öğrenci gelir.Ben bir dışarıdakilere bakıp geliyorum"Nolur git ama gelme...Hocanın çıkışının ardından kendime birazda olsa dinlenebileceğim bir alan buldum.Tam gözlerimi kapatmış müziğimi dinlerken yavaşca kapı açıldı.Öğretmenin geldiğini düşünsemde içeri giren bir öğrenciydi. Büyük ihtimalle hocanın bizi beraber görevlendireceği kişiydi."Pardon Hülya hoca çağırdı ama " evet başlıyoruz ."Doğru geldin de hoca birazdan gelicek." kız o kadar tuhaf bakıyordu ki sanki onu yiyecekmişim gibi bakmaya devam etti."Selam ben Aras"bu kızla bir iş yapacaksam kızın benden bu şekilde utanmaması gerekiyordu."Ben de İlayda ." güzel isimmiş."Memnun oldum İlayda"hayatımda kullanabileceğim bütün resmiyeti şuan kullanmıştım."Bende"kızın son kelimesinden sonra uzun bir sessizlik oldu .Ben müziğimi dinlemeye başlamışken Hülya öğretmen içeri girdi."Hoşgeldin İlaydacım .Seni baş belası Arasla tanıştırayım."Ona İlaydacım bana baş belası peki hocam..."Biz tanıştık"Siz geç kaldınız hocam diyesim çok gelmişti ama iki kelimeyle işi bırakmayı tercih ettim."O zaman hemen konuya dönelim.Aras ne kadar derslerimde çok katılım göstermese de bazı konularda yetenekli olduğunu biliyorum.Duyduğuma göre İlayda da konuşma konusunda iyiymiş.Size vereceğim konu 'Ölüm'tek uyarım Aras sana bazı düşünceleri lütfen kendine sakla ve sunuma koyma.2 gününüz var.Ölüm hakkında düşüncelerinizi istiyorum .Belki de ölümü başka bir şekilde adlandırırsınız bilemem ama size güveniyorum." Hem bana laf sokmuş. Hemde görevi verip gitmişti.Kızla bir süre birbizimize bakakaldıktan sonra "Yarın erkenden burda ol yarın başlarız bugün yapacak havamda değilim.Bu konuda bazı kurallarım var şimdiden diyeyim."Kız aynı şekilde ifadesizlikle yüzüme bakmaya devam etti."Kurallar derken neyi kast ediyorsun?" Beklediğim soruydu ."Çok fazla konuşma sevmem.Ne kadar az konuşursak o kadar çobuk kurtuluruz bu saçma işten ve benim fikirlerime karşı çıkacaksan şimdiden söyle ben bir şey yapmam tek başına hazırlarsın." Kız onaylarmışcasına kafasını salladı ve bir şey demeden gitti.
Ne kadar farkında olmasak da yeni bir başlangıcın ilk günüydü.O gün ne olacağını biz de anlamadık.Kim bilebilirdi ki onların sonunun bizim sonsuzumuzun olacağını ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
150 Sayfalık Hayatım
Teen FictionBirbirine bu kadar benzemeyen insanların,bir arada olması ne kadar eşsiz olabiliyor ise bunun örneği onlardı. Aras ve Kaan ikisi de birer ölümlü ama umutlarını ve kaybedişlerini başka şeylere sığdıran ölümlüler. Kaan,denizlere aşık bir adam...Onlar...