Kaan yorgun bir şekilde eve gelmişti.Kerem hariç evde kimse yoktu.Kapıyı kapatıp koltuğa oturdu.Kerem de balkonda ki eşyaları topluyordu.Evden taşınmaları için son iki günleri kalmıştı.Onlar da yavaş yavaş toparlanıyorlardı."Kaan senin odan halletmiştik.Benimki de tamam.Koltuklar zaten eve aitti.Bir mutfağı boşaltman lazım.Eşyaları yeni bir yer bulana kadar Berke'nin evinin deposuna götüreceğim.Sen babanla konuştun mu?Nerede kalacaksın?"Keremin uzun cümleler kurması Kaan'ı mutlu etmemişti.Sıkılmış bir tavır ile telefonunu koltuğa fırlattı.Kereme göz devirdikten sonra koltuğa uzandı.
"Bende eşyalar ile Berkeye gideceğim.Annesi ve kız kardeşi zaten İzmirdeymiş.Bir süre orada takılırım.Sen babana gidiyorsun anladığım kadarıyla"
"Aynen öyle.Biraz yanında durayım da çok zorlamasın."
"İyi yaparsın.Adam hırs yapmış."Kaan ile Kerem gülüştükten sonra Kaan mutfağı toplamak için ayağa kalktı.
(O sırada Aras)
"Uyanmayı düşünüyor musun beyfendi?"Alys Arasın yatağının başında durmuş onu uyandırmaya çalışıyordu.
"Benden günah gitti.Su ihtiyacını karşılamış olursun."Alys hiç beklemeden elindeki bardakta ki suyu Arasın başından aşağı dökmüştü.
"Burcu mal mısın?"Aras bir an suyu döken kişinin Burcu olduğunu sanmıştı.
"Burcu kim bilmiyorum ama hayır mal değilim."
"Ablam .O da böyle uyandırıyordu."O an aklına Burcu gelmişti.Onu daha ilk günden özlemişti.
"Hımm senin bir de ablan mı vardı ya!"
"Üvey ablam.Ama öz ablam gibi görüyorum."
"Hımm anladım.Hadi kalk kahvaltı hazırladım.Sonra seni dövme yaptırmaya götüreceğim."Aras sersem bir şekilde anlamsız gözler ile Alys'in arkasından baka kalmıştı.Sonrasında dağınık saçları ile aynanın karşısında kendisine bakmış.Tipini komik bulup kendine güldükten sonra Alysin peşinden salona doğru gitti.
"Vallahi çok yakışıklı çocuksun ama ne olursa olsun saçın seni tatlı bir bebek yapıyor!"Arasın bu dediği hiç hoşuna gitmemişti.
"Çok mu kötü ya?"
"Hayır da azıcık düzelt.Gel yapayım."Aras Alys ona doğru gelince kendini geri çekmişti.
"Ne oluyor be!"
"Olmaz.Saçıma dokunulmasını sevmem."Alys Arasa gözlerini devirip elindeki kahveden içmeye devam etmişti.
"Ne dövmesi yapacağız hem?"
"Açıkçası senin yaptıracağın dövmeyi ben seçmek istemem.Kendin seç."
"Sabah sabah dövme fikri nereden çıktı?"
"Bilmem hoşuna gider diye düşündüm."
"Tamamdır gideriz."Aras önünde duran sofraya oturup.Kahvaltısını yapmaya başlamıştı.Kahvaltısını yaptıktan sonra kalan kahvesini içip sofrayı toparlayıp kalkmıştı.O sırada Alys üzerini değiştirip gelmişti.
"Aras sence güzel olmuş mu?"Aras Alys'i baştan aşağı inceledikten sonra bir eleştirmen edası ile konuşmaya başlamıştı.
"Bence aşırı güzel olmuşsun.Hadi çıkalım."
"Ah sağol beyfendi."Alys hızlıca ayakkabılarını giydikten sonra Aras da onun arkasından evden dışarı çıkmıştı.Alys sokakta hafif dans eder biçimde yürürken Aras ise dikkatlice kızı izliyordu.Onun bu rahatlığı onun çok hoşuna gitmişti.Sonrasında Alys Arasa doğru göz kırpıp,kafasındaki güneş gözlüğünü,gözüne geçirdikten sonra hızlı olması için Arası kolundan tutup koşar adımlarla gidecekleri yere götürmüştü.Aras onun bu hızlı adımlarına yetişmekte zorlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
150 Sayfalık Hayatım
Novela JuvenilBirbirine bu kadar benzemeyen insanların,bir arada olması ne kadar eşsiz olabiliyor ise bunun örneği onlardı. Aras ve Kaan ikisi de birer ölümlü ama umutlarını ve kaybedişlerini başka şeylere sığdıran ölümlüler. Kaan,denizlere aşık bir adam...Onlar...