(9 TEMMUZ 2020)
Tuğçe...Şuan sana en yakın yerdeyim gökyüzünde...Bütün kaybedişlerdeyim şuan,bütün umutlarımı yitirdiğim yerdeyim.Bu yolculuğun bana bu kadar koyacağını hiç tahmin etmezdim.Bu uçağın koltuğunda oturmanın bu kadar zor olacağını bilmiyordum.Keşke babama bu teklif bir ay önce gelseydi.Gülerek giderdim.Ama şimdi gülemiyorum.Dünden sonra bütün gülüşüm gitti.Burcuya sarılırken çok zorlandım.Ağlıyordu,sarılırken göz yaşı boynuma doğru damladı.Ne kadar belli etmek de biz baya abla kardeş olmuştuk.Benden sadece bir yaş büyük olsa da o benim ablam olmuştu.Çok birbirimizden hazetmesek de abim diyebilceğim bir kuzenim vardı.Kaan...Hala aynı biliyor musun Tuğçe?Hala bir şey saklıyormuş gibi bakıyor bana,benden nefret ediyormuş gibi bakıyor.Ben de bazen istiyorum Kerem ile olduğu gibi olalım.Berkeye daha farklı bakıyor.Daha samimi gülüyor.Kaç yıl oldu Tuğçe...Kaan hala içindeki nefreti bastıramıyor.Kaan hala o kızın nefretini bana kusuyor.O kızın hala benim yüzümden gittiğini düşünüyor.Ama en güzel kime bakıyor biliyor musun?Adaya...Keşke tanısaydın.Keşke beraber gülseydiniz.Benziyorsunuz biliyor musun?Gülüşü sana bazen çok benziyor.Umarım Kaan onu kaybetmez.Umarım artık kimse kimseyi kaybetmez.
Belki benim gitmem onları biraz daha birbirine bağlar.Belki aralarında ki sorun benimdir.Hiç biri belki beni o kadar da sevmiyordu.Bencil geliyorumdur belki de onlara...Sandığım kadar merak etmezler beni belki de...Ardımda bıraktığım çok da bir şey yoktur.
Bu uçak aslında şuan kalbimin kaldığı yerdi.Ben şuan bu pencereden bakarken gökyüzünde kaybolmuştum.Bütün benliğim bulutların arasında kaybolmuştu.Ben bu uçağa eski Aras olarak bindim.Ve eski Aras olarak ineceğim.İspanya da olan Aras,mutlu bir Aras olacak.Her sabah dışarı yürüyüşe çıkan kendine önem veren Aras olacak.Babamla daha fazla vakit geçireceğim.İnsanlara daha güler yüzlü davranacağım.Ama kimseyi üzmeyeceğim.
Bu uçak aslında benliğimi bana getiren yerdi.Pencereden baktığım gökyüzü kaybedişlerimi de hapsetmişti.Kalbimin içindeki tutsaklık gökyüzüne hapsolmuştu.
Aras yavaşça defterin kapağını kapattı.Sonrasında pencereden dışarı baktı.Bir iç çekti.Gökyüzüne aşıktı o...Bütün kalbi ile seviyordu.İlaydanın güzel yüzü gelmişti o an aklına.Onu ilk konferans salonun da görüp yanına oturduğu an gelmişti aklına.Masalın gülüşleri gelmişti aslına,Aro deyip ona sarılışı gelmişti gözünün önüne Masal bu hayatta Arasın kardeşinden sonra en değer verdiği insandı.Burcunun onu sabahları başından aşağı su dökerek uyandırması gelmişti.Kerem'in ensesine vuruşu gelmişti.Adayı sahilde gördüğü ilk an gelmişti aklına...Onu orada gözyaşlarının denizi ne kadar azalttığını düşünürken bulmuştu.Berkenin saçma esprileri,rakıyı kafasından aşağı doğru dökmesi gelmişti aklına...Ama galiba en çok biri koymuştu Arasa...Kaan'ın denize aşk dolu bakışları gelmişti.Arasın o an aklına Kaan'ın onun hayatını çok fazla kurtardığı geldi.Bir keresinde Kaan onu bir trafik kazasında kurtarmıştı.Aras ona çok kızmıştı.Onun hayatını kurtardığı için,ölmesine izin vermediği için çok kızmıştı.
Ama Kaan'ın ona nefret dolu bakışlarını da unutamıyordu.Kaan hayatında hep kin tutan biriydi.Ona yapılan hataları asla unutmazdı.Ama Aras ise o an intikam almak isterdi.Kaan ise bunu yıllarca için de tutup birden intikam almayı seviyordu.Gözünün önünde o nefreti büyütmeyi seviyordu.Aras ile aralarındaki en büyük farklardan biri buyduydu.Biri için intikam anlık ama diğeri için ise ömür boyuydu...Kalpleri bir beyinleri ayrı çalışıyordu.
Uçak inişe geçtiğinde Aras yavaşça gözlerini pencereden ayırdı.Sırt çantasına bütün eşyalarını geri koydu.Uçak indikten sonra çıkmak için yavaşça uçak kapısına doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
150 Sayfalık Hayatım
Teen FictionBirbirine bu kadar benzemeyen insanların,bir arada olması ne kadar eşsiz olabiliyor ise bunun örneği onlardı. Aras ve Kaan ikisi de birer ölümlü ama umutlarını ve kaybedişlerini başka şeylere sığdıran ölümlüler. Kaan,denizlere aşık bir adam...Onlar...