Kolombiya'da Medellin'deyim. Off, büyük bir kalabalık ve büyük bir sahne... Sahne de de J BALVIN. Sesi kulaklarımda yankılanıyor. Yaa ama ben seni yerim. Sen ne kadar tatlı bir şeysin yaaa..
J BALVIN eliyle beni sahneye çağırıyor. Ay, bayılacağım galiba. Ambulans çağırın!
Elini tutuyorum ve sahneye çıkıyorum. Sonra beraber dans edip şarkı söylüyoruz.
Allah'ım sana geliyorum!
Bana İspanyolca 'iyi ki varsın' diyor.
Ben de ona diyorum. Fakat ne olduğunu anlamadan yer sallanmaya başlıyor ve...Ah, rüyaymış. Keşke gerçek olsaydı Allah'ım, keşke!
Beni sanki beşikmişim gibi sallayan abime baktım ve nefes geçirdim.
"Ağabeyim, ne yapıyorsun yaa!? Beni J Balvin'den ayırdın!"
Abim ofladı!
"Allah aşkına Derin, yine mi şu adam!? Bıktım artık zaten odanın bir duvarında bu adamın fotoğraf ve posterlerini görmeye zor katlanıyorum!"
Abime kötü bir bakış attım. J BALVIN'e laf söylenmesinden hoşlanmıyorum. Benim zevkim, benim seçimim sonuçta!
"Ne anlaşmıştık seninle abi? Joséciğime laf söylemek yoktu hani?"
Abim teslim olmuşçasına ellerini kaldırdı.
"Tamam 'Joséciğine (!)' hiçbir şey demeyeceğim. Hadi kalk yoksa okula geç kalacaksın. Saat 7.20"
Saati duymamla birlikte yataktan adeta uçtum.
"Abi, lafa tutana kadar neden okula geç kaldın demiyorsun.?"
Hemen koşarak banyoma daldım. Kıyafetlerim için küçük kiler gibi bir odam vardı. Oradan okul kıyafetlerimi çıkarttım.
Hızlı bir duş aldım. Üstümü giydikten sonra saçlarımı kurutmadan sol omzuma yatırdım ve salaş şekilde ördüm. Banyodan çıktıktan sonra geceden hazırladığım okul çantamı aldım ve aşağı indim.Kapının önünde bekleyen abime "Saat kaç?" diye sordum.
"7.40." dedi. "Bugün seni ben bırakayım geç kalma! Hadi atla!"
Ellerimi çırptım ve arabaya bindim.
On dakika sonra okula varmıştık.
Okulun bahçesinde Zehra'yı gördüm."Zehra!"diye seslendim arkasından.
Beni duyunca arkasını döndü. Yanına varmam için bekledi."Nasılsın Kanka" diye sordum yanına varınca.
"İyi gibi sen?"
Kaşlarımı çattım.
"Ebn iyiyim de sen neden gibisin? Ne oldu?"
Merakla sorduğum soruya omzunu silkti ve cevap vermedi.
Sınıfa girdiğimizde Ece sınıftayfı ve hayran hayran ona bakan Can ile konuşuyordu.
Can, Ece'nin aşığıydı. Çocuk, ortaokulda da bizimleydi ve lisede de bizimle aynı okula hatta aynı sınıfa düşmüştü.
Çocuktan kurtulamıyorduk! En çok da Ece onu başından atamıyordu.
Sonunda o da Can'ı kabullendi. Fakat ona sadece arkadaşça yaklaştı.Can kıvırcık kumral saçları, ela gözleri ve kaslı vücuduyla gerçekten yakışıklı bir çocuktu fakat Ece'nin tipi değildi ve Ece onu sevmiyordu.
Onların yanına vardığımızda Zehra Ece'nin yanına oturdu ve ben de sıramda oturan Can'a kalkması için elimle işaret ettim. Can kalktı ve ben yerime oturunca o da yanıma oturdu.
"Eee, Can zil çaldı sanki halinş hayrını sormak isterdim ama hoca gelecek." diyerek onu kibarca sırasına kovdum.
O sesimdeki tınıyı anlayınca sıradan kalktı ve kendi sırasına geçti.Arkamdaki kızlara döndüm.
"Yaa, bu çocuk var ya yer işgal etmekten başka bir işe yaramıyor."
Kızlar dediğime gülüp onaylar nitelikte başlarını sallarken biyoloji hocası sınıfa girdi ve ben de önüme döndüm.
****
"Söyle bakalım Ece, Abbasilerin en parlak dönemi kim zamanında yaşandı? "
Ece kafasını uyukladığı sıradan kaldırdı. Tarih hocası onun uyuduğunun farkına varınca ona soru sormuştu.
Ama Ece, bu sorunun cevabını bilmiyordu çinki tarihten nefret ederdi ve hayatta dinlemezdi.Bana 'cevap neydi? 'der gibi bakınca hocaya çaktırmadan ağzımı oynatarak cevabı verdim.
Hoca "Evet, cevap bekliyoruz Ece!" dedi.
Ece duruşunu dikleştirdi ve "Harun Reşid." dedi.
Hoca sorunun cevabını doğru bildiği için şaşırma ve birazda bozulsa da bir şey demedi ve dersine geri döndü.
Ece kulağıma fısıldadı."Teşekkürler Mandalinam. Söz bir dahaki sefer dersi dikkatle dinlicem."
Tabi ki dinlemeyecekti.
Bu arada Ece bana Mandalinam der. Saçlarımdan ötürü. Turunçgillerdenim ya ondan.
****
Okuldan çıkınca kızlarla sinemaya gittik. Korku filmlerini hiç sevmem ama kızlar beni zorla korku filmine soktular.
Sinema salonunda Ece sağımda Zehra solumda ve ben onların ortalarında oturuyorduk. Kızların kolunu koparacak biçimde sıkıyordum. Fakat onların elleri hiç umrumda değildi çünkü film çok korkunçtu.
Ben bir bölümde acayip korkup çığlık atınca Önümde oturan çocuk bana döndü.
"Lütfen biraz sessiz ol Bücürük!"
Bu.. Bu Baran'dı!
Merhabalar..
Üç gün oldu yazmayalı.. Kitabı özlediniz mi?
Öncelikle şunu açıklayayım :
J BALVIN, Latin Amerika'da bulunan Kolombiya-Medllin doğumlu bir şarkıcı.
Gerçek ismi José Alvaro Osorio BALVIN..
Ve ben onun büyüüük bir - kimse zevkimi sorgulamasın! - hayranıyım. Bunun için de karakterim bu durumdan biraz etkileniyor.Derin'in karşısına yine Baran çıktı. Sizce Baran, Derin'i takip ediyor olabilir mi?
Hikayemi beğendiyseniz oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.
José'yi seviyorum 🐼 🐼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜCÜRÜK
ChickLitBaran üzerime yürümeye başladı. Ben de geriledim fakat sırtım kulübeye çarpınca durmak zorunda kaldım. Artık Baran ve kulübe arasında sıkışmış bulunmaktaydım. Ve her ne kadar kızgın olsa da lacivert gözleri çok güzeldi. Tamam! O son sözleri söylem...