"Eeeee, ağabeyim senle biz kantine mi gitsek acaba ya? Ben içecek bir şey istiyorum."
Abimi kolundan tutarak zorla Zehra'nın yattığı hastane odasından çıkarmaya çalıştım ama çıkmıyordu.
"Size bir şey sordum! İçeri girdiğimde ne konuşuyordunuz da ben gelince bir anda sustunuz? Derin, Zehra ve Hakan size diyorum!"
"Şey.." dedim bir yalan düşünürken.
Zehra uyanmıştı ve ben ona abime hissettiği duyguları sormuştum. O da bana ağlayarak ilk gördüğü andan beri abime aşık olduğundan bahsetmişti.Daha önce tabii ki sınıfımda abimi görüp ona hayran olan ya da aşık olanlar çıkmıştı ama onlar benim en yakınlarımdan değillerdi ve ben ne tepki vereceğimi bilemeniştim.
Ne olursa olsun Zehra abimi seviyordu ve çok üzgündü. Ağlıyordu, çok ağlıyordu ve benim kalbim buna dayanamıyordu. Sonunda onu kollarıma almış ve sıkıca sarılmıştım.
Ona her şeyin gerçeği hakkında bir şeyler söylerken abim odaya girmişti ve biz de aniden durmuştu.
İşte şimdi de abime bir yalan uydurmaya çalışıyordum.
Zehra benim konuşmamı engelleyerek konuştu.
"Boş ver Derin. Söylemekte bir sakınca yok!" dedi ve ben şoka girdim.Ne yani abime onu sevdiğini mi söyleyecekti şimdi.?
"Ben birini seviyorum Deniz Abi." dedi ve ben daha da gerildim.
Abimi "Yaa" dedi. "Kim peki?"
Zehra gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve "Sevdiğim kişi... Se.. Yani sevdiğim kişi.. HAKAN!" dedi ve Hakan ile aynı anda "NE!" diye bağırdık.
Zehra başını salladı.
"Evet Hakan. Sen gelmeden önce de bunu itiraf edecektim." dedi.Yalan söylüyordu!
Hem de büyük, kocaman bir yalan!Abime bakarak sessizce konuştu.
"Seni.. Seni seviyorum... Hakan." dedi ve sonra Hakan'a döndü.Bunu öyle söyledi ki canının yandığını kendi canım yanmış gibi hissettim.
Abimi gülümsedi.
"Aaaa, ne kadar güzel. Zaten Derin, Hakan'ı açık bir şekilde senden hoşlandığından bahsetmişti."Zehra kaşlarını çattı ve Hakan sol eli ile utanarak saçlarını karıştırdı.
Belki de bir gün Zehra gerçekten Hakan'ı severdi, kim bilir?
****
Yatağımda sağa döndüm, yatağımda sola döndüm, sırt üstü uzandım, yüz üstü uzandım, yastığımı bacağımın arasına aldım... Ama fayda yoktu çünkü uyku bana küsmüştü ve benimle barışmaya düşünmüyordu. (Her zamanki gibi!)
Bu sefer bir nedenim de vardı ama uyuyamam için.
Baran ile konuşmamız yarıda kalmıştı. Hem de bana Sahra ile aralarında hiçbir şey olmadığını söylediği sırada.
Baran'ın bana ne diyeceğini acayip merak ediyordum.
Meraktan tırnaklarımı yemeye başladığımı fark edince hemen ağzımdan çektim. Tırnak yemek midemi bulandırırdı. Daha önce söylemiş miydim?
Cesaretimi toplayıp telefonumu elime aldım ve instagrama girdim. Baran'ın mesaj kutusunu açıp ona bir mesaj attım.
derin_sezgin : Parkta bana ne diyecektin?
Mesajı atıp beklerken o kadar sabırsızım ki dişlerimi gıcırdatıyordum.
Yaklaşık sekiz dakika meraklı bir bekleyişten sonra yanıt geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜCÜRÜK
ChickLitBaran üzerime yürümeye başladı. Ben de geriledim fakat sırtım kulübeye çarpınca durmak zorunda kaldım. Artık Baran ve kulübe arasında sıkışmış bulunmaktaydım. Ve her ne kadar kızgın olsa da lacivert gözleri çok güzeldi. Tamam! O son sözleri söylem...