BÜCÜRÜK

"Beni Mi Seviyorsun?"

Ece Boran *

Sancar ile beraber Derinlerin yanından ayrılıp kütüphaneye gittik.

Kütüphanede beş altı kişi vardı fakat Sancar onlara çıkmalarını söyleyince onlar da gitti.

Sancar herkes çıkınca masalardan birine oturdu.
Yanlış anlamayın masanın üstüne oturmadı, sandalyeye oturdu.

Kollarını göğsünde birleştirip bana bakmaya başladı.

Bir süre ben ayakta yere bakarak o oturup bana bakarak durduk.
Fakat sonra bana öyle dikkatle bakması rahatsız etti ve "Neden öyle bakıyorsun?" dedim.

Duruşunu değiştirip dikleşti ve kollarını masaya koydu.
"Seni bekliyorum. Yani konuşmanı bekliyorum. Hani dedin ya bir şey konuşmalıyız diye."

Evet mantıklıydı bu çocuk yahu! Çok zekiydi.
Yaa ama hem zeki hem de taş gibi bir vücudu bir arada nasıl bulundurabilirsin çocuk?

Gel de bu çocuğa düşme şimdi!

"Şey.. "dedim."Sana bir şey söylemem lazım."

Sonra onun karşısındaki sandalyeye oturdum.
Gözleri direkt gözlerime bakıyordu.

"Evet söyle." dedi devam etmemi isteyerek.

Bunu nasıl söyleyebilirdim ki yaa? Çok zordu. Çoooook zor.

"Şey.. Ben.. Yani sen.. Aslında seni.. Ben yani.. Şey işte.."

Kekeleyerek bir şeyler söylememin ardından "Çok özür dilerim ama dediklerinden bi bok anlamadım." dedi.

Doğru söylüyordu. Ben bile ne dediğimi anlamamıştım.

"Yaa Sancar... Bak bu.. Bu çok zor bir şey.. Yani demek istediğim.. Ben yani aslın-" derken Sancar sözümü kesti.

"Bak, biz böyle seninle anlaşamayız ama. Git sen konuşmayı öğren, ondan sonra anlatırsın."

Sancar'ın söyledikleri sinirlerimi zıplatmıştı.

"Bi kere Sancar efendi! Ben çok iyi konuşurum tamam mı? İstersen sen konuşma eğitimi al ne dersin. Zira bir kızla nasıl konuşacağını bilmiyorsun. Diyeceğim şey o kadar zor ki ne demem gerektiğini bir araya getiremiyorum tamam mı.? Sanki bilerek böyle konuştum. Sana diyecektim ki.. Lanet olsun diyecektim ki sana.. Ben sana, seni seviyorum diyecektim tamam mı? "

Konuşmamın ardından derin bir soluk aldım. Resmen o kadar çok ve hızlı konuşmuştum ki nefesim yetmemişti.
Rahatladım yahu...

Sancar bana kaşlarını çatmış bakıyordu.

Sanırım demin konuşma performansından etkilenmiş-

Lanet olsun!

Ben az önce Sancar'a onu sevdiğimi söylemiştim!
Resmen bunu yapmıştım.!

Peki Sancar ne tepki vermeye hazırlanıyordu acaba?

Beni ittirip kaktırıp odadan çıkabilirdi. Ya da onun da beni sevdiğini söyleyebilirdi. Belki de bana onun gibi birini sevdiğim için hakaretler ederdi.

Ama hiçbir şey yapmadan öylece duruyordu.

Lan çocuk! Bir şey desene evladım! Kalbim duracak şimdi!

Sonunda ağzını yavaşça oynattı.

"Sen beni mi seviyorsun.?"