"N-Ne diyorsun sen yaa!"
Baran'ın dediklerinden sonra ne yapacağımı şaşırdım.
O beni sevdiğini mi söylemişti az önce yaa!
Lütfen ben yanlış duymuş olayım, lütfen!Abime baktığımda abimin de şaşırmış olduğunu gördüm. Ama galiba o Baran'ın bunu bana söylediğine şaşırmıştı.
Abimden Baran'a döndüğümde sırıttı.
"Sen gerçekten safsın Bücürük!"Ne diyordu şimdi bu! Safsın derken?
"Ne demeye çalışıyorsun sen ya?"
Kahkahalarla gülerken "Şaka yaptım Bücürük! Her şeye inanıyorsun sen de! Ben seni sevecek insan mıyım?" dedi.
Şimdi bu bana şaka mı yapmış?
Baran bana şaka yapmış!
Yaşasın lan! Sevmiyor beni!Dur bir dakika o bana onun sevemiyeceği bir insan olduğumu mu söyledi yani?
Ben sevilmeyecek kız mıyım?Yüzümü buruşturdum ve tepeden bir bakış attım.
" Hah, ben de çok rahatladım. Sanki senin beni sevmene ihtiyacım vardı da!"
Bakışlarımı Baran'dan abime çevirdiğimde ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Onu takmadım ve saçımı geriye atıp olduğunca havalı bir şekilde yukarı odama çıktım.
Baran beni sevmiyorsa sevmiyor, banane!
Sinirle yatağıma oturdum. Telefonumdan Ece'yi aradım. Çaldı, çaldı, çaldı ama açmadı.
En lazım olduğu zamanda açmazdı zaten şu telefonu!Aramayı sonlandırdım ve bu sefer Zehra'yı aradım ama o da açmadı.
İçimi birine dökmem gerekiyordu şu an ama kimse yoktu! Kimi arayabilirdim ki!
Telefon rehberimi teker teker ararken ilkokul arkadaşım Naz'ı aramaya karar verdim.
Naz benim en iyi arkadaşlarımdan biriydi. Ve hala konuşuyorduk.
Hemen aradım.
Beni şaşırttı ve telefonumu ilk çalıştay açtı.
"Efendim Turunçgilim?"
Gözlerimi devirdim. Allah aşkına bir insan da saç rengimle dalga geçmesin yahu!
"Naz ne yapıyorsun?"
"Ne yapayım bebeğim Yalın ve Hakan ile bizim evdeyiz."
Yalın da bizimle aynı ilkokulda okumuştu. Hakan ise Naz'ın lise arkadaşıydı ve beni de tanıştırmıştı.
"Naz çok sinirliyim konuşmamız lazım!" dedim derin bir nefes verip.
"Tamam bebeğim bize gel!"
"Tamam geliyorum. Hadi kapatıyorum." dedim ve telefonu kapattıktan sonra üstümü değiştirmek için kıyafet odama girdim.
Hızlıca üzerime siyah kot pantolonumu ve siyah kazağımı giydim. Saçlarımı çözdüm ve hafif bir makyaj yaptıktan sonra deri ceketimi giydim ve siyah beremi başıma taktım.
Aralık ayının başındaydık ve havalar epey soğuktu.
Telefonumu da küçük siyah çantama koyduktan sonra odamdan çıktım ve abim ve Baran'a fark ettirmeden evden çıktım.
Bir taksiye binince telefonumu cebimden çıkarıp abime mesaj attım.
*Ağabeyim ben Nazlara gidiyorum. Haberin olsun.. Baran Bey gidince haber verirsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜCÜRÜK
ChickLitBaran üzerime yürümeye başladı. Ben de geriledim fakat sırtım kulübeye çarpınca durmak zorunda kaldım. Artık Baran ve kulübe arasında sıkışmış bulunmaktaydım. Ve her ne kadar kızgın olsa da lacivert gözleri çok güzeldi. Tamam! O son sözleri söylem...