Baran beni kulübe ile kendi arasına sıkıştırmıştı. Kollarını iki yanıma koydu. Başını kulağıma eğip "Kaçıncı sınıfsın?" dedi.
Yutkundum. Yakınlığı kalbimin atışında teklemeye sebep oluyordu. Dudaklarım kurumuştu. Hemen dilimle yalayıp "Dokuz." dedim.
Baran'ın bakışları dudaklarımdaydı. Sonra bakışlarını gözlerime sabitledi ve "Ah Bücürük, sana acıyorum." dedi.Durumum o derece kötü müydü yani?
Bence değildi aslında.. Yalnızca onu ittirmem kaçmam için yeterliydi.
Yoksa değil miydi?Bakışlarımı dikleştirmeye çalıştım.
"Yoksa bir kıza vuracak kadar vicdansız mısın? Bana vuracak mısın?"
Dudaklarından histerik bir gülüş çıktı.
"Hayır, ben bir kıza vurmam. Ama onlara uyguladığım daha kötü cezalarım var!"
Bir ana nefes alamaz gibi oldum.Ne yani? Ne demeye çalışıyordu bu? Beni taciz mi edecekti yoksa?
"Ne gibi şeyler"dedim.
" Saat dokuzda meydandaki parka gel, öğrenirsin. He bu arada sakın gelmemezlik yapma, başına bela olurum! "dedi uyarırcasına.Kabullenmekten başka şansım yoktu.
Yavaşça" Peki. "dedim
" Şimdi şu çocuğa birazcık yardım edebilir miyim? Lütfen. "dedim başımı yana yatırıp.Cevap vermedi. Birkaç saniye yüzüme baktı. Sonra geri çekildi ve "Gidelim." dedi diğerlerine.
Ben de derin bir nefes verdim.
Sancar ve Emin arabaya bindiler. Baran tam arabaya binecekken "Bu arada Bücürük, güzel giyin!" dedi ve sonra arabaya binip basıp gitti.O arabaya biner binmez çocuğun yanına koştum.
Her yeri kan içindeydi. Çantamdan fularımı çıkarttım ve kanları onunla temizlemeye çalıştım.
"İyi misin?" dedim endişeli bir şekilde.
Çocuk zar zor" İyiym merak etme. Çok teşekkür edrim. "dedi.
Utandım birazcık.
" Ben bir şey yapmadım ki. "dedim gayet kibarca.
Çocuk zorla elini kaldırdı ve"Ben Efe. Adını öğrenebilir miyim?" diye sordu.
Gülümsedim.
"Ben Derin." dedim. Tam O sırada çok sevgili arkadaşlarım Ece ve Zehra gelebildiler.Tabii tam daha erken gelemiyorlardı.
Zehra şaşkın şaşkın "Kanka burada ne oldu böyle.?" dedi.
Derin bir nefes bıraktım.
"Daha sonra anlatırım. Uzun hikaye." Sonra da Efe'ye döndüm ve "Eğer kendi başının çaresine bakabilirsen ben gitmeliyim" dedim.
Kafasını salladı ve problem olmadığını söyledi.Kızlarla karar değişikliği yapıp sinemaya gitmek yerine Ecelerin evine gittik.
Kızlara bütün yaşadıklarımı, Barqn'ıb söylediklerini anlattım. Kızlar çok şaşırdı. Yaşadıklarımı hem tehlikeli hem de muhteşem buldular.
Zehra tedirgince baktı.
"Peki gidecek misin?"
Ofladım.
"Bilmiyorum ki. Gitmesem okulda başıma bela olacak."
Ece hevesle kafasını salladı.
"Kanka, okulun en popüler çocuğuyla bir akşam geçireceksin. Kesinlikle gitmelisin!"
Ece'ye gözlerimi devirdim.
"Yaa.. Koyun can derdinde, kasap popülerlik derdinde!"İki saatin sonunda kararımız gece Baran'ın yanına gitmek oldu.
Fakat tek sıkıntımız giyecek güzel bir şeyletimin olmamasıydı.
Ancak alışverişe bayıaln arkadaşım Ece için bu problem değildi.
Hemen beni bir AVM Ye soktu. Bana güzel bir kombin yaptı.Ecelerin evine geri gidince kıyafetleri giydim ve Ece turuncu saçlarımı yaptı.
Evet, saçlarım turuncu.. Turunçgiller familyasındanım. Gözlerim yeşil, fiziğim güzel. Ayrıca kendimi genel oalrak çok güzel buluyorum maşallah fıstık gibi kızım! Neyse konuyu dağıtmayayım.
Kıyafetimbuydu. Gayet güzellerdi bence ama maalesef benim tarzım değildi. Çünkü ben böyle şeyler pek giymem.
****
Akşam parkta otururken kendimi çok tedirgin hissediyordum. Çünkü parkta kimse yoktu ve Baran hala gelmemişti.
"BÜCÜRÜK!"
Arkamdan gelen sesle o yöne döndüm.
Baran çizgili gömlek ve siyah kot pantolonuyla gayet şık, dağınık kumral saçları ve laciverte çalan mavi gözleriyle yakışıklı ve aynı zamanda tehlikeli görülüyordu.
"Gelmişsin Bücürük. Gelmeseydin sana neler yapardım Tanrı bilir."
Gözlerimi devirdim.
"Geleceğimi zaten söylemiştim ve ayrıca benim adım Bücürük değil, Derin!"
Alayla sırıttı.
"hayır Bücürük, ben sana adınla değil böyle hitap edeceğim, hoşuma gidiyor."
Ofladım ve yeniden gözlerimi devirdim. Sonra aklıma gelen soruyu ona sordum.
"Park için neden bu kadar süslendiğimi sorabilir miyim?"
Dudaklarını büzdü.
"Hayır, burası bizim buluşma yerimizdi. Şimdi gerçek mekana gidiyoruz."****
Baran ile hotel ve bar karışımı bir yere geldik.
Oturduğumuzda sandalyemi yanına çekti ve kolunu omzuma attı.
Anlayamadığım şekilde kalbim teklemeye başlamıştı. Fakat aynı zamanda da rahatsız olmaya başlamıştım.Biraz zaman geçtikten sonra Baran, bir sigara yaktı ve içmeye başladı.
Sigaranın dumanından çok rahatsız oluyordum fakat korkutma söyleyemiyordum.
Ne yani? Şimdi benim cezam o sigara içerken onun yanında mı oturmaktı?
Düşüncelere dalmışken Baran'ın sesiyle kendime geldim.
"Arkadaki masaya bak Bücürük."
Arkama masaya baktığımda gözlerim ardına kadar açıldı.
Masada bir kız ve çocuk vardı. Çocuk, kızın boynuna gömülmüş ve boynunu emiyordu. Kız da çocuğun saçlarını çekerek onu şevklendiriyordu.
Şoke olmuş bir şekilde önüme geri döndüm.
Baran kulağıma eğildi ve fısıldadı.
"Biz bunların yaptığını yatakta yapacağız BÜCÜRÜK!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜCÜRÜK
Romanzi rosa / ChickLitBaran üzerime yürümeye başladı. Ben de geriledim fakat sırtım kulübeye çarpınca durmak zorunda kaldım. Artık Baran ve kulübe arasında sıkışmış bulunmaktaydım. Ve her ne kadar kızgın olsa da lacivert gözleri çok güzeldi. Tamam! O son sözleri söylem...