Ebruli ~ bxb

*9*

Medya Tuna Kiremitçi & Yıldız Tilbe - Yine Sevebilirim (Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları)

Darılmazsan, bir sözüm var aslında
Geçen akşam, gördüğüm düş hakkında
Kimim kimsem yok, bildiğim senden başka
Cesaretten mi? korkudan mıdır yoksa
Yanımda olmasan da; yaşıyorum madem

Ah yine sevebilirim, hayatı
Ah yine bulabilirim, aşkı
Ah yine duyabilirim, sanki
İçimde çalan o şarkıları

Garip bir his, dans etmek yokluğunla
Bütün dünya, sanki bir pist altımda
Yerim yurdum yok, anladım senden başka
Benzerinden mi? korkuyor kalbim yoksa
Yanımda olmasan da, kanımdasın zaten

Ah yine sevebilirim, hayatı
Ah yine bulabilirim, aşkı
Ah yine duyabilirim, sanki
İçimde çalan o şarkıları

.

.

.

Toprak

İki gündür olduğu gibi Erdem'in yatağındaydım ve ondan önce uyanmıştım. İki gün önce Erdem son filmi izlerken uyuyakaldığında onu yatağına yatırmış sonra da salona dönüp çekyata uzanmıştım. Gece yarısı Erdem'in beni seslemesiyle uyanmıştım.

Onunla uyumam için odasına götürmüştü beni ve çekyata göre çok iyi bir teklif olduğu için tabiki reddetmedim. İşte o yüzden iki gündür aynı yatakta uyuyoruz geceleri.

Erdem kollarını belimden çözüp arkasını döndü. Saat on bire geliyordu ve bugün Bulut'un katılması gereken arkadaşımızın mağazasının açılışı vardı üç saat sonra. Yatağın yanındaki dolabın üzerinden telefonumu aldım ve Bulut'a mağaza açılışına gidip gidemeyeceğini soran bir mesaj attım.

Bulut'tan yanıt gelene kadar Bulut ve benim araba satış şirketimiz olan 'Kelebek'te çalışan müdür yardımcımız Ali'yi aradım ve yataktan çıktım.

Ali Bulut'un orada olduğunu bir saatten daha fazla durduktan sonra yanındaki kişiyle az önce şirketten ayrıldığını söyledi. Bende öğleden sonra uğrayabileceğimi söyledim ve telefonu kapattım.

Erdem'in yanına yani yatağa dönecektim ki Bulut'tan mesaj geldi. Mesajda uğramaya çalışacağını ama ne olur ne olmaz diye benim gitmemin iyi olacağını yazmıştı. Bende 'Tamam, muhtemelen Erdem'le birlikte gideriz.' yazarak Bulut'a gönderdim.

Yatağın yanına varınca Erdem'in 'Toprak' diye sayıkladığını duyar duymaz yatağa girip Erdem'in yüzüne küçük öpücükler kondurmaya başladım. Kısa süre sonra Erdem gözlerini açtı ve o güzel gülümsemesiyle ve uykudan arınamamış sesiyle 'Günaydın' dedi.

'Günaydın, hadi kalk bakalım uykucu.' diyerek yataktan kalkmasına yardım ettim. Diş fırçalamayı kim önce bitirecek yarışından sonra mutfağa indik.

Erdem çayı yapıp kahvaltılıkları, çatalları, bardakları,... ayarlarken bende domates-salatalık doğradım servis kabına aldım birde bol yeşillikli omlet yaptım. İki günde en iyi öğrendiğim şey Erdem'in bıçak tutmasının çok tehlikeli olduğu ve çoğunlukla yemekleri Burak'ta yiyip yada Burak'ın yaptığı yemekleri evine getirip öyle yediğiydi. O yüzden yemekler benden.

Kahvaltımızı yaparken Erdem'e açılıştan bahsettim ve benimle gelmek isteyip istemediğini sordum. Gamzeleri ortaya çıkacak kadar gülümseyip 'Tabiki gelmek isterim.' dedi ve bana sarıldı. Burnunu boynuma uzun uzun sürtüp boynumu kısacık bir süre için öptü ardından yerine geçerek kahvaltısına devam etti.