Ebruli ~ bxb

*15*

Medya Bahadır Tatlıöz - Takvim

Ne istedin vermedim
Aylar oldu gelmedin bana geri
Takvimde yaprak bitti
Yeni aylar ekledim deli gibi senin için

Nefesim resim çizer cama
Alışmışım her gece keder ve gama
Özlemin kamçılar durur beni
Sarıp sarmalarki yalnızlık
Titretir teni

Aklını boş ver kalbine bir sor
Bence özledin çokca beni
Arzular yakar durur seni
Sarıp sarmalarki yalnızlık
Titretir teni (Titretir teni)

.

.

.

Burak

Bulut beni dudaklarıyla severken onun telefonuna gelen bildirimler ve benim telefonumun çalması sonucu dudaklarını benden çekti. Tişörtümü giydirirken telefonumun salonda olduğunu söyledi. Yanağına son bir öpücük kondurup aşağıya indim.

Tam salona vardığımda telefonumun çalma sesi sonlansada telefonumun yanına gidene kadar yeniden çalmaya başladı. Arayan tabiki Erdemdi. Onlara haber vermemiştim ama Toprak'la konuşuyorlardı ben evden çıkarken yani uyanıktılar.

Telefonu açıp kulağıma tuttuğum gibi Erdem 'Ne kadar merak ettim haberin var mı ?!' diye sitem etse de ardından 'İyisin bir sıkıntı yok değil mi ? Bulut'un yanında güvende hissetmiyorsan seni almaya gelebilirim.' dedi.

Güvende hissetme konusunun nereden çıktığını anlamasam da 'İyiyim bir sorun yok.' dedim. İnatla 'Güvende hissetmiyorsan alabiliriz seni oradan.' demesiyle dayanamayıp 'Niye güven konusuna bu kadar taktın anlamıyorum, ben Bulut'un yanında iyiyim lütfen endişelenme Erdem.' dedim.

Derin bir nefes alarak 'Sana bağırdı o yüzden onu sevmediğimi biliyorsun. Sana vuracak sandım !' diye ağzındaki baklayı çıkardı. Endişesini almak adına 'Bana vurmaya kalkarsa kafedeki adamı patakladığım gibi onu da pataklarım. Yine de Bulut'un bana vuracağını düşünmüyorum.' dedim ki bu dediklerim gerçek olamayacak şeyler değildi, hem bana vurmayacağını da biliyordum.

Erdem 'Tamam tamam, sen dikkatli ol ve bir şey olursa ara biz hemen gelip seni alırız.' dedi. Toprak'ı kastettiğini bilsem de kafasını dağıtmak için 'Siz ?' diye sordum. Neşeyle 'Tabi ki ben ve Toprak'tan bahsediyorum.' dedi.

Birkaç saniye duraksadıktan sonra 'Demek öyle.' dedikten sonra 'Burak sen Bulut'un instagram hesabını gördün mü ?' dedi şüpheci bir şekilde. Hayır görmemiştim, Bulut benim hesabımı sormuştu ama ben sormamıştım. 'Hayır görmedim. Ne oldu ki ?' dedim.

Erdem boğazını temizledikten sonra 'Bir bak bence. Tamam bugün paylaştığı normal ama-her neyse Toprak geliyor onun telefonunundan gördüm zaten. Panik oldum hadi başka şeylerden bahset.' dedi ve yine o hızlı konuşmasına geçti. O sırada Bulut mutfağa geçmişti.

'Tamam o zaman. ' dedikten sonra kısaca düşündüm. Buldum ! 'Erdem sence geçen gün yaptığımız profiterol neden basık basık oldu yani kabarmadı.' dedim. 'Off cidden o niye kabarmadı ki. Tam tarifine göre yapmıştın. Hem ben sadece kremasını yaptım ki ne kadar basit olduğunu biliyorsun.' dediğinde 'Çikolata sosunu da yaptın.' diye ekledim.

'Burak bence hazır kutu olarak alıp içindeki malzemelerle daha basit yapalım diye düşündük ya o yüzden olmadı. En azından fikrimiz güzeldi.' diyerek kahkaha atmaya başladı. 'Evet iki taneyi kremayla birleştirdik. Neyse tadı güzeldi ya ona bakalım.' dedim.

Bulut yanıma gelerek saçıma ve omzuma öpücükler kondurunca 'Görüşürüz Erdem.' dedim. Birden bunu dememle Erdem şaşırarak 'Ne ? Birden kapatacak mısın ? Anladım, Bulut yanına geldi değil mi ? Tamam görüşürüz. Kendine iyi bak !' dedikten sonra telefonu kapattı.