*30*

48 6 24
                                    

Medya Sıla - Üzüldüğün Şeye Bak

Aşk Rüyadır çok Zaman
Olduğu gibi bırak
Aşk Rüyadır çok Zaman
Olduğu gibi bırak
Tek sen misin ayrılan
Üzüldüğün Şeye bak
Tek sen misin ayrılan
Üzüldüğün Şeye bak

Bakıp bakıp Resmine
Türkü yakıp İsmine
Dert ekleyip Derdine
Üzüldüğün Şeye bak
Dert ekleyip Derdine
Üzüldüğün Şeye bak

Olmasa da çok güzel
Sevgisi sana yeter
Olmasa da çok güzel
Sevgisi sana yeter
Yok yok deyip bir Haber
Üzüldüğün Şeye bak
Yok yok deyip bir Haber
Üzüldüğün Şeye bak

Bakıp bakıp Resmine
Türkü yakıp İsmine
Dert ekleyip Derdine
Üzüldüğün Şeye bak
Dert ekleyip Derdine
Üzüldüğün Şeye bak
Üzüldüğün Şeye bak
Üzüldüğün Şeye bak

~~~~~~~~~~~~~~~~~~

4 Ay Sonra

Bulut

Dört aydır bir rutinim haline gelmiş olan Doktor Mete ile görüşmeye gelmiştim kliniğe.

Buraksız geçen bu dört ayda oldukça değişmiştim elbette. Burak da oldukça değişmişti, yani birkaç kez Yalçın'la konuşmasına denk geldiğimde bunu fark etmiştim.

O  benim ürkek papatyamın yerine cesur bir papatya gelmişti. Cesur papatya.

'Mete Bey sizi bekliyor Bulut Bey. İçeri alabiliriz sizi.' diyen Mete'nin sekreteri olmasa dalgın dalgın oturmaya devam ediyor olacaktım.

Teşekkür  ettikten sonra odanın kapısına gidip birkaç kez çaldım ve Mete'nin 'Gelebilirsiniz.' demesiyle kapıyı açıp içeriye geçtim.

Mete: Hoş geldiniz Bulut Bey. Gelin karşılıklı koltuklarımıza oturalım.

- İyi günler Mete Bey.

Mete: Bugün güzel bir güne benziyor. Bu güzel günde sizinle neler konuşacağımızı merak ediyorum. Öncelikle, nasılsınız; buraya gelirken nasıl duygular içersindesindeydiniz ?

- Fena değil. Yani diğer günlerle benzer her şey benim için Mete Bey. Ve pek bir şey hissettiğimi söyleyemem çünkü aklım yine ona kayıyor.

Mete: İsmiyle hitap etmemde bir sorun var mı ?

- Sorun yok, istediğiniz gibi hitap edebilirsiniz.

Sorun var. Papat-Burak demek istiyorum ömrümün sonuna kadar.

Mete: Tam olarak nasıl hissettiğinizi anlamak adına bazı sorular soracağım size. İlk olarak o gün hakkında düşündüğünüzde keşke yapmasaydım dediğiniz bir şey var mı?

- Var... O yerde çaresizce bana bakarken arabadan bir şey almak için gitmeyi değil tepesindeki tebellaşı oradan çekmeyi öncelik yapmalıydım.

Mete: Arabadan aldığınız eşyayı alma nedeniniz de Burak Bey'i kurtarmaktı, öyle konuştuk bir önceki sohbetimizde.

- Evet... Yine de o an ne kadar çaresiz göründüğünü tarif edemeyeceğim kadar kötü durumdaydı.

Mete: Peki Burak Beyi etrafınızda görseniz veya herhangi bir durumdan dolayı aynı yerde bulunsanız ne yaparsınız ?

- Giderim oradan. Gidemeyecek bir durumdaysam da onu görmezden gelirim.

Mete: Böyle yapmanızın doğru olduğunu düşündüren şey nedir Bulut Bey ?

Ebruli ~ bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin