*11*

144 5 10
                                    

Medya Sagopa Kajmer-Bergen Sen Affetsen Ben Affetmem

Tanrım kötü kullarını
Sen affetsen ben affetmem
Bütün zalim olanları
Sen affetsen ben affetmem

Sen tanrısın, affedersin
Bağışlarsın, kulum dersin
Sen tanrısın, affedersin
Bağışlarsın, kulum dersin

Neler çektim, sen bilirsin
Sen affetsen ben affetmem
Sen affetsen ben affetmem

Bütün zalim olanları
Sen affetsen ben affetmem

Ağlatıp da gülenleri
Terk edip de gidenleri
Sevilip sevmeyenleri
Sen affetsen ben affetmem
Sevilip sevmeyenleri
Sen affetsen...

.

.

.

Toprak

Uzun sayılabilecek bir süre Erdem aşağıya inmeyince Bulut'la birlikte üst kata çıktık. Burak'ın yatak odasına varınca ikilinin kocaman bir ayının iki tarafında uyuduğunu gördük.

Ben Erdem'in yanına adımlarken Bulut 'Başka yer mi yok niye benim Burak'ımın yanında yatıyor Erdem.' dedi. Sakinleşmesini, ikisinin de uyuduğunu söylesemde ikna olmuyordu.

En sonunda 'Unutma o partiye Burak'ı getiren Erdemdi yani benim sevdiğim adam. Ona laf söylememelisin, ikisi yakın arkadaşlar.' diyerek yatağın yanına yürüdüm.

Bir anda Erdem yataktan kalkıp yürümeye çalıştı, son anda tutabildim yoksa yere düşecekti sevdiğim adam. Kafasını göğsüme yaslamasıyla tam bir koca bebek olmuştu. Yüzünün her köşesini öpmek istesemde Erdem'i kucağıma alıp biraz ilerideki misafir odalarından her geldiğimde kullandığım odaya geçtim. 

Erdem'i yatağa yatırmamla hemen kıpraşıp en rahat olduğu pozisyonu buldu ve uykusuna geri döndü. Şu an için yapabileceğim en güzel şey Erdem'in yanına uzanmak olacağı için ceketimi kenardaki berjere bıraktıktan sonra yatağa uzandım, Erdem'in ceketi alt kattaydı gelince çıkartmıştı.

Birkaç dakika içinde Erdem beni hissederek yanıma yaklaştı ve kollarını gövdeme sararak uyumaya devam etti. Tam uyuyacaktım ki Bulut odadan içeriye girip 'Yalçın geldi, sende aşağıya inersin istersen.' diyip odaya girdiği gibi çıktı. Tabi suratındaki haylaz gülümsemeyi unutmamak gerek. 

.

.

.

Yüzümdeki ellerle ne olduğunu anlayamadan bir anda üzerimdeki bedeni altıma alıp ellerini tuttum. Üzerimdeki kişi Erdem'miş. Ağırlığımla Erdem'in ezileceğini düşünüp kendimi kenara atmaya çalışırken Erdem ellerini ellerimin arasından kurtarıp saçlarımı tuttu ve 'Kızıl saçlarına deliriyorum.' dedikten sonra dudaklarımızı birleştirdi. 

Öpücüğün içine dillerimizi de katmışken 'İyi günler Toprak.' diye bir ses duyduk. Dudaklarımızı ayırırken Erdem hızla kafasını göğsüme sakladı. 

Gelenin Yalçın olduğunu görmemle 'Geliyoruz birazdan Yalçın.' dedim ve Erdem'in saçını alnından çekip alnını öptüm.  Yalçın 'Tamamdır !' diyerek odadan çıktı. Erdem kafasını göğsümden çekerken 'O kimdi Toprak ?' dedi, o kadar tatlı görünüyordu ki burnunun ucunu öptüm.

Ardından 'Yalçın, Bulut'un kardeşi.' dedim. Erdem iç çektikten sonra beni üzerinden itti ve 'Desene Bulut'un evinde Bulut'un kardeşi bizi bastı Toprak, sen niye bu kadar rahatsın ?!' diye sitem etti. 

Erdem'i yanıma çekip gıdıklamaya başladım. Stresi bırakıp kahkaha atmaya başlamıştı sevgilim. İçimden gelen bir dürtüyle 'Seni seviyorum Erdem' diyerek dudaklarımızı buluşturdum. Minik minik kelebek öpücükleri kondurdum dudaklarına.

Ebruli ~ bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin