*18*

177 5 14
                                    

Medya Murat Dalkılıç feat. Oğuzhan Koç - Aşinayız

Döndüm sana yüzümü ben aşkım
Yine çıktım karşına
Denesek mi birkez daha, zaten aşinayız
Söndüm yana yana ne bi' baktın
Yine bana seni sordular
Bütün eş dost yordular, sanki ordular ya

Tabi ben de diyorum o da aşık
Üstüne gitmiyorum şu aralar
Kimi görsem unutmaz o beni diyorum
Şöyle söylüyorum

Bırak o bir tarafta seyredip uzansın
Ben pervaneyim etrafında
Hele bi bakarsa şöyle göz ucuyla
Herkesi şahit yazsınlar

Bırak hiç dokunma seyredip utansın
Ben gibi yok o da farkında
Hele de benim olursa
Tüm şehir uyansın
Aklım nerde bi' baksınlar
Aklım nerde bi', baksınlar

.

.

.

Erdem

Sabah son günlerde alıştığım üzere Toprak'a sarılmış olarak uyuyup aynı şekilde uyanmıştım tabi Toprak'ın belimdeki eli de aynı şekildeydi. Bu şekilde uyanmak gibisi yoktu. Uyandıktan sonra ilk birkaç dakika Toprak'ı izledim ve yanağına minicik bir öpücük kondurup yataktan kalktım.

Uzun ama aslında bize kısacık gelen bir ayın ardından işe dönme zamanıydı bugün. Keşke Toprak'la daha erken tanışdaydık da tatilin tamamını birlikte geçirseydik.

Sadece son iki haftayı birlikte geçirmiştik ve ben ona bağlanmıştım. Yokluğu beni en çok zorlayacak şey olacaktı işteyken ama idare etmeliydim. Sonuçta çalışmayı çok seviyordum, işimi de.

Toprak'ın yanağını ikinci kez öptükten sonra yataktan kalkmayı başardım, hemde alarm çalmadan önce. Bu bedenimin iş için hazır olduğunu gösteriyordu.

Banyoda işlerimi hallettikten sonra mutfağa gidip su kaynattım ve papatya çayını ayarladıktan sonra iki yumurtayı haşlanması için ocağa koydum, son olarak kahvaltılıkları masaya dizdim. Erdem tarzında kahvaltı hazırdı.

Odaya dönüp dünden hazırladığım kıyafetleri giyindim ve aynada son kez kendime baktıktan sonra iş için hazırlanırken ilk gün gibi heyecanlanmam gülümsememe neden oldu.

Birkaç kez seslenmeme kalmadan Toprak hemen uyandı. Ondan erken kalkmış olmama şaşırsa da 'Günaydın' diyerek yataktan kalktı ve yanıma adımlayarak kollarını belime sardı. Benden uzun olmasını sevsemde öpmek için uzanacak olmak gibi bir durum oluşuyordu malesef... Ama Erdem'de çareler tükenmez.

Kollarını sıkıca kavrayıp ayaklarının üzerine çıktım ve iki yanağını da özenle öptüm. Bu kısa süre içinde ilk kez bu kadar uzak kalacaktık. Aslında sadece sekiz bir ihtimal dokuz saat ama her an yanınızda olmasına alıştığınız birinden bu kadar uzak kalmak ilk başta tabi ki zor gelecekti.

Toprak yanağımı kocaman ve sesli bir şekilde öptükten sonra belimdeki kollarını gevşetti, bende kahvaltının hazır olduğunu söyledikten sonra odadan çıktım. Yumurtaları halledip hızlıca dört parça börek ısıttım.

Yumurta ve börekleri de tabaklara koyup masaya yerleştirdim son olarak papatya çaylarını da kupalara koydum ve ekmekleri de yerleştirdikten sonra her şey hazırdı. Daha doğrusu Toprak gelince her şey hazır olmuştu. Masaya yerleştik ve sohbet eşliğinde kahvaltı yaptık.

.
.
.

Uzun uğraşlar sonucu Toprak'ın fikrini kabul ederek onun arabasıyla çalıştığım yere gelmiştik. Ve evet iş çıkışı beni almaya gelecek ki o kadar işinin içinde beni almaması için kendi arabamla gelmek istemiştim ama ikna edemedim.

Ebruli ~ bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin