doğum günü partisine davet edilmiştim. bir doğum günü partisine. inanamıyordum. bir partiye davet edilmişsen bu senin de bir arkadaşın olduğu anlamına gelirdi. 8 yıl boyunca verilen onca başarısız uğraştan sonra sakarlığımın bu kadar etkili olacağı aklıma gelmezdi. eve resmen ayaklarımla değil kanatlarımla gelmiştim. hızlı hızlı odama gittim ve dolabımdaki enkazdan bir mucize yaratmaya çalıştım. sarı, dizüstü, ince kemerli bir elbise giyindim. altına da beyaz babetlerimi geçirdim. partiye gelen fahişeler gibi bir ton makyaj yapmak yerine sadece parlatıcı sürmeyi tercih ettim. Evlerine vardığım anda gördüğüm havuz, bendeki alarm zillerini çaldı. Evin kapısını çaldım. kapıyı açan Lex, kollarımdan çekerek beni içeri aldı. Gözlerim gördüğüm manzara karşısında donmuştu. Bay sapıkın etrafını kuşatan sürtük yığını beni görünce gülme krizine girdiler. Lex beni tanıştırıp, beni yalnız bırakıp, bir yerlere gitti. Sorunu neydi bu kızın. beni davet eden o değil miydi?oturacak yer aradım. Bay sapık ın karşısı boştu geçip oturdum. Kızlardan birisi: - bir şeyler yesene, sende mi diyet yapıyorsun? başka bir kız bana dönüp, - hayır o spor salonuna gidip kas yapıcak bence. o yüzden onun bol proteinli şeyler yemesi gerekiyor. deyip güldü. Zack e dik dik baktım. odun gibi bana bakıyordu.sinirlendim - sesinni çıkarmıyorsun ha! buna pişman olacaksın. deyip önümdeki pasta,çikolata ne varsaağzıma tıktım. Zack bana hala odun misali bakıyordu. ona gülümsedim. Ardından Lex içeri girdi. Zack e ve bana bakıp, - şekerin yok mu senin? şu yaptığına bak. demişti. onu dinlemiyordum bile gözlerim karardı. yere yığılmışım filan hiç bir şey hatırlamıyordum. tek hatırladığım, Zack in gözlerindeki pişmanlıktı. Artık tanışmış olduk Zack, sen bir korkak olan Alex e cesareti öğrettin. fakat bunun sonucuylada beni bir başıma yalnız bir şekilde bıraktın. sonkez ona bakıp gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
takıldığımız çakıltaşları
Romancehayat insana çeşitli seçenekler verir. kaybet yada kazan, kendin olanı al yada sonsuza kadar unut... benim seçim şansım ise geçmiş ve gelecekti bugün denilen kavram beni yalnız bırakmıştı.