" seinle gelmemi ister misin?" ona o kadar minnettardım ki bana bu soruyu beni düşünerek buna ne kadar ihtiyacım olduğunu bilerek sorduğunu biliyordum." hayır,sanırım yalnız yapmalıyım.Yine de teşekkür ederim." ona gidip sarıldım.Güçlü olmak,karşılaşacağım her neyse bununla yüzleşmem lazımdı." eğer bir sorun olursa..." sözlerini bir öpücükle kestim "biliyorum...seni hemen arayacağım." arabamla gitmek yerine yürümeyi tercih ettim.Doğrusunu söylemem gerekirse, bunu oldukça geciktirmeye çalışıyordum fakat her yolun sonu olduğu gibi benim de yolumun sonu gelivermişti.Evin kapısını çaldım belki açmaz diye kapı deliğinden uzak durdum fakat kapı açıldı.Karşımda bahçıvan önlüklü orta yaşlı bir kadın duruyordu.Kadın kocaman gülümsemesiyle, " kime bakmıştınız." diye sorunca bir an duraksadıktan sonra cevapladım." ben...Hector Cravfordun kızıyım." kadının cevabı duyunca smurtacağını düşünmüştüm fakat kadın sadece gülümsedi." içeri girsene,uyuyor ben onu uyandırırım." kadının ardından içeri girdim.Ev çok sadeydi beyaz deri koltuklar ve ahşap duvarlar vardı.Koltuklardan birisine oturup beklemeye başladım kadın büyük ihtimalle yeni karısıydı.Elinde kahve fincanıyla gelince duraksayıp," sen burada bekle, olur mu?" dediği an sesindeki tizlik bana annemi hatırlattı.Kahvemi bitirecekkken birisi omzumdan tuttu.Kafamı kaldırdığım an beyazlamış saçları,soluk beyaz teni ile babamı gördüm beni ayağa kaldırıp sıkı bir şekilde sarıldı.Ağlamak istedim bir an sadece çılgınlar gibi ağlamak babama sıkıca sarılmak istedim sonunda benden ayrılıp oturduğunda sordum."evin güzelmiş,eşin de öyle...sana sormam gereken bir sorum var" ağır bir şekilde kafasını kaldırıp bana baktı." buraya yaşlı babanı görmek için geldiğini düşünmek büyük bir aptallık olurdu...sor bakalım." duyduğum yanıt karşısında sinirlenmiştim.Beni terk eden oydu.Ben değildim.Kendimi toparlayarak sordum " annemi öldürdün mü?" bana o kadar şaşkın bir ifadeyle baktı ki gerçekten şaşırdığını farkettim." bunu neden annenin beni aldattığı adama değil de öz babana soruyorsun." bu cevaba yanıt veremeden ekledi. " onu dövdüğünü, öldüreceğini söyleyip eve geldi.Beni aldattığının farkındaydım.Ondan daha önce boşanacaktım fakat...sen hastaydın ve..." lafını kesip sordum." annem seni aldattı mı?...sen değil de o mu?" kafasını sallamasıyla dizlerimdeki bağlar çözülmüş gibi olduğum yerde kalakaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
takıldığımız çakıltaşları
Romancehayat insana çeşitli seçenekler verir. kaybet yada kazan, kendin olanı al yada sonsuza kadar unut... benim seçim şansım ise geçmiş ve gelecekti bugün denilen kavram beni yalnız bırakmıştı.