Sınav haftası, tam da havamdaydım sanki. Kafamı sıraya dayamış aval aval mr. mulerkey e bakıyor fakat kafama hiçbir şeye sokamıyordum. Üstüne yetmezmiş gibi annemle konuşmaya çabalıyordum babamı gördüğüm o güne aldığım her nefeste lanet ediyordum. Elimdeki kalemin başını kemirerek Zackin olduğu tarafa çaktırmadan bakmaya başladım.O gün söyledikleri ne anlama geliyordu yani Kate ile çıkmıyor muydu? yoksa Josh denen şu çocuktan mı bahsediyordu?Zackin olduğu tarafa fazla bakmış olacaktım ki Zack ile göz göze gelince hızla kafamı çevirdim.Mr. mulerkey tahtaya bir cümle kadar olan soruyu yazdı.Ve kaldıra kaldıra beni kaldırdı. Hızla nefes alıp verdim.Rezil olucaktım.kalemi elime aldım ne diyordu bu şimdi. Hocaya yalvarır gözlerle baktım. -Alex, çözemiyor musun? daha geçen ders anlatmadım mı?dedi tek kaşı havada. - anlatmış mıydınız?(ve dediğime pişman oldum.) yanii, dürüst olmam gerekirse pek anlamıyorum.(bir aptalca cevap daha çenem susmuyordu.) - soruyu çözecek olan var mı?Zack? ne dersin? Zacki çağırınca kalbim pır pır atmaya başladı fakat umursamaz bir tavır takındım. -almayayım ben, aa ama Josh çözebilir.Alex ile pek iyi anlaşıyorlar zaten.( ne yapıyordu bu, amacı beni yerin dibine batırmaksa bir çok defa yapmıştı.) josh kendinden bahsedildiğini anlayınca, Zack hiç tınlamadan gelip soruyu 20 saniyede çözdü. ben de kedi yavrusu gibi sırama sinip oturdum. Bu gidişle C bile alamayacaktım.Ders bitince eve gitmek için çantamı topladım.Josh yanıma gelip, -Beraber gidelim mi? diye sorunca kabul ettim.son derece sessiz bir şekilde ilerlerken sonunda konuştu. - ee nelerden hoşlanırsın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
takıldığımız çakıltaşları
Romantizmhayat insana çeşitli seçenekler verir. kaybet yada kazan, kendin olanı al yada sonsuza kadar unut... benim seçim şansım ise geçmiş ve gelecekti bugün denilen kavram beni yalnız bırakmıştı.