" ne demek istiyorsun?...benimle dalga geçme lexter" bu doğru değil...beni seviyor olamazdı.Lex kafasını iki yana sallayıp, " şaka mı yapıyorsun ben seninle ne zaman dalga geçtim?" kolumu yeter anlamında sallayıp uzaklaştım. Peki ya neden kalbim atıyordu, atmamalıydı değil mi?... o günü hatırladım. Her gün annemin çığlıklarıyla dolu rüyalar görüp, ağlarken bir gün teraslarında ağladığım sırada yanıma gelmiş bana sıkıca sarılmıştı. Onun beni sarışının sıcaklığı...bunu unutamıyordum. Sonra ona annemin bana söylediği şarkıyı söylemek istedim çünkü kimse bu şarkıyı sevmiyordu...sanırım Zackin de sevmeyeceğini düşündüm fakat ona sorduğum zaman elimi avuçlarının arasına alıp, şarkımı tüm dikkatiyle dinledi. Zaten o an ilk defa onun için kalbim çarpmıştı. Kimileri bu duygunun ne demek olduğunu bilemeyeceğimi düşünebilirdi fakat ben biliyordum işte...onun da bildiğini düşünmüştüm... ellerim üşümüş bir biçimde çalan telefonumu alıp açtım. " evde misin Alex?" arayan Joshtı.cevap verdim " hayır, yaklaşmak üzereyim." telefonu kapattım ve yorgun bir biçimde oturacak yer aramaya başladım tam karşımda Zackle karşılaştığım o park duruyordu. Gidip banklardan birisine oturdum. Cebimden telefonumu tekrar alıp müziği son sesine kadar vererek Sam smith dinlemeye başladım. Ağaçlar sonbaharın geldiğini haber verirmişçesine sararmaya başlamış,dallarını bir gelin misali sarı yapraklarla süslemişlerdi.Anılar tekrar ve tekrar gözlerimin önünden geçerken, bir ses duydum tam karşımda köpeğiyle birlikte yürüyen Zacki gördüm. Onu baktığınız an çökmüş omuzlarını farkedebilirdiniz fakat aynı zamanda kumral saçları ve ela gözleriyle de ne kadar yıkılmaz olduğunu farkedersiniz fakat bu sefer Zack tam tersi aşırı derecede yorgun bir biçimde geliyordu. Yanıma yaklaştığı an durdu, çünkü köpeği ayaklarımı yalamaya başlamıştı.kafasını kaldırıp, bana baktı." burada olduğunu bilmiyordum." dediği an gerçektende şaşırmış görünüyordu sanırım kader ipleri bizi tekrar 15 yaşındaki gibi bağlamıştı o zamanda ipodinden müzik dinleyen saf bir kızdım fakar artık değilim sonunda cevap verdim." elbette bilmezsin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
takıldığımız çakıltaşları
Romanshayat insana çeşitli seçenekler verir. kaybet yada kazan, kendin olanı al yada sonsuza kadar unut... benim seçim şansım ise geçmiş ve gelecekti bugün denilen kavram beni yalnız bırakmıştı.