arkamda hızla gelen ayak seslerini duyabiliyordum klumdan tutup beni kendisine çevirdi.Lnet olsun keşke ondan nefret edebilsem ama olmuyor. gözlerime baktı. - Alex, benden nnefret etmeye devam et! ama başaramayacaksın çünkü beni seviyorsun... ona tiksinerek baktım. - yaa sahi mi... o zaman beni iyi dinle Zack... kendi pislik dünyandaki egon ne kadar fazlaysa sana olan sevgim de o kadar az. senden hoşlanıyordum. ama artık seni anlayamıyorum. Zaten senin hastalık karşısında nasıl... nasıl. sözlerimi tamamlayamadım o da bundan yararlandı. - nasıl... nasıl ne? onu gördüğüm ilk günkü gibi ayağına çelmeyi takıp kaçtım. buraya kadardı. Benimle bir daha uğraşamayacaktı. Eve gitmek istemiyordum ama uyumak istiyorsam gitmek zorundaydım. ev içerden kilitlenmişti. zili çaldım. açmadı. korkuluklara oturup beklemeye başladım. telefonum çaldı. arayan lexti. - kızım nerdesin sen?gecenin kaçı buraya gel!. sesi endişeliydi.- bana evde olmayacağını söylemiştin.dedim. - evde olduğunu bilmiyordum. dedi. - nasıl? dedim.- bilmiyordum işte. hadı lex eve gel.dedi. zaten mecburdum. kapıyı açmıyordu annem. evlerine gittim. kapıyı lex açtı. -sonunda...gel yatağını hazırladım.dedi. beni kırmızı duvar kağıtları olan bir odaya götürdü. odanın Zackin odası olduğunu farkettiğimde. kapı kapanmıştı. Zack karşımdaydı. - siz ikiniz oturup konuşacaksınız.dedi. - lex kapıyı aç! kapı klit sesinden sonra kapandı. Zacke döndüm. - seninle konuşacak bir şeyim yok.dedim. bana baktı.tereddüt eder gibiydi.- benimde yok. dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
takıldığımız çakıltaşları
Romancehayat insana çeşitli seçenekler verir. kaybet yada kazan, kendin olanı al yada sonsuza kadar unut... benim seçim şansım ise geçmiş ve gelecekti bugün denilen kavram beni yalnız bırakmıştı.