Bölüm 24: Ay, Geceye Küsene Kadar...

387 19 5
                                    

 "Ay, geceye küsene kadar seni hep seveceğim..."

Okul binasına doğru ilerlerken Uğur'un sesini duydum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Okul binasına doğru ilerlerken Uğur'un sesini duydum. "Biz Ezgiyle kantine uğrayacağız, siz gidin." Çetin başını sallarken Uğur, Ezgi'nin kolundan tutup kantine çekiştirmeye başladı. "Ben neden geliyorum seninle ya?" Ezgi kolunu Uğur'dan kurtarmaya çalıştığında Uğur, onun ağzını kapatıp Ezgi'yi kaçırırcasına kantine sürüklemeye devam ederken "Hayırlı bir iş için." dediğini duydum. Tahminimce yine kantindeki bir kızı gözüne kestirmişti ve Ezgi'yi kullanacaktı. Onlar kantine vardığında Çetinle ben de okul binasına girmek üzereydik.

  Birkaç kişinin olduğu koridorda ilerlerken "İlaçlarını alıyorsun değil mi?" diye sordu Çetin. Halimden memnun olmadığımı belirterek "Maalesef evet." dedim. Merdivenlerden çıkarken "Geceleri kabus görüyor musun hâlâ?" dedi. Kaşlarımı çatarak başımı iki yana salladım. "Eskisi kadar değil, en azından yüzümü çizmiyorum artık." Başını sallayıp "Yemeğe alışkanlığını da değiştirsen iyi olacak, rüzgar esse uçacaksın." diyerek devam etti.

 Bu kadar soru sormasına şaşırarak "Bugün beni önemseme günümüzde miyiz?" dedim gülerek. Sınıfın kapısını açtığı sırada "Her gün, seni önemseme günündeyiz. Malum artık sen de bizdensin ve her türlü maceraya hazırlıklı olmalısın." deyip eliyle geçmem için sınıfı gösterdi. Gülüşerek sınıfa girdiğimizde hoca henüz gelmemişti.

 En arkadaki yerimize ilerlediğimizde tam ön sıraya oturmak üzereyken yerimin değiştiğini hatırlayıp Çetin'in yanına oturdum. O sırada sınıfın kapısından gelen gürültüyle birlikte içeri giren Ezgi'nin sesiyle çantamı bir kenara bırakıp o yöne döndüm. "Bu salağın yaptığı şeye inanamayacaksınız." dediği sırada Ezgi gülerken Uğur somurtarak kızarmış anlını tutuyordu.

 "Yan sınıftaki kıza göz kırpmıştı. Bahtsız çocuk bu da ya, gitti sevgilisi olan kızı buldu yürüyecek. Çocukta bunu çöp kutusunun kapağıyla dövdü içeri girene kadar." Üçümüz aynı anda gülerken Uğur, Ezgi'ye öldürücü bakışlarını atıyordu. "Kız da gülümsedi ama. Hem ben ona değil de yanındaki esmer kıza göz kırpmıştım. Bu devirde alacaksan esmer kız alacaksın." 

 Uğur'un ayağına çarpan -ya da vuran- Çetin'in bacağıyla Uğur sustu. Elimle kapıyı işaret ederek "O ses sizden mi gelmişti yani?" dedim. Ezgi gülmeye devam ederken başını sallayarak beni onayladı. Uğur'un kızaran anlına bakarak "Bir şeyin var mı bari?" dediğimde havalı davranmaya çalışarak "Ben?" dedi kendini göstererek. "Sen bir de karşı tarafı gör. Bana hiç bir şey olmaz, taş gibi adamım maşallah!" Kendini abartarak övmeye devam ederken hepimiz ona inanmadığımızı belli eden gözlerle bakıyorduk. 

 "Bu kollar var ya bu kollar..." diyerek kol kaslarını gösterdi. "Bu kol kasları o çocuk gibilerini pataklamak için oluştular. Bu kollar..." Kendin övmeyi bizim bakışlarımızla karşılaştığında bıraktı. Yüzündeki sırıtış yok olurken boğazını temizledi. "Belki biraz canım acımış olabilir." Sadece bir saniye sonra "Ağzıma sıçtı çocuk!" dediğinde sınıfa hoca girdi.

FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin