"Çok karanlık, bu ben miyim?"
Gözlerimi büyük bir gürültü sayesinde açtığımda yüzüme vuran güneş gözlerimi geri kapatmama neden oldu. Sağ elimle gözüme siper olurken yatakta doğruldum. Kendime geldiğimde gelen gürültünün alt kattan bir müzik sesi olduğunu fark ettim. Sabah sabah kim açtı bunu Allah aşkına!
Üzerimdeki yorganı atıp ayağa kalktım ve kapıya yöneldim. Odadan çıktığımda benimle birlikte karşı odada kalan Çetin de çıktı. "Bu ses ne?" Bilmiyorum der gibi omuzlarımı silktim. Çetin ile beraber merdivenlere yöneldiğimizde merdivenlerin hemen yanındaki odada kalan Ezgi de çıktı. "Açacağınız müziğin ses ayarına şişe kapağı girsin. Bu ses ne ya!"
Aşağı indiğimizde hiç birimiz böyle bir manzara beklemiyorduk. Uğur, radyodan açtığı son ses müzik ile birlikte kahvaltı hazırlıyordu... Üstelik kendi de şarkıya eşlik ediyor ve elindeki yumurtayı kırarken de oluğu yerde dans etmeye çalışıyordu.
"Uğur!" Ezgi ne kadar bağırırsa bağırsın Uğur şarkıya kendini o kadar kaptırmıştı ki duymuyordu bile. "Uğur kapat oğlum şu müziği!" Erdem Bey de odasından çıkmıştı ve o da Uğur'a bağırıyordu. "Biz denedik baba, duymuyor." Çetin'e hak verir gibi başımı salladım. Çetin söylenerek radyoya doğru ilerledi ve şarkıyı kapattı. Uğur dehşet içinde elindeki bıçakla bir anda arkasına döndü.
"Ödüm koptu be! İnsan bir ses verir." Ezgi dayanamayıp Uğur'un ensesine tokat indirdi. "Ulan değişik, kaç kere bağırdım da dans etmekten duymadın. Oynak balina!" Uğur her zamanki kınayıcı bakışlarını Ezgi'ye yollayıp Erdem Bey'e döndü. "Sence hiç öyle şey yapar mıyım baba?" Erdem Bey bir süre sessizliğini koruyup olumlu anlamda başını salladı. Uğur abartılı ağlama sesiyle"Öyle olsun. Ben size sabahın köründe kalkıp kahvaltı hazırlayayım, siz beni suçlayın. Yeni nesil bitmiş." deyip Erdem Bey ile göz göze geldi. "Eski nesil de öyle." diye ekleyip yerine oturdu. Ezgi ve Erdem Bey de masaya oturduğunda Çetin ve ben de aynı şeyi yaptık.
"Ee kızım, alışabildin mi buraya?" Erdem Bey'e dönüp başımı salladım. "Biraz alıştım Erdem Bey, Ezgi bana çok yardımcı oldu. Ayrıca aldığınız onca şey için de teşekkür ettim." Erdem Bey gülümseyerek başını salladı. "Alışırsın, alışırsın. Bizim bu hayta sana garip gelebilir ama biz onu kabullendik artık." dedi eliyle Uğur'u gösterirken. Gülerek başımı iki yana salladım. "Yok, biz bayağı iyi anlaştık onunla."
Hepimiz kahvaltımızı edip sofrayı topladık. Tam odama gidecekken Erdem Bey'in bana seslenmesiyle ona döndüm. "Efendim?" Erdem Bey gömleğinin kollarını kıvırırken konuştu. "Dün okul müdürüyle konuşup kaydını bizimkilerin gittiği okula aldırdım. Bugün forma bakmaya çıkabilirsiniz." yutkunarak başımı salladım. Farklı okul demek farklı insanlar demekti. Farklı insanlar demek merak demekti. İnsanların beni merak etmemesi gerekiyordu.
Odama girecekken odasından çıkan Ezgiyi gördüm. "Ezgi, bankaya da uğrayabilir miyiz?" Ezgi başını salladı. "Uğrarız da neden ki?" Utanarak "Ben aldığım bursluluk paramı abimle ortak hesabımıza atıyordum. O parayı çekmem lazım. Kendime telefon alacağım." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIRTINA
Mystery / ThrillerKafamı camdan çıkarıp gökyüzüne doğru baktım. Fırtına yüzünden kar taneleri gözümün önünden film şeridi gibi geçerken derin bir nefes aldım. Kim bilebilirdi ki bir su damlasının aylar sonra bir fırtınada kar tanesi olarak düşeceğini? Bir insanın ha...