Attığınız her adım doğrudur sizin. Bir akşam vakti açan çiçeği taklit eden merakınıza vermeyin izin...
| Büyüdü, Büyüdü|
Çocuklarla süren bol tekerlemeli eğlence yan bahçeden bana seslenen bir kadın sesiyle son buldu. Çocukları söyledikleri tekerlemeleriyle ve oluşturdukları çemberle bıraktım. Bana seslenildiğini duymuş olmalıydılar ki nereye gittiği sormadılar.
Duvarında ren renk güllerin sarktığı bahçenin kapısından başımı uzattım. Beş altı kadar kadın çimenliğin üzerlerine koydukları sandalyelerde oturuyorlardı. Başımı uzattığı gördüklerinde içlerinden birisi eliyle bir işaret yaptı.
" Gel kız, gel," dedi. Açık bırakılmış kapıdan girmek üzereyken o çoktan oturduğu yerden kalkıp yanıma gelmişti. Bir misafirperverlik duygusuyla kapıyı ben açmadan o açtı ve beni tekrardan içeriye davet etti.
Diğer kadınlarında ufaktan ayaklanmaya yeltendiklerini gördüm. Onları elimle durdurduktan sonra yanlarını gidip hepsiyle selamlaştım. Ardından benim için de bir sandalye koydular. Onların sohbetine eşlik edeceğimi düşünürken konu beni hedef aldı.
" Geçen gün çok korkuttun bizi, hiç o sıcakta çıkılır mı dışarıya?" bir anne edasıyla söyledi benden yedi sekiz yaştan fazla büyük olmayan kadın. Diğerlerinin de bu yaşından çok daha küçük gösteren kadına başlarını sallayarak ve bana endişeli gözlerle bakarak destek verdiklerini görünce haklı olduklarını söylemiş bulundum.
Bir süre daha konu benim üzerimden devam etti. Daha sonrasında onların kendi konularına geçildi ve ben de onlara ara sıra katılarak dâhil oldum sohbete. Sıcaklardan konuşuyorlar, çocukların okullardan tatil dönemine geçiş yapmasıyla da baş edilmez enerjilerinden yakınıyorlardı. Bu yakınmalarının yersiz yerlerinde onlardan bir süreliğine kopuyor ve seslerini işittiğim çocukları dinliyordum.
Yine böyle bir kaçamakta bana yöneltilen soruyla çocuklardan koptuğum gibi bu kadınların sohbetine tekrar dâhil oldum. Bana seslenen ve beni bahçe kapısında karşılayan kadındı merakla gözlerle bana bakan.
" Benim oğlanı, senin sınıfına mı alsam acaba? Seni çok sevmiş, söyleyip söyleyip duruyor."
Bahsettiği oğlanın kim olduğunu bilmediğimden yalnızca tebessüm ettim. Yanımdaki kadın boynunu ve oturuşunu biraz daha bana yönelterek sorusuna gerçek bir cevap vermemi bekledi.
" Ne diyorsun Meyra? Alışması zor olur mu?"
Diğer kadınlardan da buna benzer mırıltılar çıktı. Hepsi bana bakıyor bir cevap vermemi bekliyordu.
" Yani ilk sınıfı atlattılar. Alışır, elbette. Benden yana bir sıkıntı olmaz ama arkadaşları açısından bir düşünün derim. Çocuklar hassastır, sonra arkadaşlarından ayrıldığı için pişman olur."
Kadınlardan biri ben sözümü bitirir bitirmez konuşmaya başladı. Hem bana hem de çocuğunu benim sınıfıma almak isteyen kadında gidip geliyordu büyük gözleri.
" Çocuk bunlar, alışırlar. Hem aynı okulda değiller mi? Arkadaşlarıyla teneffüs vakitlerinde de görüşürler."
Bunlar benden çok yanımdaki kadına söylenmiş laflardı. Öyle emindi ki çocuğun alışmasının kolay olacağından yanımdaki kadını bile ikna edivermişti.
Ben başımı salladım kadına. Yanımdaki kadına da ufaktan tebessüm ederek konunun dışında kalmak istedim. O sırada içeriye bir oğlan çocuğu girdi. Bu tanıdık çocuk, diğer tüm çocukların sözcüsü ve yorgunluğumu bir yetişkin edasıyla karşılayandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balkon Mektupları [ Final ]
Lãng mạn" Eğer elimde olsaydı, sizin için günbatımını sonsuz kılardım. "