KURBAN 2 - Bölüm 13

11.8K 615 30
                                    

sürpriz bir bölüm daha :)



"Onunla tanışmanı çok isterdim anne."

"Yüzünü böyle gülümsettiğine göre gerçekten mükemmel biri olmalı."

"Bazen onu tanımadığımı hissediyorum. Çok iyiyken birden eskisinden daha da öfkeli oluyor. Canımı yakıyor. Ama en sonunda yine yanıma gelip bir şekilde kendini affettiriyor. Ben bu adama aşık oldum anne! Bu gerçekten de aşk, öyle değil mi?"

Annem elini uzatıp yanağımı okşayarak, "Eğer kalbinde onu hissediyorsan aşktır!" dedi.

Düşünceli bir ifadeyle başımı sallarken, "Evet, onu hissedebiliyorum." dedim.

Annem elini indirip geri çekildi ve birkaç saniye bana öylece baktı.

"Benim küçük meleğim büyümüş de aşık olmuş."

"Korkuyorum anne. Bu aşk çok canımı yakacak. Rüzgar, Toprak'ı hiç affetmeyecek gibi görünüyor. Aralarındaki nefrete bir türlü anlam veremiyorum. Benim aşkım bu nefret altında eziliyor. Ne yapmalıyım?"

"Yeteneğini kullan tatlım!"

"Yeteneğimi mi?"

Annem olumlu anlamda başını sallarken yanıtladı: "Evet, o kocaman kabin ve sıcacık gülümsemenle Rüzgar'ın kalbini ısıt!"

"Bilmiyorum anne, bilemiyorum! Söz konusu Rüzgar olunca benim bir gülümsemem nasıl işleri yoluna sokacak ki?"

"Kendin ol bebeğim. Her zamanki Deniz gibi davran yeterli. Ben hep yanında olacağım."

Uzanıp ona sıkıca sarıldım. "Teşekkür ederim anne, seni çok özlüyorum!"

"Deniz Hanım?"

"Anne, bana neden öyle sesleniyorsun?"

"Deniz Hanım uyanın lütfen!"

"Anne!"

...

Gözlerimi yavaşça araladığımda karşımda Yeliz'i görünce sitem edercesine, "Ya Yeliz! Rüyamı böldün." deyip surat astım.

"Üzgünüm, ama çok geç kaldınız. Uyanın lütfen!"

Yorganı üzerimden atarken, "Saat kaç ki?" diye sordum.

"11'e geliyor."

Gözlerimi kocaman açarak, "Ne!" diye bağırdım. Hızlıca yatakta doğrulup saate baktım. "10:50. Çok geç kaldım!"

Hemen yataktan kalkıp banyoya koştum. Elimi yüzümü yıkayıp tekrar odaya döndüğümde Yeliz'in elindeki kıyafetleri görünce gülümseyerek, "Sen bir tanesin!" dedim ve yanağından öptüm. Ben kıyafetleri üzerime geçirirken Yeliz de gülümseyerek odadan çıktı.

Kıyafetleri giyindikten sonra aynanın karşısına geçip kendime baktım. Gözlerim çok uyumaktan şişmişlerdi. Göz altındaki morlukları fondötenle kapattıktan sonra hafif rimelle kirpiklerimi hacimlendirdim. Saçlarım hafif dalgalıydı, biraz kremle şekillendirdim. Ayakkabılarımı da giyinip tam odadan çıkacakken birden yatağımın yanındaki bir kağıt gözüme takıldı.

Gidip kâğıdı elime aldım ve yazanları okuyunca şaşkınlıktan dudaklarım aralandı.

"Akşam 8, Daisy Otel."

İnsan bir günaydın yazar yontulmamış odun!

Rüzgar'ın oyunu bu olmalı diye içimden geçirirken kâğıdı çantama atıp aşağı indim. Bir şeyler yemek için hiç zamanım yoktu bu yüzden direkt arabaya atlayıp okula geçtim. Neyse ki sabah dersim yoktu. Kafeteryada bir şeyler atıştırıp üzerimi değiştirmek için odama geçtim. Hazırlandıktan sonra hâlâ birkaç dakika zamanım vardı. Çantamdan telefonumu çıkarıp Rüzgar'ı aradım.

KURBANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin