Yolda kalmamızın üstünden günler geçmişti. Bu günler dopdolu ve çok güzel geçmişti. Eymen'le birçok yol katetmiştik. Onunla o küçük kulübede kaldığımız günden sonra bana daha iyi davranıyordu. Şimdi iki sıkı dost gibi olmuştuk. O bensiz bir işe adım atmıyordu, ben zaten onunla dolmuştum. Onsuz hiçbir şey yapmıyordum. O günleri düşündüğümde Selin'in azarlarını hatırladım. Eymen'le kaldığımız o gün Selin'e haber vermediğim için fazlasıyla merak etmişti. Eve dönünce de 'sen çıldırdın mı?' içerikli birçok cümle kurmuştu. Telefonun çekmediğini zor bela ikna etmiştim onu. Bunları hatırladığımda ister istemez gülümsemiştim. Kendi kendime sırıtırken yüzümde hissettiğim ellerle şaşkınlıkla başımı kaldırdım. Eymen tepemde dikiliyordu. Nazikçe çenemden tutarak ''Bu gülümsemeni neye borçluyuz?''
''Senin yanımda olmana tabii.'' dedim. Onun da yüzündeki gülümsemesi yayılırken bu olanlara, bu güzel günlere inanamıyordum. Bu bir büyüyse bu büyü bitmemeliydi. Eymen'le aramızda olanlar sıkı bir dost ilişkisinin ötesinde miydi bilemiyordum? Adı konulmamış bir şeydi ama neydi bilmiyordum. Her neyse arkadaşlık ya da dostluk veya başka bir şey bu böyle devam etmeliydi.
''Seni her dakika yanımda görmek istiyorum.'' dediğinde nefesim içimde hapsoldu. Dediklerini yanlış yorumlamamak için ''Sayende hep beraberiz. Bu bir ayda sizin şirkete çektin beni. Murat Bey'e ayıp oldu.''dediğimde
''Takma bunları. Senin pozisyonun o değildi. Burada hak ettiğin yerdesin.'' dediğinde aslında tekrar onların şirketinde işe başlamaya sevinmiştim. Hüzünle terk ettiğim işime mutlulukla dönmüştüm.
''Kaçışın yok. Artık hep yakandayım.'' deyip sırıttığımda Eymen'le aramızdaki dostluğun temellerinin çok hızlı atıldığının farkındaydım. Yaşadıklarımız, tanışmamız ve sonrası çok hızlı yaşanmıştı. Hızlı yaşıyorduk hızlı bitmezdi umarım. Benim söylediğim sözler duygularımı çok belli ederken o söylediğim cümlelerin ciddiyetini umursamıyordu bile.
Onun kurduğu her cümleyle 'acaba olabilir mi, benden hoşlanıyor mu?' diye aklımda gezinen tilkileri zorlukla da olsa bastırıyordum. Umut bana yasaktı. Gülüp geçiyordum. Birlikte vakit geçiriyorduk. Şimdi ise sinemaya gelmiştik. Birlikte orta sıralardan aldığımız koltuklara yan yana dizildik. Bunlar iki sevgilinin yaptığı aktivitelerdi. Kalbimin yüksek sesli ritmi kulaklarımı sağır edecekti. Patlamış mısırı önüme çekerken heyecanla filmin başlamasını bekledim. Onun varlığını es geçmek istiyordum zorlukla da olsa kendimi filme odakladığımda yoğun bakışlarımı üzerimde hissettiğimde bana hayranlıkla bakan Eymen'e şaşkınca baktım.
''Bir şey mi oldu?'' dediğimde onun bu bakışlarını benim beynimin bir oyunu olduğunu düşünmeye başladım. Yoksa bu bakışlarının anlamı başka bir manaya geliyordu. Ben bu adı konulmamış aramızdaki ilişkiden memnundum. Duyacak olduklarımdan korktuğum için hiç üsteleyip sormadım.
'' Hayır sadece güzelliğin gözlerimi alıyor. Sen böyle yanımdayken filme odaklanamıyorum.'' dedi kısık sesle. Elimdeki mısır tanesi kutunun içine düştü. Ağzım açık kalmış ona bakıyordum. Aynı cümleyi benim kurmam gerekmiyor muydu? Filme odaklanamayan asıl bendim. Bu halime gülümseyerek bana bir milim daha yaklaştı. Gözleri dudaklarıma kaydığında elimdeki mısır kutusu yere düştü. Sessizliğin içinde çıkan bu küçük sesle yanımızdakilerin dikkatini çektiğinin farkındaydım. Dudaklarını dudaklarımla kısa bir mesafe bırakacak şekilde yaklaştırmıştı. Nefesi boğazımdan ılık bir şekilde süzülürken gözlerimi kapatmamak için direniyordum. Ben bu anın büyüsüne kapılmışken yanımda oturan teyzeden gelen huzursuz bir kıpırdanmayla bakışlarımı kaçırarak önüme döndüm. Az kalsın Eymen Korel beni öpecekti ve ben buna izin verecektim.
Bu yakınlıktan sonra bir daha aklımı filme verememiştim. Az daha yanımızdaki insanlara rezil olacaktık. Film araya girip ışıklar salonu aydınlatınca derin bir nefes vererek ayaklarımın altındaki kutuya baktım. Dökülen birkaç mısır tanesini toplayıp kutuya koyduktan sonra kutuyu da koltuğumun kenarına koyarak Eymen'e döndüm. Bakışlarımdan filmi izlemediğimi anlayınca ''Film araya girdiğine göre çıkalım mı?'' dediğinde usulca başımı sallayarak salondan çıktık.
![](https://img.wattpad.com/cover/90508911-288-k332710.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TADIMLIK AŞK (TAMAMLANDI)
Chick-LitLanet topuklular yüzünden hiç olmamam gereken yerdeydim. Eymen Korel'in kolları arasında..... Benim uzun zamandır başaramadığımı bu topluluklu ayakkabılar başarabilir miydi? Platonik bir aşkın pençesinde kıvranırken Eymen Korel tarafından fark edi...