Aylar hızlıca geçmişti ve her geçen ayda Eymen'le birbirimize daha çok bağlanmış, sevgimizi katlayarak evililiğimizi mutlu ve huzurlu bir şekilde devam ettiriyorduk. Ailelerimizle olan sorunumuzu da çözmüş doğacak olan oğlumuzu büyük bir sabırsızlıkla bekliyorduk. Doğum bittikten sonra da şirketteki işime kaldığım yerden devam edecektim.
Doğuma bir hafta kalmıştı ve Eymen bu süre zarfında yanımdan ayrılmıyordu.
Evde çalışan yardımıcımıza dönerek ''Fadime abla Eymen nerede?''
''Sanırım spor odasına gitti.'' dediğinde başımı sallayarak ilerledim. Kocaman olmuş göbeğimle paytak paytak giderken Eymen'in spor odasının yanına geldiğimde aralık olan kapıdan içeriyi gizlice gözlemledim.
Eymen bilmem kaç ağırlığındaki dambılları kaldırırken ona hayranlıkla baktım. Üstünde hiçbir şey yoktu ve kaslı vücudu gözler önümde çekici bir şekilde duruyordu. Altında şortu ve spor ayakkabılarıyla tam bir spor salonu kaçkını gibi duruyordu. Onu izleyerken hormonlarımın tavan yaptığının farkındaydım.Bu manzaraya daha ne kadar dayanabilirdim, bilmiyordum. Adımlarıma komut vererek içeriye adım attğımda çapkın bakışları beni buldu.
''Daha kendine ne kadar eziyet edeceksin?'' dediğimde yanda duran havluyu alarak terini sildi.
''Sporuma sen de eşlik etmek ister misin?'' diye sorduğunda gözlerimle kocaman göbeğimi gösterdim.
''Sence bu mümkün mü, otursam kalkamam.'' dedim bu konuda ciddiydim. Hareketlerim kısıtlanmıştı. Bir şeyi yapmadan önce kırk defa düşünür olmuştum. Ya da her şeyi Eymen'in üstüne yığar olmuştum.
''Senin hiçbir şey yapmana gerek yok.'' dediğinde o nasıl olacak der gibi ona baktığımda ''Sen sadece duracaksın ben seni kaldıracağım.'' dediğinde şaşkınlık ve öfkeyle
''Ben senin halterin değilim, kendine gel.'' dediğimde kahkahası spor odasını inletti.
''Denemeden bunun ne kadar zevkli olacağını bilemezsin.'' dediğinde şaşkınlıkla ona bakarken beni kucağına almasıyla göz hizasına kadar kaldırması bir olmuştu. Gözlerimiz kesiştiğinde tüm kızgınlığım gitmişti. Eymen dudaklarımı öpüp hızla geri çekildiğinde şaşkınlıkla kaldım. Beni bir aşağı bir yukarı kaldırırken eş zamanlı olarak da dudaklarıma kısa bir öpücük bırakıp geri çekiliyordu. Bu tekrarlayan hareketlerle sarsaklaşmıştım. Sonunda kollarındaki güç bitip beni yere indirdiğinde şaşkınlıkla ona baktım. Az önce yaptıkları da neydi öyle?
''Eymen sen az önce....'' dedim ellerimle dudaklarımın üstüne kapattığımda
''Seni seviyorum Aslı Korel.'' dediğinde hâlâ az önceki olayın şaşkınlığı içerisinde olduğum için tepki veremedim. Eymen üstüne hızla bir şey geçirdiğinde birlikte spor odasından çıkıp salona girdik.
''Eymen inanmıyorum sana? Bunu buraya koymayacaktın.'' diye öfkeyle soluduğumda Eymen ben suçsuzum dercesine ellerini havaya kaldırdı. Oğlumuzun eşyalarının yeri hakkında küçük çaplı girdiğimiz tartışmalarda gereksiz yere direttiğimin farkındaydım ama kendime engel olamıyordum. Oğlumuz bedenimin ayarlarıyla oynamıştı. Maalesef buna gereksiz öfke ve inat da girmişti.
''Karıcığım oylama sundum ve ailelerimiz onun için en mantıklı yer olarak orayı uygun buldu.'' dediğinde sinirle kaşlarımı çattım.
''Ne yani ben mantıksız mıyım?''
''Hayır aşkım, senin önerin de mantıklıydı ama biliyorsun biz demokratik bir aileyiz. Aile fertlerinin oylamasına sundum.'' dediğinde ellerimi belime koyup
''Sen bu evde benimle yaşıyorsun ailelerimizle değil. Ne saçma iş bu. Kendini haklı çıkartmak için yapıyorsun bunu.'' dediğimde karnıma giren krampla yerimden sıçradım. Ellerim endişeyle karnıma giderken iki büklüm olarak ''Eymen'' diye bağırdım. Bendeki değişikliğin farkında olarak hızla iki adım mesafeyi kapatarak endişeli ses tonuyla ''Aslı?'' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TADIMLIK AŞK (TAMAMLANDI)
ChickLitLanet topuklular yüzünden hiç olmamam gereken yerdeydim. Eymen Korel'in kolları arasında..... Benim uzun zamandır başaramadığımı bu topluluklu ayakkabılar başarabilir miydi? Platonik bir aşkın pençesinde kıvranırken Eymen Korel tarafından fark edi...