Lanet olası topukluların başıma açmadığı iş kalmamıştı. Şu an olmak istediğim bir yerdeydim ama bana tuhaf gözlerle bakan önemli iş adamlarının yanında bu şekilde değildi elbette. Onları saniyelik de olsa unutmuş, Eymen Korel 'in mavi harelerinde kaybolmuştum. Onun gözlerine aşkla bakarken o da bana kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. Onun teninin sıcaklığını hissetmek, ona dokunmak hayallerimde kurduğumun da ötesindeydi. Kollarına yığılmıştım resmen. Ben ona hayran gözlerle bakarken tutuşu sertleşince irkilerek kendime geldim. Benim beynim heyecandan uçuşa geçmişken o, bu aksilikten hiç memnun kalmamış gibi bana bakıyordu.
'' Özür dilerim. '' diyerek kendimi onunla bütünleşmiş bedenimden zorlukla çektim.
Topuğumun ucu elimde kalmıştı. Asansörün ucunda iki büklüm olmuş tutunurken şu adamların bir an önce asansörden çıkması için dua etmeye başlamıştım. Kızdığım topuklularım acaba Eymen Korel 'e beni fark ettirmiş miydi? Bu ihtimale tutunmayacaktım. Çünkü onun gerçekten sevdiği ve onu da gerçekten seven bir kız vardı. Umut etmek benim gibi zavallı biri içindi ancak. Aslında umut etmeyi çoktan bırakmam gerekirdi. Yine çuvallayacaktım. 'Bırak artık umut etmeyi Aslı.' diyerek kendime içimden bir ders vermeye çalıştım. Hayatımda ilk defa âşık olmuştum, ilk defa birini sevmiştim, ilk defa birini düşünmüş, biriyle gelecek hayali kuruyordum ama bu sadece ben de olan kısmıydı. Karşılıksız bir aşktı. Beni tanımıyordu bile. Asansörün kata geldiğini belli eden otomatik sesiyle derin bir nefes bıraktım. Asansörün kapısı açılıp tamamen boşalınca topuklu ayakkabılarımı çıkartarak koştur koştur odama geçtim, hemen Selin 'i arayarak buraya yeni ayakkabılar göndermesini söyledim. Zaten bugün son iş günümdü. Yeni ayakkabılarım gelince direkt Eymen Korel 'in babası, Hasan Korel 'in odasına gidip bir konuşma yapacaktım. Aslında istifa dilekçemi bırakmam yeterli olurdu ama Hasan Bey 'i çok severdim onunla bir vedalaşmam gerekirdi. Kapıyı tıklatarak içeri girdim.
Masanın hemen yanındaki koltuklarda Eymen ve babası oturmuş konuşuyorlardı. Beni görünce konuşmayı kestiler.
''Rahatsız etmiyorum umarım ? ''
''Gel Aslı.'' Dedi Hasan Bey. Patron gibi değil de babacan bir tavırla söylemişti. Parmaklarımı gerginlikle çekiştirerek derin bir nefes bıraktım.
''Ben....ben şey.... '' Lanet olsun karşımda bana pürdikkat bakan bir adet Eymen Korel varken konuşmak sandığımdan da zordu.
'' Ben üzülerek söylüyorum ama işten ayrılıyorum Hasan Bey. ''
'' Neden Aslı ? Bir problem mi var ? '' diye merakla sorduğunda gözlerim istemsizce Eymen 'in olduğu tarafa kaydı. Ama onun aklında başka bir konu varmış gibi dalgın görünüyordu.
Sebep oğlunuza olan aşkım diye nasıl söyleyebilirdim ki!
'' Ailevi sorunlar.'' diyerek geçiştirdim.
'' Bak , ailenle sorunun ne bilemiyorum ama sen bizim şirketimizin önemli .... ''
''Biliyorum ama ayrılmak zorundayım.'' Adamın konuşmasını ağzına tıkmıştım ama ayaklarımın beni daha fazla taşıyacağından emin değildim. Karşımda Eymen varken bacaklarının amansızca titremesine engel olamamıştım. Bir boş bakışıyla bile böyle yapıyorsa eğer hayallerim gerçek olsaydı kim bilir neler olurdu?
Hasan Bey gerçekten üzülmüş gibi görünüyordu. Sıkıntı içerisinde konuştu. Aslında böyle bir çalışanını kaptırmayı hiç istemezdi ama bakışlarımdaki netlik onun cümlelerini değiştirmesine yetmişti. ''Peki, yapabileceğim bir şey varsa söyle.''
Böyle bir konuşma benim için de fazlasıyla zorlayıcıydı. Bakışlarımı yere indirerek ellerimi önümde kavuşturdum. Yaşlı adam tatlı bir sevecenlikle ''Seninle çalışmak büyük bir zevkti Aslı. Umarım yeni almış olduğun kararlar sana güzellikler getirir, kızım. ''
![](https://img.wattpad.com/cover/90508911-288-k332710.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TADIMLIK AŞK (TAMAMLANDI)
ChickLitLanet topuklular yüzünden hiç olmamam gereken yerdeydim. Eymen Korel'in kolları arasında..... Benim uzun zamandır başaramadığımı bu topluluklu ayakkabılar başarabilir miydi? Platonik bir aşkın pençesinde kıvranırken Eymen Korel tarafından fark edi...