TADIMLIK AŞK - 21

2.4K 160 198
                                    

Eymen'le uzun zamandır unuttuğum huzuru yeniden tatmıştım. El ele İstanbul sokaklarında dolaşırken neşeyle ona baktım. Eymen bana keyifle göz kırpıp beni kendine çekti. Kafam onun göğsündeydi ve ikimiz baş başa İstanbul sokaklarında geziyorduk.

''Gel, şu mağazaya girelim.'' diyen Eymen'in sesiyle bakışlarımı gösterdiği yere çevirdim. Bebek kıyafetleri olan bir mağazaydı. Oraya girip oğlumuz için birkaç parça kıyafet aldık. Daha sonra başka bir mağazaya geçerek bebek odası takımını sipariş ettik.

''Eymen Bey bebeğiniz için banyo setini de almalısınız.'' diyen görevli kadının sesiyle bakışlarımızı o taraf çevirdik. Küçük bir bebek küveti ve onun için gerekli olan banyo gereçleri vardı.

''Tamam o zaman onu da alalım.'' diyen Eymen'in sesiyle istemsizce kaşlarım çatıldı.

''Eymen o kadar acil değil ki doğunca da alabiliriz.'' dediğimde başını olumsuz anlamda salladı.

''Her şeyi hazır olsun. Ne olur olmaz.'' diyen Eymen'i tanıdığım için sessiz kaldım.

Bebeğimiz için gerekli olan her şeyi aldığımızda neredeyse aylar öncesinde doğuma hazır olmuştum. Tek eksiğimiz dünyaya gelmemiş oğlumuzdu.

''Mükemmeliyetçi prensim benim.'' dediğimde kaşlarını çatan Eymen'e ''İyi bir şey söyledim çatma hemen kaşlarını.''

''Bu takıntılı demenin dolambaçlı söylemi.'' dediğinde sokak ortasında kahkamı atmaktan çekinmedim.

''Üzgünüm, gerçekler bunlar. Kusursuzluk arayışı içerisindesin.''

''Ama aksine birçok kusurla doluyum değil mi? Seni çok üzdüm.'' dediğinde eskide olanlar için üzülmemeliydik. Bunu dile getirmekten geri durmayarak

''Eymen artık üzülmeyi bırakır mısın? Geçmişte kaldı. Ben artık mutluyum ve olanları unuttum.''

''Kendimi hiçbir zaman affetmeyeceğim.'' diyen Eymen'in sözlerini unutarak gördüğüm manzarada takılı kaldım. Allah'ım ne kadar güzellerdi. Top top renkler külahın içindeydi. Eymen benim baktığım yere bakınca hiç düşünmeden beni olduğum gibi bırakarak köşedeki dondurmacıya ilerledi.

Uzaktan durmuş onu izlerken elinde iki külah dondurmayla geldi. Birini bana uzatmadan yaladığında elinden kaptım. ''Benimkini yiyorsun, git kendininkini ye.''

Sesli gülüşü kalbimi durdururken çocukça bir şekilde ''Ödeşeceğiz. Ben de senin dondurmandan yiyeceğim.'' diyerek onun elindekini alıp birkaç kez yalayıp tekrar ona uzattım.

Onunla zaman su gibi akıp giderken bugünleri bana yaşattığı için Allah'a sayısız kez şükrettim. Keyifli geçen dakikalarımız bir kafeye girip soluklanmamızla son buldu. Eymen,

''Diyetisyenin verdiği listeyi fazla esnettik bu hiç iyi değil.'' dediğinde üzgün gözlerle ona baktım.

''Ben keyfimden mi yiyorum canım çekiyor. Sen bana bebeğimizi düşünmüyor musun mu demek istedin?'' diye alınmış bir ses tonuyla sorduğumda

''Hoppala. Onu nereden çıkardın? Sen tanıdığım en iyi anne adaylarından birisin.''

''He yani aralarından biriyim. Tek değilim yani. Mesela Mine benden daha mı iyi anne olurdu? Eğer çok merak ediyorsan Mine'den çocuk sahibi olsaydın Allah Allah.''

Eymen karizmatik bir şekilde gülümserken ''Ben böyle bir şey söylemedim, hayatım. Ayrıca gerçekten merak ettiğin Mine konusuysa ve bunu sormaya cesaret edemiyorsan söyleyim, Mine'yi sevmiyorum o bende çoktan bitti.''

Eymen, karşıdan gelen kıza işaret verdiğinde kız yanımıza gelip şiparişlerimizi aldı.

''Aslı seni çok seviyorum. Bu hayat enerjin, bakışların benim yaşam sebebim. Ne Mine ne de bir başka kadın senin bende hissettirdiklerini yaşatmadı. Sen özelsin ve hep öyle kalacaksın.'' diyerek elimi öptüğünde hayranlıkla ona baktım. Tüm alınganlığım gitmiş, tüm kırgınlıklarım bir bakışıyla tamir edilmişti. Duygusallığımla bütünleşerek ''Nasıl güzel seviyorsun böyle. Senin aşkını kazanmak imkânsızı istemek gibiydi.'' dedim geçmişi hatırlayarak.

TADIMLIK AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin