TADIMLIK AŞK - 15

2.9K 200 196
                                    

Bir ayı daha geride bırakmıştık ve artık benim dayanma gücüm kalmamıştı. Bunu da ona belirtiyordum. En son konuşmamızda yakasına yapışıp ''Dayanamıyorum, bitirelim. Boşanalım.'' demiştim. Amacımdan sapmış artık eskisi kadar güçlü değildim. Bu süreçte yeterince birbirimizi yıpratmıştık. Eymen de çok yorulmuştu artık sakince sohbet ediyorduk ama ben bu birbirimiz yokmuş gibi davranmamızı kaldıramıyordum. Şimdi de o konuşmayı hiç yapmamış gibi mutfağa geçmiş ocakta patates kızartmaya koyulmuştum.

''Günaydın.'' dedi Eymen sıcak ses tonuyla. Şaşkınca doğradığım patateslere bakarken ona döndüm. Gülümseyen gözlerinin içine bakarak ''Günaydın.''dedim.

''Patates mi kızartacaksın?'' kurduğu cümleyle elimdeki bıçağı kenara bırakarak ona döndüm. Neden benimle konuşmak için böyle sorular soruyordu, belli değil miydi ne yaptığım? Şaşkınlığımın verdiği bakışla onun bu ilgili hallerine 'Ne oldu?' der gibi baktığımı görünce

''Tamam sen rahat rahat yap. Ben karışmıyorum.''diye keyifle gülümsediğinde

''Eymen ateşin mi var? İyi misin?''

''Güzel bir gün. Güzel başlangıçlar.'' dediğinde ''Neye başlıyorsun?''

Sorumu cevapsız bırakarak omuz silkerken başımı anlamsızca iki yana sallayarak kızartma tenceresinin altını yaktım. Eymen masaya koymuş olduğum tabaktan bir dilim salatalığı ağzına atarken ''Bugün için özel bir planın var mı?'' diye sorduğunda kızmış olan yağın üstüne patatesleri yukarıdan bıraktığımda koluma sıçrayan yağla panikle geri çekildim. Eymen hızlıca yanıma gelerek kolumu endişeyle incelemeye başladı.

''Acıyor mu?'' diye sorduğunda bir yandan da diğer eliyle ocağın altını kısıyordu. Sızlayan kolumu onun parmakları arasından kurtarmaya çalışarak ''Önemli değil. Benim hatamdı.''

Dudaklarını koluma yaklaştırırken sıcak nefesiyle kızarmış olan yeri üfledi. Şaşkınlıkla debelenmeyi bırakırken neredeyse şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım. Benim canım acıdığı için sevinmemiş endişelenmiş miydi?

''Eymen, ben hallerderim.''

''Yanığa ne iyi gelir? Dur, bekle bir krem olacaktı.'' diyerek mutfaktan çıkarken hemen ocağın başına geçerek patatesleri süzgeçle karıştırıp kızaranları tabağa aldım.  Dalgınca Eymen'in üflediği koluma baktım. Sızlayarak kendini belli eden küçük yara kabarmıştı. Buzdolabından yoğurt alarak oraya sürerken Eymen elinde bir kremle yanımda belirmişti.

''Bu iyi gelir.'' deyip kremin kapağını açarken

''Yoğurt sürdüm.''

Eymen kaşlarını çatarak elindeki kremi gösterdi. ''Bu tedavi edecektir.''

''Büyük bir şey değil. Ben hallederim.'' deyip elindeki kremi almaya çalışırken kolumu tutarak kolumu kendi parmakları arasına sabitledi. Endişeli bir şekilde kabarmış olan yaraya bakarken sanki ameliyat yapmaya hazırlanan bir doktor kadar işine odaklanmıştı. Yavaş ve nazik hareketlerle kremi tenime yedirirken nefesimi tutmuş onun dokunuşlarına teslim olmuştum. Sızlayan yaramı bırakmış Eymen'in dikkatle koluma bakan yüzünde kayboldum. İşini bitirince geri çekilirken ''Çok acıyor mu?'' diye sordu. Onun bu sorusuyla kendime gelirken başımı olumsuz anlamda salladım.

''Bir daha kızgın yağın üstüne havadan bir şey bırakma.'' diyen sakin sesine

''Biliyorum, sen dikkatimi dağıttın.'' diyerek sinirle çıkıştım. İşimi bana öğretmeye çalışıyordu.

''Ben bir şey yapmadım.''

''Başıma dikilip bir patron edasıyla bakarsan dikkatim dağılır tabii.'' dediğimde kahkası mutfağın içinde çınladı.

TADIMLIK AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin