TADIMLIK AŞK- 25

2K 134 114
                                    

''Selin Teyzesi ya büyüdü de artık bizimle oyun da oynuyor.''

Oğlumun minik gülüşleri kulağıma ulaştığında her zamanki gibi Eymen'le yatak odasında sabah oyunlarını oynadığını anladım.

''Hiç sorma ya Selin. Annem torunumu göreceğim diye her sabah buraya damlıyor. Gelmesi yakındır.'' dediğimde yatak odamızın kapısının önüne gelmiştim bile. Baba oğul eğlencelerini bölmemek için onları gizliden gizliye izlerken Selin'le de telefon konuşmamızı sonlandırmış bu muhteşem manzarayı izliyordum.

Oğlum yavaş yavaş büyüyordu ve kıpır kıpır bir çocuk olmuştu. Babasının her hareketiyle ellerini kollarını heyecanla kıpırdanırken gülümseyerek onları izledim. Onlardan bu kadar ayrı kalmanın doğru olmadığını düşünerek ben de Eymen gibi yatağa uzanarak oyunlarına katıldım. Umut'un yanağından ikimiz de öperken aramızda tost olmuş oğlumuzun keyfine değecek yoktu. Eymen'in aşkla bakan bakışları bana döndüğünde gülümseyerek ona baktım.

Biraz daha oğlumuzla eğlendiğimizde uyku vakti geldiğinden huysuzlanmıştı. Yarım saat içinde uyuttuğumda dikkatle beşiğine yatırdım.

Eymen kollarımdan tutarak beni kendine çevirdiğinde elini şifonyere uzatarak bir kutuyu bana uzattı. Şaşkınca kutuya bakarken ''Bu senin için.'' dedi.

Eymen'in bana aldığı her hediye özeldi. Almış olduğu hediyeleri kullanmaya kıyamazken bir kutuda onları biriktiriyordum.

''Bu sefer maddi değeri çok yok ama manevi değeri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.'' dediğinde heyecan içerisinde kutuyu açtım.

''Bu çok güzel bir hediye.'' diyerek Eymen'in boynuna atlayarak ona sımsıkı sarıldım. Eymen ikimizin yaşlılık hallerine benzer iki biblo almıştı. Gerçekten biri bana diğeri de Eymen'e benziyordu. Bizim fotoğraflarımızdan esinlenerek tasarlanmış özel bir yapım olduğunu anlamıştım. Kutunun altında da bizim yeni çekinmiş olduğumuz fotoğrafımızı çerçevelletirmişti. Oğlum ben ve Eymen.

Hepimizin yüzünde büyük bir tebessüm vardı.

İkimizin biblosuna bakarak ''Bu kadının yüzünden huysuzluk akıyor.'' dediğimde Eymen kaşlarını havalandırarak keyifle ''Kendine huysuz mu diyorsun?''

''Sanırım. Şu halime bak.'' dedim keyifle. Ve sonra ekledim.

''Şu adamın yüzünden de egoistim diye bağıran bir ifade var. O sen mi oluyorsun?'' Elimi alnıma vurarak ''Ah birazcık da inatçılık var gibi.''

Kaşları çatılan Eymen ''Ben öyle değilim.'' dedi. Büyük bir sırıtma eşliğinde 'He he öyledir.' bakışı attım. ''Yaşlanınca çok inatçı ve çekilmez biri olacağını kabul et.''

''Bana diyene bak sen çok huysuz bir kadın olacaksın.'' dediğinde

''Ve üzgünüm ki sen benim huysuzluğumu çekmek zorunda kalacaksın.''

''Zevkle. Bu benim üzüleceğim bir konu değil senin huysuzluğunu zevkle çekerim.'' dediğinde kalbim pırpır uçmaya başlamıştı yine.

Eymen beşiğinde uyuyan oğlumuza bakarken belimi kavradı. Başını omzuma koyarken bakışları oğlumuzdaydı.

Fısıltılı sesiyle ''Sence ikinci çocuğu düşünmenin vakti gelmedi mi?'' dediğinde hızla ona döndüm.

''Ne! Çok erken. Daha yaşına bile değmedi.''

''Sen doğum yapana kadar çoktan bir yaşına basmış olacak.''

''Eymen daha Umut'a zor bakıyoruz. Yeni öğreniyoruz anne- babalığı.''

TADIMLIK AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin