TADIMLIK AŞK - 18

2.6K 195 158
                                    

Eymen'e hamile olduğumu söylediğim andan itibaren sürekli doktora gitmem için baskı uyguluyordu. Ben öğrendikten hemen sonra gitmiştim zaten. Şimdi bir de onunla gitmeye gerek yoktu. Gayet sağlıklı ilerleyen bir süreç içerisindeydim. Tek bilmediğim bebeğimizin cinsiyetiydi. Bunu da özellikle öğrenmemiştim.  Bu anın Eymen'le gerçekleşmesini istemiştim. Her şeye rağmen, sevdiğim adamla bebeğimizin cinsiyetini öğrenmek istiyordum. Ama şimdi gitmek istemiyordum. Şimdi tekrar hastaneye gitmeye hazır değildim.

''Aslı inat etme, lütfen. Sağlıklı olduğunuzu doktordan duymam gerek.'' dediğinde derin bir nefes bıraktım.

''İstemiyorum. Şimdi değil daha sonra. Hem, sen her zamanki yaptığın gibi yaşamana devam etsene. Beni görme. Bizi görme.''

Kaşları çatılan Eymen,  ''Sizi görmemem imkânsız. Bu mümkün değil. Mümkünü olan bir şey iste benden.''

Her ne kadar Eymen'e güvenmek konusunda tedirginliklerim olsa da bebeğimizi sahiplenmesine, bizi korumasına hoşnut olan bir yanım vardı. Bebeğimizi istiyordu bunu gözlerinden de rahat bir şekilde görüyordum ama beni gerçekten isteyip istemediğini karar veremiyordum.

''Bebeğimiz için bir şey söyleyemeyeceğim ama beni bırak. Bu mümkün. Bunu yapacaksın.''

Kaşları çatılabileceği en son noktaya ulaşan Eymen ''İmkânsızı istiyorsun yine benden. Bu mümkün değil. Seni ölene kadar bırakmayacağım. Birlikte yaşlanacağız.''

''Bu söylediklerine inanıyor musun gerçekten?''

''Aslı,  senin inanıp inanmaman önemli değil. Çünkü ben inanıyorum öyle olacak.'' dediğinde bu kadar inatçı olması beni fazlasıyla yıpratıyordu.

''Kendini kandırmaya devam et. Çünkü ben sana inanmayacağım. Bu böyle devam edecek. Ne yaparsan yap beni kendine inandıramayacaksın.''

''Hadi, hazırlan.'' dediğinde öfkeyle giyinme dolabına gittim. Bu adam laftan sözden anlamıyordu. İyiyiz diyordum bunu anlamaması için hiçbir sebep yoktu. Dediğini illa yaptırmıştı. Yarım saat içinde hazırlanmış salonda otururken onun çalışma odasından çıkması bekledim. İnatçı, kendini beğenmiş, her şeyin kusursuz işlemesi gerektiğini düşünen egosit herifin tekiydi. Ve ben bu adama aşıktım.  'Aslı başka biri yok muydu neden Eymen Korel?' diye içimden kendime kızarken elimi düz göbeğime koyarak karnıma doğru gülümsedim.

''Seni hep seveceğiz buna eminim, bebeğim. Baban da ben de seni ömrümüzün sonuna kadar seveceğiz ve her zaman yanında olacağız.'' diyerek karnımdaki bebeğimle konuştum. Onun karnımda olduğunu bilmek bile huzur veriyordu, onunla konuşmak, varlığını hissetmek tarifi imkânsız duyguydu. Şu son zamanlarda olan en güzel şeydi aslında. Başıma gelen en güzel mucize. Başta korksam da şimdi düşünüyordum da Eymen'le ayrıldıktan sonra bana ondan kalacak tek gerçekti. Bu yaşanılanların gerçek olduğunu kanıtlayacak bana onun varlığını unutturmayacak, yaşadıklarımızın hayal olmadığını gösteren tek hazinemdi. En büyük mirasım, hayatın bana getirdiği en güzel hediyem....

''Hazır mısın?'' diyen Eymen'in sesiyle korkuyla yerimden sıçrayarak ayağa kalktım. Bebeğimle konuşmaya öyle bir dalmıştım ki Eymen'in yanıma geldiğini bile hissetmemiştim. Konuşmamı duyup duymadığını anlamak istercesine yüzünü taradım ama yüzü hiçbir şey belli etmiyordu.

''Evet, gidebiliriz.'' dedim. Yine her şey onun dediği gibi olmuştu ve bu benim bozuk olan sinirlerimi daha da bozuyordu.

Arabaya bindiğimde Eymen'in sabahtan beri olan heyecanının devam ettiğini gördüm. İster istemez yüzümde bir tebessüm yer edindi. Bu halleri çok tatlıydı. Yine bulunduğum konumu unutup onun heyecanına ortak oldum. Bu an çok güzel ve özeldi. Geldiğimiz özel hastanenin girişinde ellerimden tutarak beni içeriye doğru yönlendirdi. Birleşen ellerimizi sımsıkı tutmuş, beni danışmaya doğru götürüyordu. Kenetlenmiş ellerimize şaşkınlıkla bakarken ''Aslı Korel'in saat 11'e randevusu vardı.'' diyen Eymen'in sesiyle heyecanla danışmadaki kadına döndüm.

TADIMLIK AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin