39. Bölüm | Hello Bay Lee

6.7K 545 476
                                    

Kapı çaldığından dolayı Jungkook derin bir of çekmişti.

"Sevgilimle romantik an da yaşayamıyorum ya" diyerek dudak büzdüğünde kıkırdamıştım.

Beni masadan indirip kapıya yöneldiğinde ben de kapının kenarındaki çantama yönelmiştim.

Jungkook "Buyrun Bay Lee" diyerek içeri geçtiğinde ben de kitaplarımı çantamdan çıkartmıştım.

"Merhaba Jae" diyerek elini uzattında Bay Lee, elini sıkmıştım.

"Uzatmadan hemen başlayalım" diyerek Bay Lee masaya yöneldiğinde Jungkook yanağımda öpüp "İyi dersler" demişti ve odadan çıkmıştı.

Biz de Bay Lee ile derse başlamıştık.

...

Yaklaşık kırk dakika sonra on dakikalık bir mola vermiştik. Bay Lee balkona çıktığında -ki büyük ihtimal sigara içecek- ben de Jungkook'un yanına gitmiştim.

"Gel bakalım güzelim" diyerek yanına pat patladığında gidip yanına oturmuştum.

"Of tarih çok zor bir ders. Tüm bu savaşları akılda tutmak cidden zulüm!" dediğimde kıkırdamıştı.

"Yapacak bir şey yok" diyerek omuz silktiğinde kafamı omuzuna yaslamış ve gözlerimi kapatmıştım.

"Biraz uyusam nasıl olur?" diye sorduğumda kolunu belime atarak beni kendine doğru çekmişti.

Jungkook "Uyursan seni uyandıramayız Jae. Bu yüzden biraz gözlerini dinlendir yeter" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

Birkaç dakika sonra Jungkook'un telefonu çaldığında başımı kaldırıp ona bakmıştım.

"Buna bakmalıyım" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

Jungkook telefonu açıp konuşmaya başladığında hoca da içeri girmişti.

"Bir bardak su içebilir miyim?" diye sorduğunda "Ben size vereyim" demiştim ona.

Jungkook'a baktığımda gülümsemişti bana, ben ise hocanın yanına gitmiştim.

Hocayla mutfağa geçtiğimde raftan bir bardak almıştım ve kenardaki surahideki suyu bardağa boşaltıp hocaya uzatmıştım.

"Abinizle çok iyi anlaşıyorsunuz" dediğinde kıkırdamıştım.

"O benim abim değil" dediğimde de "Kuzensiniz o zaman?" demişti ve suyunu içmeye devam etmişti.

Jungkook içerden "Aşkım!" diye seslendiğinde hoca öksürmeye başlamıştı.

"H-hocam iyi misiniz?" diyerek sırtına vurduğumda öksürmeye devam etmişri hoca.

"Tamam, tamam iyiyim" dedikten sonra hoca elindeki bardağı tezgaha bırakmıştı.

O sırada da Jungkook içeri girip "Aşkım benim çıkmam gerek. Seokjin hyung'u alacağım. Ama on beş dakika sürer merak etme" dedikten sonra alnıma küçük bir öpücük kondurmuştu.

Jungkook "Hocam ders ne zaman biter?" diye sorduğunda "Şimdi başlarız derse. Bir dersimiz kaldı zaten o da kırk dakika" demişti.

Jungkook olumlu anlamda kafa sallayıp elimi sıkaca tutunca yavaş adımlarla mutfaktan çıkıp oturma odasına geçmiştik.

"Bebeğim özür dilerim. Seni hiç yalnız bırakmak istemiyorum ama gitmeliyim. Tamam mı?" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

"Eğer bir şey olursa ara yada mesaj at. Ne olursa olsun hemen gelirim tamam mı?" dediğinde tamam demiştim.

"Neden seni böyle bırakamıyorum?" diye sorduğunda sıkıca sarılmıştı bana. "Bilmem" dediğimde ise kıkırdamıştı.

"Seni sevdiğimden olabilir mi acaba?" diye sorduğunda "Evet, büyük ihtimal öyle" demiştim.

Benden ayrılıp dudaklarımdan öpmeye başladığında karşılık veriyordum ona.

Arada dudaklarımdan ayrılıp gözlerime bakmış. Sonra öpmeye devam etmişti.

Jungkook arkadan gelen öksürük sesiyle dudaklarımdan ayrılıp arkama baktığında kaşlarını çatmıştı.

"Artık derse başlayalım mı?" diye soran hocaya olumlu anlamda kafa sallamıştı Jungkook.

"Tamam Bay Lee siz geçin Jae geliyor" dediğinde Bay Lee olumlu anlamda kafa sallayıp elindeki su bardağıyla odaya geçmişti.

"İstersen gitmeyeyim hah? Seokjin otobüsle falan gelir" dediğinde olumsuz anlamda kafa sallamıştım.

"Sen git Jungkook. Zaten on beş dakikaya gelirim dedin. Beni merak etme. Bir sorun olursa ararım" dediğimde gülümseyip alnımdan öpmüştü.

"Seni seviyorum güzelim" diyerek kapıya yöneldiğinde "Ben de" demiştim ona.

"Hoşcakal" diyerek el salladığımda o da bana el sallayarak merdivenlerden aşağı inmişti. Ben de kapıyı kapatıp Bay Lee'nin yanına gitmiştim.

"Evet... Derse başlayabiliriz" dediğimde masada oturan Bay Lee'nin yanına oturmuştum.

Bay Lee "Nişanlı mısınız?" diye sorduğunda olumsuz anlamda kafa sallamıştım.

"Hayır o benim sevgilim"

"Ne zamandan beri?" diye sorduğunda kaşlarımı havalandırmıştım.

"Neden soruyorsunuz?" dediğimde ise "Sizden oldukça büyük duruyor" demişti.

"Büyük zaten" dediğimde ise olumlu anlamda kafa sallamıştı.

"Bir sorun yok değil mi? Zorlama gibi bir şey yok?" dediğinde olumsuz anlamda kafa sallamıştım.

"Ben onu seviyorum Bay Lee" dediğimde ise gülümsemişti bana.

"O zaman derse devam"

...

Yaklaşık on beş dakika sonra Jungkook için dünyanın sonu sayılabilecek bir şey gerçekleşmişti.

Su dolu bardak kenardaki resim defterine dökülmüştü.

"Bay Lee! Ne yaptınız!?"

*ding *dong

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

♥~Oy vermeyi unutmayın~♥

.
.
.
.
.
.
.

Euphoria ✎ Texting | JJK ✓ [Düzenlendi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin