Jae'yi babasının yanına bıraktıktan sonra hızla okula gelmiştim.
Müdürün yanına gidip çıkış işlemlerini halleddikten sonra okul çıkışında o şerefsizi beklemeye başlamıştım.
Demek benim Jae'me dokunmuş öyle mi?
Yaklaşık on dakika içinde okul boşaldığında henüz o şerefsiz okuldan çıkmamıştı. Okul tamamen bolaşınca da onun tek başına geldiğini görmüştüm.
Geniş geniş yürürken kenarda beni fark edince yüz ifadesi değiştirip daha da bir ciddileşmişti.
"Oooo öğretmenim? Sizin bu okulda ne işiniz var? Siz atılmamış-"
"Bana bak şerefsiz piç! Sen kim olursun da JaeEun'a dokunursun!? Ölmek mi istiyorsun!?"
"H-hocam b-bırakın n-nefes.."
Çocuğun boğazından tutup duvara yapıştırdığım için konuşmakta güçlük çekiyordu tabii.
"Neresine dokundun söyle bakayım? Hıh? Nasıl taciz ettin benim sevgilimi?"
"Ö-özür d-dile"
"Sikerim seni de özürünü de!!"
"H-hocam ö-özür dilerim..."
...
Sabah Jae ile birlikte yola çıktığımızda oldukça gergindi Jae Eun.
Jae'yi daha fazla o saçma okulda bırakamazdım zaten.
Arabadan indikten sonra Jae son derece endişeli görünüyordu. Arka koltuktan babası indiğinde de elini Jae'nin omzuna atmıştı.
Okula girdiğimizde Jae'nin babasından izin alarak Jae'nin elini tutmuştum. Tabii bakışlarla...
Jae bir anlık babasına baksa da babası sadece gülümsemişti ona.
İçeri girdiğimizde gideceğimiz ilk yer müdürün odası olmuştu. Nakil işlemleri için başvuru yapacaktı.
Jae ile babası içerideyken ben onların çıkmalarını beklemeye başlamıştım.
Dışarıda beklerken dün o çocuğa söylediğim gibi kapının önüne gelmişti.
Ben ona dik dik bakarken o yere bakıyordu. Arada bir bana baksa da gözlerini kaçırıyordu zaten.
Birak dakika sonra Jae içeriden çaktığında çocuk hemen yanımıza gelmişti.
Jae'nin tedirginliğini geri doğru adım atıp kolumu tutmasından anlamıştım.
"Jae çok özür dile-"
"Git burdan"
Jae bana bakıp koluma daha sıkı sarıldığında elimi beline atmıştım.
"Jae gerçekten çok pişmanım. Çok ama çok özür dilerim. Yaptığım hatayı anladım. Jae n'olur affet beni"
Jae "Jungkook gitmek istiyorum" dediğinde saçlarına küçük bir öpücük kondurmuştum.
Ben "Endişelenme Jae" dediğimde çocuğa gözlerimle işaret etmiştim. O da hemen diz çökmüştü.
"Jae yalvarırım affet beni lütfen. Jae n'olur."
Çocuk yere eğildiğinde Jae geri doğru bir adım atacaktı ama ben onun geri gitmesini engellemiştim.
Kulağına eğilip "Sana hiçbir şey yapamaz güzelim" dediğimde gülümsemişti Jae.
"Jae lütfen affet ben-"
Jae "Tamam kalk git." dediğinde çocuk yerden kalkıp bana bakmıştı. Ben de başımla onu onayladığımda hemen gitmişti çocuk.
Jae bana "Jungkook çocuğa ne yaptın?" dediğinde gülümsemiştim.
"Hiçbir şey yapmadım."
"Çocuğun bir gözü mos mordu ve dudağı patlamıştı. Jungkook çocuk topallayarak yürüyordu?" dediğinde omuz silkmiştim.
"Kapıya falan vurmuştur."
"Of Jungkook..." diyerek yürümeye başladığında kolundan tutup onu kendime çekmiştim.
Ellerimi yanaklarına çıkartıp gözlerimizi hizaladığımda kaşlarımı çatmıştım.
"Kimse sana isteğin dışında dokunamaz anladın mı? Kimse sana dokunamaz. O çocuğa az bile yaptım ben." dedikten sonra alnından öpüp ona sıkıca sarılmıştım.
"Bunu babama söylemeyelim Jungkook. Olur mu?" dediğimde olumlu anlamda kafa sallamıştım.
"Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum güzelim"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
♥~Oy vermeyi unutmayın~♥
.
.
.
.
.
.
.
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Euphoria ✎ Texting | JJK ✓ [Düzenlendi]
Random[Tamamlandı / Düzenlendi] Euphoria okulun sessiz ve çalışkan öğrencisinin kalbini kazanabilecek mi? Jaeeuniee: Kimsiniz peki? Fake hesaptan yazdığınız için kim olduğunuzu bilmiyorum. Euphoria: Bilmemen daha iyi güzelim. Jaeeuniee: Güzelim mi? E...