34. Bölüm | Tae İşe Dahil

7.7K 581 451
                                    

~JAE'NİN AĞIZINDAN~

Babam içeriden çıktığında hemen Jungkook'dan ayrılmıştım.

"Ne oldu baba?" diye sorduğumda bana "İşlemler bir hafta sürermiş" demişti.

"Güzelim sen bir hafta daha buraya gelemezsin." dediğinde Jungkook, olumlu anlamda kafa sallamıştım.

"Baba sen git biz birazdan geleceğiz" dediğinde Jungkook, oldukça şaşırmıştım.

Babama baba mı demişti o?

Babam olumlu anlamda kafa sallayıp koridorda yürümeye başladığında hemen Jungkook'a bakmıştım.

"Neden bu kadar şaşırdın?"

"Sen az önce benim babama baba dedin Jungkook" dediğimde kıkırdamıştı ve ellerini belime atmıştı.

"Senin baban benim de babamdır sevgilim" dediğinde kıkırdamıştım.

"Ve... Senin bu iğrenç okula gelmeni istemiyorum." dediğinde tek kaşımı kaldırmıştım.

"Jungkook sınava çok az vakit kaldı. Ne demek okula gitmeni istemiyorum?"

"Sınava az kalmış olabilir ama ben sevgilimi sokakta bulmadım tamam mı? O kızların ne yapacağı belli olmaz.

Zar zor müdürü tehtid ettim de üç gün uzaklaştırma verdiler onlara.

Sana özel hoca tutacağım tamam mı? Okula gelmene gerek kalma-"

"Jungkook hayır. Babamın durumunu biliyorsun. Burada bile burslu okuyorum ve babam-"

"Ben tutacağım güzelim. Baban değil" dediğinde kaşlarımı havalandırmıştım.

"Jungkook olmaz. Sevgili olalı daha bir hafta olmadı ve sen gelmiş masraflarımı karşı-"

"Ne yani gelecekteki karıma bakamayacak mıyım ben?" dediğinde donup kalmıştım.

"Jungkook olmaz. Ben bunu kabul edemem. Hem bir sürü ders var matematik edebiyat fizik kimya ve niceleri. Cidden olmaz"

"Güzelim ben halledeceğim işte. Neden sorun yapıyorsun ki?

Matematik için Seokjin hyung, edebiyat için Yoongi hyung, fizik için Hoseok hyung... Hepsi hazır." diyerek göz kırptığımda üzülmüştüm.

"Jae neden surat asıyorsun?" diyerek yanağımı okşadığında derin bir nefes almıştım.

"Sen benim için her şeyi yapıyorsun ama ben senin için hiçbir şey yapa-"

"Saçmalama. Sen yanımda ol yeter. Ben sadece seni istiyorum Sadece benim ol istiyorum" diyerek bana sarıldığında ben de ona sarılmıştım.

"Jungkook herkes yarım saatir bizi izliyor" dediğimde Jungkook etrafa bakmaya başlamıştı.

"Ne bakıyorsuz? Zil çoktan çalmadı mı? Dağılın sınflarınıza." dediğinde herkes etrafta koşuşturmaya başlamıştı.

"Böyle koşuşturduklarına bakma. Şuan öğretmen olmadığı bilseler böyle olmazdı" dediğinde yine surat asmıştı.

"Ah Jae yapma böyle..."

"Jungkook elimde değil. Benim yüzümden öğretmenliğinden oldun. Ne yapacağız şimdi? Ah benim yüzümden şu düştü-"

Jungkook dudaklarıma küçük bir öpücük kondurduğunda hemen etrafa bakınmıştım.

"Jungkook ne yapıyorsun? Ya birisi görsey-"

"Beni öpmeyi keser-"

"Jungkook yapma şu-"

"Güzelim sen konuşmaya devam ettikçe ben de seni öpmeye devam edeceğim." dediğinde kaşlarımı çatmıştım.

"E konuşsana?" dediğinde de oflayarak koluna girmiştim.

"Babam aşağıda bekli-"

"Hey! Ciddiyim bak babam bekliyor. Hadi gidelim." dediğimde kıkırdamıştı Jungkook.

Ardından da hızlı adımlarla aşağı inmeye başlamıştık. Tam o sırada da karşımıza Taehyung çıkmıştı.

"Nasıl gidersin!?" diyerek gelip bana sarıldığında ben Jungkook'un elini bırakıp Taehyung'a sarılmıştım.

"Jae ben... Sen gitmezsin sanmıştım. Ah Jae neden gidiyorsun?" dediğinde sırtını sıvazlamıştım.

"Gitmem gerekiyor işte Taehyung" dediğimde yanağımı okşamıştı.

Taehyung "Keşke o kızlara engel olabilseydim." dediğinde Jungkook kolumdan tutup beni geri doğru çekmişti.

"Bay Euphoria kıskanmış sanırım? Öyle değil mi Jae?" dediğinde Jungkook zaten çatık olan kaşlarını daha da çok çatmıştı.

Taehyung "Hadi ama hocam sadece şaka yapıyorum. Hem bana verdiğiniz sözü unutmayın" dediğinde tek kaşımı kaldırmıştım.

"Ne sözü Jungkook?" dediğimde ise kıkırdamıştı Taehyung.

"Ona böyle Jungkook dediğinde garibime gidiyor Jae. Kusara bakma" diyerek elini belime attığında Jungkook derin bir nefes almıştı.

"Taehyung artık boş konuşmasan mı hıh? Hadi Jae gidelim" diyerek elimi tuttuşunda elimi geri çekmiştim.

"Ne sözü Jungkook?"

"Jae başka bir yerde konuşuruz güzelim tamam mı? Lütfen, şimdi değil." dediğinde tekrar elimi tutmuştu.

Jungkook Taehyung'a omuz attıktan sonra elimden çekiştirerek yürümeye devam etmişti.

Aşağı vardığımızda beni hemen babamın arabasına bindirmiş ve okulda işi olduğunu söylemişti Jungkook.

Babam arabayı çalıştırdığı gibi okula doğru hızlı adımlarla yürümeye başlamıştı.

Dur bir saniye?...

Taehyung da merdivenlereden iniyordu?

Taehyung ve Jungkook buluştuklarında Jungkook Taehyung'un kolundan tutmuş ve hızlıca okulun arkasına çekmişti onu.

"Baba! Bir saniye ya ben telefonumu Jungkook'da unuttum. Müdürün odasına girerken ona vermiştim." dediğimde babam olumlu anlamda kafa sallamıştı.

Arabadan inip yavaş adımlara okulun arkasına gittikten sonra koşmaya başlamıştım.

Jungkook'la Taehyung'un yanına geldiğimde duvarın arkasına saklanmış ve ne konuştuklarını... Daha doğruşu bağrışlarını dinlemeye başlamıştım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

♥~Oy vermeyi unutmayın~♥

.
.
.
.
.
.
.

Euphoria ✎ Texting | JJK ✓ [Düzenlendi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin