40. Bölüm | Yalan Yok

6.2K 529 213
                                    

"Ah kapı çalıyor! Bay Lee işte şimdi bittik!" diyerek telaşa kapıldığımda Bay Lee resim defterini masadan alıp sallamaya başlamıştı.

"Çok mu önemliydi?" diye sorduğunda olumlu anlamda kafa sallamıştım.

*ding *dong

*ding *dong

"Kapıya bakmayacak mısınız?" diye sorduğunda olumsuz anlamda kafa sallamıştım.

O sırada da telefonuma bir mesaj gelmişti.

Euphoria: Jae bir şey mi oldu?
Neden kapıya bakmıyorsun?

*ding *dong

Bay Lee "Bence kapıyı açmalısınız" dediğinde hemen odadan fırlayıp kapıya koşmuştum.

Kapıyı açtığımda da Jungkook kaşlarını çatmış bir vaziyetteydi.

"Aşkım beden bu kadar geç açtın?" diyerek bana sarıldığında ne diyeceğimi bilememiştim.

Ayrıca Bay Lee de odada ıslak resim defteriyle duruyordu.

"Duymamışım" diyerek ondan ayrıldığımda bana gülümsemişti.

Seokjin hoca "Aynen hoşbuldum" diyerek arkadan seslenince Jungkook kıkırdamıştı.

"Ah pardon hocam. Buyrun hoşgeldiniz." dediğimde gülümseyerek içeri girmişti.

"Bay Lee nerede?" diye sorduğunda "Odada" demiştim. O da olumlu anlamda kafa sallamıştı.

Jungkook "Hyung sen içeri geç ben birazdan geliyorum" dediğinde Seokjin hoca olumlu anlamda kafa sallayıp oturma odasına geçmişti.

"Gel bakalım" diyerek odaya yönelen Jungkook'un kolundan tutup içeri girmesini engellemiştim.

"Jungkook ellerini yıkamadın?" dediğimde ağzını o şekline getirip olumsuz anlamda kafa sallamıştı. Ardından da "Seokjin hyung eller!" diyerek oturma odasına doğru seslenmişti.

Jungkook Seokjin hocayla lavaboya girerken ben de koştura koştura Bay Lee'nin yanına gitmiştim.

"Lütfen bana yaşadığını söyleyin" dediğşmde bana garip bir şekilde bakmıştı.

"Her neyse. Resimler nasıl?" dediğimde sayfaları açmaya başlamıştı.

"Dikkat edin Bay Lee yırtılmasın" dediğimde olumlu anlamda kafa sallamıştı.

Sayfaları çevirmeye başladığında boyaların akmış olduğunu görmüştüm.

"Resimler mahvolmuş" diye elimi başıma götürdüğümde Bay Lee defteri masanın üstüne bırakmıştı.

"Özür dilerim Jaeeun. Kaza ile oldu." dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

"Ne yapacağım şimdi ben" diyerek masaya yaslandığımda da "Resmin yarısı olmamasına rağmen çok güzel çizmişsin kendini. Fotoğrafa bakarak mı çizdin" demişti.

"Jungkook çizmişti beni" dediğimde kaşlarını havalandırmıştı.

"O zaman sıkıntı büyük" dediğinde derin bir of çekmiştim.

Jungkook "Aşkım neredesin?" diye seslendiğinde "Buradayım" demiştim.

Yavaşça kapıyı açıp yanımıza geldiğinde gözleri masanın üstündeki resim defterine kaymıştı.

"J-jae ne oldu buna?!" diyerek masaya yaklaştığında resim defterini incelemeye başlamıştı.

"Ah hayır inanamıyorum ya. Nasıl olur?" dediğinde yanına yaklaşmıştım. O da ellerini masaya dayayıp kafasını eğmişti.

Çizdiği son resme baktığında içim gitmişti resmen. Çünkü bunu birkaç saat önce bitirmişti.

"Güzelim nasıl oldu bu?" diyerek bana baktığında ben de Bay Lee'ye bakmıştım.

"Bay Jungko-"

"Kazayla su döktüm! Afedersin..." dediğimde etrafa bakıp tekrar resim defterine baktı.

"Lanet olsun ya. Of! Artık çöp bu." diyerek defterini ikiye katladığında çok üzülmüştüm.

Her resim için en az iki üç saat uğraşmıştır kesin. Ve yaklaşık ona yakın resim olduğu var sayarsak...

Katladığı defteri çöp kutusunun yanına atıp odadan çıktığında Bay Lee ile baş başa kalmıştık.

"JaeEun neden ben yaptım dedin?" diye sorduğunda "Çünkü bana kızmazdı" demiştim.

"O kadar uğraşmış seni çizmek için. Gidip ondan özür dilemeliyim" dediğimde olumsuz anlamda kafa sallamıştım.

"Ondan özür dilemezsem içim rahat etmez"

"Hocam hayı-"

"Bay Jeon! Bir gelir misiniz acaba?" dediğinde elimi anlıma vurmuştum.

Kurtarmıştım işte onu. Neden hala üsteliyordu ki?

"Evet?" diyerek içeri girdiğinde Jungkook kaşlarını çatmıştı.

"Bay Jeon. Size söylemezsem olmaz. O resmleri ben mahvettim. Sizden özür diliyorum" dediğinde tek kaşını kaldırıp bana bakmıştı.

Bay Lee "Tekrardan özür dilerim" dediğinde Jungkook "Bize biraz izin verir misiniz Bay Lee?" diye sormuştu.

Bay Lee olumlu anlamda kafa salladığında hızlı adımlarla odadan çıkmıştı.

Jungkook masaya geçip sandalyeye oturduğunda derin bir nefes almıştım.

"Jungkook ben-"

"Güzelim. Neden yalan söyledin?"

Al işte!

"Ş-şey, sen hocaya kızma diye öyle dedim."

"Artık her halt için kendini başkalarının önüne atmayı kessen mi hıh?" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

"Haklısın. Özür-"

Sinirle "Jae Eun özür falan dileme benden! Artık sıkıldım. O adamın senin gözünde yeri ne Jae Eun? Kim bu adam? " dediğinde gözlerim dolmuştu.

"S-sadece öğretmenim" dediğimde ise sinirle gülmüştü.

"Buraya gel" diyerek beni karşısına aldığında masaya yaslanmıştım

"Resimler için üzgünüm." dediğimde ise kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.

"Sana resimler için kızmıyorum. Hem gerçeği yanımdayken neden resimler yüzünden sana kızayım ki?" dediğinde kafamı kaldırıp ona bakmıştım.

"Onlara çok emek verdin ama. Saatlerce uğraştın" dediğimde ellerimi tutmuştu.

"Jae... O adamı tanımıyorsun bile." dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

"Bir daha başkaları için kendini öne atma. Konu ne olursa bir daha yalan yok tamam mı? " diye sorduğunda "Yalan yok." demiştim.

"Uslu kız" diyerek dudaklarıma küçük bir öpücük kondurduğunda gülümsemiştim.

Ellerimi yanağına çıkartıp okşamaya başladığımda gözlerini kapatıp gülümsemişti.

Ben ise ellerimi yanaklarından dudaklarına götürmüştüm. Ordan ise kapalı olan gözlerine.

Ona "Çok güzelsin" dediğimde gözlerini açıp bana bakmaya başlamıştı. Ben ise ellerimi onun yüzünde gezdirmeye devam etmiştim.

"Ne yapıyorsun?" diyerek kıkırdadığında "Seni inceliyorum" demiştim.

"Tamam o zaman" diyerek gözlerini kapatınca gülümsemişti.

Bay Lee "Bay Jeon?" diyerek kapıya tıkladığında "Buyrun Bay Lee" diyerek hızlıca ayağa kalkmıştı Jungkook.

Bay Lee "Ben gidiyorum Bay Jeon" dediğinde Jungkook olumlu anlamda kafa sallamıştı. "Ben sizi geçireyim" diyerek kapıya yöneldiğinde ise arkalarından gitmiştim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

♥~Oy vermeyi unutmayın~♥

.
.
.
.
.
.
.

Euphoria ✎ Texting | JJK ✓ [Düzenlendi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin