41. Bölüm | Beden Time

6.6K 523 228
                                    

Seokjin hoca ile dersimiz bittikten sonra Jungkook ikimizin yanına gelmişti.

"Durumlar nasıl?" diyerek gülümsediğinde "Jae çok hızlı kavrıyor" demişti Bay Kim.

Seokjin hoca evden gittikten sonra Jungkook ile baş başa kalmıştık.

Jungkook "Demek artık baş başayız" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım. Ardından da biraz ciddileşip "Güzelim seninle bir şey konuşmalıyım" diyerek elimden tutmuş ve beni yavaş adımlarla oturma odasına götürmeye başlamıştı.

Birlikte koltuğa oturduğumuzda derin bir nefes almıştı Jungkook.

"Aşkım ben okula geri dönüyorum" dediğinde tek kaşımı kaldırmıştım.

"Peki nasıl?" dediğimde oturduğu yerde biraz daha yanaşmıştı bana.

"Okula müfettiş gelecekmiş. Ve eksik öğretmen kadrosundan dolayı sorun yaşabilirlermiş."

"E bu harika bir haber!" diyerek ona sarıldığımda o da bana sıkaca sarılmıştı.

"Dur bir saniye! O zaman sen okulda olacaksın? E sen orada olursan ben de olabilirim. Değil mi? Yani sen varsan ben de varım." dediğimde gülümsemişti.

"Bu konuyu önce babanla konuşmalıyız Jae Eun. Ne de olsa o kızlar yine o okulda. Ayrıca Taehyung da var." dediğinde Jungkook "Sen de varsın" demiştim ona gülümseyerek.

Biraz duraksayıp "Babanla konuşacağım" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım. O da saçlarıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra elimden tutup ayağa kaldırmıştı beni.

"Hadi bugünkü son dersimize." dediğinde şaşırmıştım.

"Son dersimiz?" dediğimde ise gülümseyip olumlu anlamda kafa sallamıştı.

"Bekle güzelim giyinip geliyorum" dedikten sonra koşar adımlarla yatak odasına gittiğinde meraklanmıştım doğrusu. 

Yaklaşık on dakika sonra içeriden çıkıp yanıma geldiğinde ona bakıp gülümsemiştim.

"Beden dersi mi?" diye sorduğumda olumlu bir şekilde kafasını sallamıştı.

"Sana geçtiğimizde üstünü değiltirirsin. Sonra oradan da parka geçeriz" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

...

İkimiz de eve geldiğimizde Jungkook beni oturma odasında beklemeye başlarken ben odama gidip üstümü değiştirmeye başlamıştı.

Üstümdekiler rahat bir eşofmanla değiştirdikten sonra odadan çıktığımda ilk önce beni iyice süzmüştü Jungkook. Ardından da konuşmaya başlamıştı

"Şu biblolar ne kadar da güzel baksana" dediğinde gözlerim...

"Şu biblolar ne kadar da güzel baksana" dediğinde gözlerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

... biblolar yerine başka yere bakıyordu.

Aklı sıra benim dikkatimi dağıtacak hah?

"Sevgilim ne yapıyorsun?" dediğimde "Ne yapıyorum?" diyerek gülümsemişti gözlerini bana çevirip. Ben yanına yaklaştığımda ise ellerini cebinden çıkartıp kollarını açmıştı.

"Görmemezlikten geleceğim" dediğimde kıkırdayan Jungkook sıkıca dolamıştı kollarını bedenime. Ardından da "Çıkalım mı?" diye sormuştu.

Ben olumlu anlamda kafa salladığımda kenarda duran hazırlamış olduğum çantayı almıştım.

Aşağı indiğimizde ise arabayı es geçip el ele yürümeye başlamıştık. Zaten park da eve çok yakındı.

Parka girdiğimizde Jungkook çantamı alıp bir ağacın dalına asmıştı ve tam karşımda durmuştu.

"Benim yaptıklarımı yap tamam mı?" dediğinde esneme hareketleri yapacağımızı anlamıştım.

Olumlu anlamda kafa salladıktan sonra yaptığı hareketlerin aynısı yapmaya onunla birlikte ısınma egzersizlerine başlamıştım.

Eğildiğinde eğiliyor, kollarını uzattığında da kollarımı uzatıyordum.

Hareketlerden sonra koşmaya başladığımuzda yavaş tempoda koşuyorduk.

Koşu sırasında cebimdeki telefon çaldığında yanımda koşan Jungkook'un gözleri bana öevrilmişti. Ben ise yavaşlayıp cebimden telefonu çıkartmıştım.

Açtığımda ise tamamen durmuştum.

"Efendim baba?"

-

"Yemek mi?"

-

"Neden ben?"

-

"Anladım"

-

"Tamam baba olur"

-

"Hıhı evet"

-

"Tamam baba görüşürüz"

Telefonu kapattığımda Jungkook meraklı bir şekilde bana bakmaya başlamıştı. Ardından da "Ne yemeği aşkım? Ne oldu?" diye sormuştu

Ona gülümseyip "Akşam babamın bir arkadaşıyla yemeğe gidecekmişiz. Onu haber verdi. İki aile olacağız yemekte" dediğimde olumlu anlamda kafa sallamıştı

"Bir saniye ya" diyerek elimdeki telefonu hızlıca aldığında kaşlarımı çatmış ve "Hey?" diyerek ona doğru bir adım atmıştım. "Derste telefonla uğraşmak yasak küçük hanım" dediğinde de dudaklarımı büzmüştüm.

"Hadi devam" dediğinde olumlu anlamda kafa sallayıp koşmaya- Ah pardon... Beden eğitimi dersine devam etmiştik.

Resim öğretmeninin verdiği beden dersine...

...

Mükemmel beden dersinden sonra terden dolayı sırılsıklam olmuştuk ikimiz de. Parktan öıktıktan sonra da yan yana yavaş adınlarla yürüyüp eve doğru gitmeye başlamıştık.

Jungkook "Şu yemekte kimler olcak?" dediğinde "Babamın arkadaşı Bay Nam, onun eşi Bayan Nam, kızı Jin Soo ve oğulları Joo hyuk." demiştim sakin bir şekilde.

"Oğulları mı?" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

"Çok güzel bir akşam yemeği olacak. Bay Nam babamın en eski dostudur" dediğimde olumlu anlamda kafa sallamıştı. "Oğulları kaç yaşında?" diye sorduğunda da düşünmeye başlamıştım.

"Sanırım benden birkaç yaş büyük, ya da... Kaç yaşındaydı ya? Sanırım... Yirmi dört falan olması lazım"

"Gitmesen olmaz" dediğinde ona doğru bakmıştım. "Gitmemi istemiyor musun?" dediğimde ise olumlu anlamda kafa sallamıştı.

"Ama ben istedim diye gitmeyecek değilsin Jae Eun. Gitmen gerekir." dediğinde "Evet" demiştim.

Evin önüne geldiğimizde ise elimi bırakıp alnıma küçük bir öpücük kondurmuştu.

"Görüşürüz sevgilim" dedikten sonra da arabasına binmişti. Ben de ona el sallayıp apartmana girmiştim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

♥~Oy vermeyi unutmayın~♥

.
.
.
.
.
.
.

Euphoria ✎ Texting | JJK ✓ [Düzenlendi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin