28. Bölüm | Karakol

9.3K 681 481
                                    

"Demek engellemek ha?"

Bana sarılırken sorduğu soru ile kafamı kaldırmıştım.

"Evet engellemek. Şuna bak ya bir de soruyor. Tüm öğle arası seni bekledim orada." dediğimde kıkırdamıştı.

"Özür dilemiştim ama?" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

"Seni Jimin ile görünce çok üzülmüştüm. Bir de sizi sarılırken görünce... Onu Euphoria olarak kabul ettin sandım.

Sonra içimden düşündüm. Şimdi ben Euphoria olarak ortaya çıksam bu sefer bana dönecek mi ki?

Jimin'in kuzenin olduğunu bilmiyordum. Bilsem böyle olmazdı. Tekrardan özür dilerim." dediğinde boynuna küçük bir öpücük kondurmuştum.

"Sen tanınmamak için parfümünü mü değiştirmiştin?" dediğimde kıkırdamıştı.

"Vazo çizdiğimiz gün Jin Hyung son anda sıkmıştı onu üstüme. Her ne kadar sinirlensem de sonradan çok teşekkür etmiştim." dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

Kalkmaya yeltendiğim sırada beni bırakmayıp kendine daha çok çekmişti.

"Biraz daha böyle kalalım." dediğinde "Olur" demiştim ve ona sarılmaya devam etmiştim.

Çok bir zaman geçmeden kapı çaldığında benden ayrılmıştı ve alnımdan öpmüştü.

Zaten kapıdan gelen "Açın kapıyı, polis!" sesi beni yeterince germişti.

"Korkma güzelim" diyerek kalkıp kapıya vardığında derin bir nefes almıştı. Kapıyı açtığında ise ben de ağır adımlarla yanlarına gitmeye başlamıştım.

Polis memuru "Hakkınızda şikayet var. Kim JaeEun'ı zorla alıkoyma suçundan bizimle karakola gelmeniz gerekiyor Bay Jeon Jungkook." dediğinde arkadan "Zorla alı falan konulmadım" demiştim.

"Bizimle gelip ifade vermelisiniz" dediğinde de olumlu anlamda kafa sallamıştım.

Polislerle birlikte ilerlerken Jungkook'un yaklaşık iki adım arkasında polislerle birlikte gitmeye başlamıştım.

Polisin yanından ayrılıp Jungkook'un yanına gitmiş ve onun elini tutumuştum. O da gülümseyip baş parmağı ile elimi okşamıştı.

Aşağı inip arabaya bindiğimizde kendimi çok garip hissediyordum. Ne de olsa her gün polis arabasıyla karakola gitmiyordum değil mi?

Yaklaşık yarım saat sonra polis merkezine gelmiştik. Arabadan indikten sonra tekrar Jungkook'un yanına gidecektim ama polis kolumdan tutup beni durdurmuştu.

Jungkook önden giderken bir an arkasına bakmış ve "Merak etme bir şey olmayacak" dercesine gülümsemişti bana.

İçeri girdikten sonra beni ayrı bir odaya almış ve sorguya çekmeye başlamışlardı.

Sordukları sorular şöyledi;

Seni zorla mı tutuyor?

Sana şiddet uyguladı mı?

Sana tecavüz etti mi?

Seni tehdit mi ediyor?

Vs...

Tabii ki de hepsine cevabım "Hayır" olmuştu.

"Biz birbirimizi seviyoruz polis bey ve ortada zorla alıkoyma gibi bir durum yok." dediğimde aynı şeyleri tekrar ve tekrar soruyorlardı.

"Benim on sekiz yaşında olduğumu biliyorsunuz değil mi?" dediğimde olumlu anlamda kafa sallamışlardı.

"Baban böyle şeyler yapmayacağını ve o adamın seni zorladığını söyle-"

"Of böyle bir şey yok! Biz onunla birbirimizi seviyoruz ve zorla yaptırılan bir şey yok!" dediğimde kaşlarını çatmışlardı.

"Peki Bayan Kim çıkabilirsiniz. Ve ifadenizi imzalamayı unutmayın" dedikten sonra iki polis de dışarı çıkmıştı.

Sorgu odasından çıktığımda etrafta Jungkook'u aramaya başlamıştım.

Birkaç dakika sonra yanıma gelen kişi ise Jungkook değil, babamdı.

"Kızım iyi misin? O şerefsiz bir şey yapmadı değil mi?" diyerek sarıldığında onu ittirmiştim.

"Şerefsiz dediğin kişi benim sevgilim baba" dediğimde kaşlarını çatmıştı.

"Yirmi beş yaşındaki koca adamla ne sevgililiğinden bahsediyorsun?!" diye bağırmaya başladığında "Yirmi üç" diye düzeltmiştim onu.

Arkadan Jungkook'un sesi geldiğinde hızlıca arkamı dönmüştüm. Boğazı kızarmış ve dudağı kanamıştı.

"Jungkook ne oldu!?" dediğimde elini dudağına götürüp kanayan yeri silmişti.

"Bir şey yok. Yalan söylediğimi düşünüp biraz zorladılar ama sorun yok." dediğinde babama dönmüştüm.

Jungkook'un üstüne atlayacakmış gibi bir tipi vardı onun.

"Baba, sen ne dersen de. Ben Jungkook'u seviyorum." diyerek Jungkook'un elini tuttuğumda babam gözlerini ellerimize kaydırmıştı.

Bir kaç saniye öyle kaldıktan sonra da kafasını kaldırmış ve bana baktıktan sonra da arkasını dönüp gitmişti.

Arkasından bağırsam da hiç oralı olmamıştı babam.

Sanırım bu yaşadığımız ilk küslük olacaktı.

"Merak etme sevgilim. O seni çok seviyor ve seni affedecektir." dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştım.

Jungkook'a döndüğümde elimi direkt boynuna götürmüştüm.

"Ah ne yapmışlar sana böyle? Jungkook bunu yapamazlar. Hani bir şey olmayacaktı?" dediğinde gülümsemişti Jungkook.

"Eğer gerçekten suçlu olsaydım itiraf ederdim ama?" dediğinde gülümsemiştim.

"Seni seviyorum" diyerek alnımdan öptüğünde bizi çağıran polis memurunun yanına gitmiştik. İfademizi imzaladıktan sonra da polis merkezinden ayrılmıştık.

Polis arabasıyla eve geri döndüğümüzde hızla yukarı çıkmıştık. Eve girdiğimizde Jungkook duş almaya gitmişti. Ben ise mutfağa girmiştim.

Yemeği hazırlamaya başladıktan yaklaşık on dakika sonra da Jungkook yanıma gelmişti.

"Sevgilim? Neler yapıyorsun burada?" dediğinde gülümsemiştim.

"Hmm en sevdiğim çorba. Bayılırım!" diyerek arkamdan sarıldığında da işime devam etmiştim.

"Benim yanımda mutlu musun Jae? Lütfen doğruyu söyle." diye sorduğunda kaşlarımı çatıp arkama dönmüştüm.

"O nasıl soru? Tabii ki de mutluyum." dedikten sonra ellerimi onun ensesine götürmüş ve gülümsemiştim.

Jungkook "Seni seviyorum" dedikten sonra ben de ona "Seni seviyorum" demiştim. Ardından da dudaklarına küçük bir öpücük kondurmuştum.

"Euphoria ben olmasaydım, yine de birlikte olur muydun?" diye sorduğunda tek kaşımı kaldırmıştım.

"Yani benim yerime başka biri olsaydı. Ne bileyim yani... Rastgele bir öğrenci. Ya da başka bir öğretmen?"

"Jungkook ben Euphoria'dan hoşlanmıştım. Bana yazdıklarına ve beni koruyup kollamasına. Benimle üzülüp benimle birlikte sevinmesine vurulmuştum. Beni çok sevmesini sevmiştim. Ve bunları yapan kişi sensin. Başka biri değil" dediğimde gülümsemişti.

"Seni seviyorum güzelim" dedikten sonra da bana sarılıp saçlarımı okşamaya başlamıştı.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

♥~Oy vermeyi unutmayın~♥

.
.
.
.
.
.
.

Euphoria ✎ Texting | JJK ✓ [Düzenlendi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin