Euphoria ✎ Texting | JJK ✓ [Düzenlendi]

27. Bölüm | Baba İle Talking

Jungkook arabayı sürerken yanında sessizce oturmaya devam etmiştim.

"İçeride neler konuştuğunu anlatacak mısın artık?" dediğimde ise ban bakıp küçük bir gülümseme atmıştı. Ama o gülümsemenin zorlama olduğu çok belliydi.

"Bir şey konuşmadık tatlım" dediğinde histerik bir şekilde kıkırdamıştım.

"O zaman karaoke yapıyordunuz değil mi? Yoksa o bağırışmaların başka bir nedeni olamaz" dediğimde derin bir nefes almıştı.

"Şimdi değil güzelim." dediğinde önüme geri dönmüştüm.

Yaklaşık on beş dakika sonra araba durduğunda hızlıca aşağı inmiştik. Geldiğimiz yer de büyük ihtimal Jungkook'un eviydi.

"Gel bakalım buraya" diyerek elini belime attığında yürümeye başlamıştık yan yana.

Apartmana girip merdivenleri çıkmaya başladığımızda içimde kötü bir his oluşmuştu.

Ne konuşmuşlardı ki müdürle? Yoksa okuldan mı atılmıştı?

Ya mesleği elinden alınmışsa?

"Jungko-"

"İşte geldik" diyerek kapıyı açtığında içeri girmişti hızlıca. Ben de gözlerimi devirip onun peşinden girmiştim.

Evi oldukça büyük ve ferahtı. Ne de olsa öğretmen evi değil mi?

"İçecek bir şeyler ister misin güzelim?" diye sorduğunda olumsuz anlamda kafa sallamıştım.

"Peki aç mısın?" dediğinde "Meraklıyım" demiştim.

Jungkook derin bir nefes aldıktan sonra elimi tutmuş ve beni oturma odasına götürmüştü. Kanepeye oturduktan sonra da elini yanağıma çıkartıp okşamaya başlamıştı.

"Bana kızacağını biliyorum ama yine de seni seçtim güzelim" dediğinde kaşlarımı çatmıştım.

"Anlamadım?"

"Müdür bana senin ile işim arasında bir seçim yapmamı istedi."

"Sen de beni seçtin öyle mi? Ah Jungkook sen iyi misin? Kaç yıl okuyup da öğretmen oldun ve şimdi benim yüzümden-"

"Hayır güzelim senin yüzünden değil. Olanlar tamamıyla benim suçum. En başta sana öyle-"

"Yazmamalıydın." diyerek sözünü tamamladığımda kaşlarını çatmıştı.

"Hayır. Sana yazdığım için pişman değilim Jae. Hatta tekrar bir şansım olsa tekrar mesaj atardım sana." dediğinde kafamı kaldırmıştım.

"Seni çok seviyorum güzelim. Hem ayrıca sadece okuldan kovuldum. Hala öğretmenlik yapabilirim. Biliyorsun ki para her şeyi olmasa da çoğu şeyi çözüyor."

Ona sarıldığımda o da bana sıkıca sarılmıştı. Hatta daha iyi sarılmak için beni tek hamleyle kucağına oturtmuştu ve sarılmaya öyle devam etmişti.

"Ben o okuldan gideceğim zaten Jungkook. Keşke benim yerine okulu seçseydin. Hem ayrı okullarda olduğumuzdan sorun da olmazdı." dediğimde hafifçe kıkırdamıştı.

"Ne olursa olsun ben senden vazgeçmem Jae. Ve hayır o okula gitmelisin. Bir sınava gireceksin ve bir aydan az vaktiniz kaldı. Nakil işlemleri derken sınav günü gelip çatacak ve boşuna uğraşmış olacağız. Hem o okulun öğretmenleri çok iyi." dediğinde kafamı boynuna gömmüştüm.

"Babama ne diyeceğim ben?" dediğimde saçlarımı okşamıştı. "Ben konuşurum güzelim" dediğinde de hızlıca kafamı kaldırmıştım.

"Saçmalama Jungkook böyle bir şey yapamazsın!" dediğimde dudaklarıma yaklaşmıştı.