Merhabalar! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir, özellikle bu salgın döneminde. Lütfen maske ve hijyen konusunda gereken özeni göstermeye dikkat edelim. Neticede bunlara uymanız sadece sizi değil, diğer insanları da koruyacaktadır.
Kamu spotumuzu da yayınladığımıza göre sizi oylar ve yorumlar eşliğinde bölüme uğurluyorum 🤣 Bölüm sonundaki duyuruyu okursanız sevinirim. Keyifli okumalar! ❤
~~~
8 Ağustos 2011
Dünün yorgunluğuyla tüm günümü evde yatarak geçirmiştim. Şimdi ise akşam olmuş ve televizyonun önün de deli gibi atıştırmalık yiyordum. Elim boş durunca kendimi garip hissediyordum. Sürekli yiyecek bir şeyler arıyordum. Bu gidişle Ağır Yaşamlara konuk olacaktım.
Yarın akşam İstanbul’a gidecektim. Düşündükçe deliriyordum. Davetteki insanlar bana aşırı yapmacık geliyordu. Ben de zaten çokça kasılıyordum o tür ortamlarda.
Tarık ile bugün konuşamamıştık. Kafedeydi tüm gün. Yarın havalimanına beni bırakacağını söylemişti. Keşke bugün de biraz görüşebilseydik. Bunları düşünürken telefonum çaldı. Sehpanın üzerindeki telefonu elime aldığımda Tarık’ın aradığını gördüm. Heyecan ve mutlulukla telefonu açtım.
“Ayla Hanımla mı görüşüyorum?”
“Ta kendisi efendim. Hangi münasebetten ötürü benim gibi bir insanı rahatsız etme cüretinde bulundunuz?”
“Tarık Bey bu akşam zat-ı âlinizle mühim bir konu üzerinde konuşması gerektiğini söyledi.”
“O halde bize davete icabet etmek düşer. Peki saati de iletti mi size Tarık Beyciğimiz?”
“Elbette. İki saat sonra, yani saat dokuzda sizi, ileteceğimiz konumda bekliyor olacaktır.”
“Kendisine büyük bir zevkle eşlik edeceğimi söyleyebilirsiniz.”
“Tabii ki. İyi akşamlar diliyorum efendim.”
“İyi akşamlar.”
Telefonu kapattıktan sonra odama yöneldim. Bir yandan da yaptığımız konuşmaya gülüyordum. Bu çocuk çok değişikti. Her kelimesi beni güldürüyordu. Tam da ömür geçirilecek türdendi. Ömür geçirmek demişken gerçekten de harika olmaz mıydı? Vasat giden hayatımı varlığıyla şenlendiren bu adamla bir ömür... Sabah uyandığımda ve akşam yattığımda onun gözleriyle karşı karşıya olmak... Hayal etmesi bile harikaydı.
Üstüme her zamanki gibi tişört ve pantolon giyerken bu sefer saçlarımı toplamadım. Biraz taradıktan sonra salık bıraktım. Hava biraz serin olduğundan üzerime ceketlerimden birini giydim. Ufak sırt çantama suyumu, telefonumu ve cüzdanımı koyarak evden çıktım. Bir saatten fazla vaktim vardı ama attığı konuma ancak yetişebilirdim. Taksi beklememi de varsayacak olursak tam vaktinde çıkmıştım. Telefonumu elime alıp taksiyi aradım.
Bir süre bekleyince taksi gelmişti. Taksiye bindiğimde konumu verdim. Camdan dışarısını izlerken akşamları sokakların daha da güzel olduğunun farkına vardım. Kendimi manzaraya kaptırmışken taksicinin sesiyle kendime geldim. Taksinin ücretini ödeyip aşağıya indiğimde dağlık bir alanda olduğumu yeni fark ettim. Akşam vakti ne işimiz vardı burada?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs'ün Afrazesi (Tamamlandı)
Ficção GeralAklını fütursuzca istila eden düşünceler onu çıldırmanın eşiğine getirmişti. Kalbi, her geçen gün bastırmaya çalıştığı özlemin daha da artarak karşısına çıkması sonucu acıyla kasılıyordu. Dile kolay beş yıldır sevdiği adam yoktu. Yurt dışına bir iş...