18.BÖLÜM

196 44 206
                                    

      Merhaba! Yine ben, yine ben... Size -bana göre- efsane olan bir bölümle geldim!

      Bölüm içeriği hakkında bir şey demiyor ve bana bıraktığınız oylar, yorumlar eşliğinde sizi uğurluyorum. Keyifli okumalar! 😌💙

~~~

      Günümüz

      Tarık bilgisayardaki dosyasıyla ilgilenmeye devam ederken içeride tek başına oturan kızımın yanına gittim. Yere oturmuş, sehpanın üzerinde duran defterine resim çiziyordu. Yanına gidip oturduğumda çizdiği resme baktım. Babasını çizmişti. Bana dönen kızım merakla "Güzel olmuş mu anne?" diye sordu.

      "Çok güzel olmuş kuzum. İnat ettin ama sonunda çizdin."

      Bana gülümseyen Güneş ile o gün aramızda geçen diyalogu hatırlayınca ben de güldüm.

      "Neden babanı da çizmiyorsun kızım?"

      "Onu hiç görmedim ki anne."

      "Ama fotoğraflarda gördün Güneş."

      Omuz silkti. "Ya artık fotoğraftaki gibi değilse. Zaman insanları değiştirebilir. Belki babam saçlarını falan boyatmıştır. Bir fotoğrafa bakarak onu çizmek istemiyorum. Onu gördüğümde bizzat aklımda olan görüntüsüyle çizmek istiyorum." dedi.

      Burukça gülümserken gözümün önünde hızlıca olgunlaşan kızıma sarıldım.

      "O günü sabırsızlıkla bekleyeceğim bir tanem."

      Kapı çaldığında Güneş'in yanından kalkıp kapıya ilerledim. Her zamanki gibi neşeli bir şekilde Görkem karşımdaydı. İçeri geçerken bana omuz attı.

      "Ne yapıyorsun Görkem?" diyerek söylenmeye başladım. "Kocacığın geldiğinden beri beni arayıp sorduğun yok. Ah, ben saçlarımı süpürge ettim size. Canım kendim... Kimse değerimi bilmiyor. Kocamcılık kazandı, iyi mi?" diye beni yanıtlayan Görkem ile kaşlarım çatıldı. Tam ona itiraz edecekken Tarık yanımıza geldi ve Görkem'e sıkıca sarıldı. Sırtına sertçe vururken ima ile konuştu.

      "Sen korkma kardeşim. Ben şimdi seni bir güzel arayıp soracağım. O kadar seveceğim ki seni kardeşimcilik kazanacak."

      Görkem'in ensesinden tutup odaya doğru götüren Tarık arkasını dönüp bana baktı.

      "Biz bir iki dakika hasret giderelim. Siz de kızımla takılın karıcığım."

       Bu hallerine gülmekle yetinirken mutfağa ilerledim. Yemek hazırlamaya başlasam akşama kadar ancak yetiştirirdim.

▪︎▪︎▪︎

      Yemeği hazırlamış masayı kurmuştum. Herkesi çağırdıktan sonra beraber yemeğimizi yedik. Neşeli bir biçimde yemeklerimizi yiyince mutfağı toparlayıp içeriye geçtik. Bir süre öyle oturunca Güneş, Tarık'ın elinden tutup çekiştirmeye başladı.

      "Baba, bana masal okur musun?"

      Tarık gülümseyerek ayağa kalktı.

       "Tabii ki kızım. Hadi gel gidelim." deyip uzaklaşan Tarık ile Güneş'in ardından Görkem'in ettiği isyanlar beni kahkahalarla güldürdü.

       "Hep benden isterdin masal okumamı cimcime! Öyle olsun! İkiniz de beni sattınız." diyerek bana baktığında dudaklarımı büzüp yanına oturdum. Bana bakmazken omzuna yumuşak bir yumruk attım.

Venüs'ün Afrazesi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin