Hepinize merhabalar! Geçen bölüm çokça üzüldük. Ama Ayla ile beraber siz de toparlanacaksınız. ❤
Çoğunuzun sınavları başlamış, bitmiş olabilir. Benim gibi tatilden sonra sınavları olanlar da olabilir. Sınavları bitenlere güzel sonuçlar diliyorum, sınavları henüz başlamayanlara da çokça başarılar! İnşallah istediğimiz sonuçlara kavuşuruz. 😅💙
O zaman sizi daha fazla tutmuyor ve bölüme uğurluyorum. Bölüme başlamadan değerli oylarınızı bırakırsanız seviniriim. Keyifli okumalar! ❣🙃
~~~
Günümüz
Yolda dalgınca yürürken yavaş yavaş bastıran soğuk beni montuma daha sıkı sarılmaya teşvik ediyordu. İçim yanarken bundan pek etkilendiğim de söylenemezdi. Adımlarım hastanenin bahçesine girdiğinde omzumdaki çantamı daha sıkı kavradım. Kararlılıkla adımlarımı ilerletiyordum. Hastaneye girdiğimde beni tanıyan çalışanlar şaşkınlıkla yüzüme bakıyordu. Sanırım kalbimin kırıklığı bakışlarıma ulaşmıştı. Son olanları da biliyorlardı. Burada olmamı beklemedikleri aşikârdı. Koridorlarda ilerlerken arkamdan seslenen tanıdık sesle durdum.
“Ayla!”
Arkamı dönüp bana yaklaşan Rabia’ya baktım. Bana sarıldığında hissettiğim muhtaçlıkla ona karşılık verdim.
“Bu kadar erken dönmeni beklemiyordum.”
İşe başlayacağımı düşünüyordu. Başımı olumsuz anlamda salladım.
“Dönmemek üzere son kez geldim.”
Şaşkınlıkla duraksadı bir süre. Sonra kendine geldiğinde eli kolumu buldu.
“Emin misin?” demesiyle başımı yukarı aşağı salladım.
“Bu koridorlardaki her adımım canımı yakıyor. Kendime dahi faydam olmazken başkalarına da olmaz.” diyerek derin bir nefes aldım ve devam ettim.
“Şimdi izin verirsen hemen başhekimin yanına gideyim.”
“Tabii ki git. Ama sonra mutlaka görüşelim.”
“Tamamdır. Görüşürüz.” dememle tekrar sarıldık. “Görüşürüz.” diye karşılık verdiğinde ayrıldık ve ben ilerlemeye devam ettim. Başhekimin odasının önüne geldiğimde gözlerimi sakinleşmek adına bir süre kapattım. Derin nefesler alıp verirken elim zihnimin düşündüğünün aksi bir hızla kapıyı buldu. Kapıyı tıklatmamın ardından içeriden gelen onaylama komutlarıyla kapıyı araladım. Yavaşça içeriye adımladığımda başhekimimiz de ayağa kalktı. Gözleri tedirginlikle üzerimde gezerken telaşla sordu.
“Ayla Hocam? İyi misiniz? Açıkçası sizi bu kadar hızlı aramızda görmeyi beklemiyordum.”
Uzattığı elini sıkıp otururken o da oturdu. Çantamdan çıkardığım istifa dilekçesiyle gözlerim doldu. Kendimi güçlü tutmaya çalışırken senelerimi verdiğim eğitim hayatımı gözümün önünden geçirdiğim. Zorluklarla geldiğim bu noktayı buna tezat bir şekilde kolayca kendi ellerimle siliyordum. Başhekim uzattığım kağıdı eline alırken kaşları çatıldı. Gözleri kabaca yazılanların üstünde gezindiğinde elleriyle burun kemiğini ovaladı. Oturduğu sandalyede geriye yaslanırken nefesini yavaşça dışarıya verdi. Sonrasında ise o soruyu sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs'ün Afrazesi (Tamamlandı)
Ficción GeneralAklını fütursuzca istila eden düşünceler onu çıldırmanın eşiğine getirmişti. Kalbi, her geçen gün bastırmaya çalıştığı özlemin daha da artarak karşısına çıkması sonucu acıyla kasılıyordu. Dile kolay beş yıldır sevdiği adam yoktu. Yurt dışına bir iş...