Merhabalar! Yeni bölüme hoş geldiniz. Nasılsınız? Keyifler yerindedir umarım. 💙
Çok uzatmıyorum ve sizi bölüme uğurluyorum. Beğendiyseniz oy vermeyi; sizi güldüren, ağlatan, düşündüren satırlara fikirlerinizi bırakmayı unutmayın. Sizinle satırlarda buluşmak beni de mutlu ediyor. Keyifli okumalar!
~~~
4 Temmuz 2013
Sabah erkenden uyanmış ve Şirince Köyü’ne doğru yola çıkmıştık. Bugün evleniyorduk! Hala hayal kadar güzel geliyordu. Arabayı kullanan sevgilime döndüm. Dikkatlice yola bakıyordu. Kenarda duran elini elime kenetledim. O da kenetli ellerimizi dudaklarına yaklaştırıp elimi öptü. Sonra bana saniyelik bir şekilde dönüp gülümsedi. Bu hareketiyle ağzımdan ufak bir kıkırtı çıktı. Aklımı yerinde hissetmiyordum. Mutluluktan sarhoş olmuş gibiydim.
Yolu sürdürürken Tarık’ın telefonu çaldı. Görkem arıyordu.
“Alo, Görkem?”
“Tarık, her şey hazır kardeşim. Bir sıkıntı da yok.”
“Tamam, biz de geliyoruz. Çok teşekkür ederim kardeşim.”
“Hiçbir şeyi senin için yapmadım nemrut suratlı. Her şey biricik yengem için.”
Telefon hoparlörde olduğu için duymuştum. Genişçe gülümserken mutlulukla bağırdım.
“Teşekkür ederim yengesinin bir tanesi!”
“Yengecim ben kaçıyorum. Hadi hızlı geliver. Görüşürüz!”
“Görüşürüz!”
Telefon kapandığında yolumuza devam ettik. Yaklaşık yarım saat sonra varmıştık. Arabadan inerken etrafıma göz gezdirdim. Tarık’a aşkımı itiraf ettiğim yerde evlenmek istemiştim. O gece kaldığımız kulübenin süslenmiş haline mutlulukla bakıyordum. Resmen iki senedir hayatımdaydı bu adam. Nedense önceden de yanımda olduğunu hissediyordum. Kasvetli geçmişimi dahi renklendirmişti sevgilim. Görkem’in yanına ilerlemişti. Onunla ciddiyet içinde bir şeyler konuşuyorlardı. Bu halini sırıtarak izlemekle yetindim. Bir süre sonra kafası bana çevrildi. Daha da geniş gülümsedim.
Şapşal ikilinin yanına ilerlerken kulübenin içinden çıkan Rabia’yı gördüm. Onun bu kadar erken geleceğini bilmiyordum. Sevinçle yanına gittim ve ona sarıldım.
“Hoş geldin canım benim!”
“Asıl siz hoş geldiniz gelin hanım.”
Yanaklarım kızardığında Tarık’a döndüm. Bana bakarak manalı bir şekilde sırıtıyordu. Bakışları sebepsizce daha da kızarmama sebep olurken ellerimle yüzümü yelpazelemeye başladım.
“Ayla, sakin ol kızım. Adamın bir bakışıyla öleceksin resmen. Akşam ne yapacaksın bilmiyorum.”
Kaşlarımı çatıp ona döndüm. Omzuna vurarak “Şöyle konuşmasana ya!” dedim. Kıkırdayarak yanıtladı beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Venüs'ün Afrazesi (Tamamlandı)
General FictionAklını fütursuzca istila eden düşünceler onu çıldırmanın eşiğine getirmişti. Kalbi, her geçen gün bastırmaya çalıştığı özlemin daha da artarak karşısına çıkması sonucu acıyla kasılıyordu. Dile kolay beş yıldır sevdiği adam yoktu. Yurt dışına bir iş...