Bir hafta boyunca ilk günkü gibi yorulmasam da baya sıkıcı geçmişti. Her gün mesafeli davranıyordu ama nedense sabahtan beri biraz daha yakın olmuştu ve ben ne olduğunu kavrayamamıştım. Kişilik bozukluğu filan olabilir mi?
Bir haftadır onunla çalışıyorum ama böyle saçmalık görmedim! Hayır yani bu bir şaka filan olmalıydı. İlk gün çok sıkıcı bir iş tempom filan olacak sanmıştım ama bu kesinlikle her şeyi değiştiriyordu.
Saçları geçici mora boyatmış. Üstüne de Siyah kıyafet giyinmiş ajan gibi duruyordu. Eğlence sektörü için arada bir kılık değiştirip halkın arasına karışır ve şirketin durumunu yoklarmış. Hah! Cidden garip birisiydi. Onu çözemiyordum.
Şu anda benim de aynısını yapmam için boya uzatıyordu. Ve ben kesinlikle saçımı boyamayacaktım! Anın da kafamı iki yana salladım.
"Namjoon Bey durum garipliğinin farkında mısınız? İşlerle kim ilgilenecek?" diye meakla sorduğum da gözlerini devirdi.
"Şirkette benden başka 6 ortak var Min-Young. Onları geçtim kocaman şirkette binden fazla çalışan da var. Benim işim ortakları bir araya toplayıp bağlarını kuvvetlendirip yön vermek. Saha görevi benim günlük görevlerim arasında hadi lavaboya gir yoksa ben yapacağım." Elinde ki boyayı aldım. Ardından oflayarak lavaboya doğru adımladım.
"Patrona oflanmaz Bayan Kim!" dalga geçerek söylemişti ben de tepki vermeden lavaboya gittim. Diplerim zarar görmesin diye oralara daha az sürmüştüm ve geçişli olmuştu. Verdiği siyah kıyafetlere de tuhaf tuhaf bakarak giyindim ardından lavabodan çıktım.
"Heh çok güzel olmuş hadi gidelim." diye kafasıyla kapıyı gösterdiğin de göz devirmemek için kendimi sıktım.
"Peki!" diye arkasından adımladığım da gülerek önden gitmişti.
"Hadi gül bak çok eğlenceli."
"Evet ama abim saçımı boyadığımı görürse beni öldürür." diye isyan ettiğim de beni çok da takmadığını fark ettim
"Bir şey olmaz zararsız, geçici bu hadi." kafamla onu onaylayıp peşinden gitmeye devam ettim.
____
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RM Big Boss (Tamamlandı)
AdventurePatron ve sekreter arasında geçen küçük çaplı maceraları anlatan kısa bir hikaye.. Namjoon- "Hayır Min-Young benim sekreterim yani bana emanet."