33

499 27 11
                                    

Namjoon'un ağzından duymaya hazır mısınız barı?

Gözlerimi hastane odasında açtım. Tanrım! O NE LAN? En son Min ile öpüşüyordum. Yanlız baya iyi öpüştük sjsjsj. Bir dakika o nerde. Odada Jungkook ve jin var.

"Jungkook."

"Hyung çok korktum. Nasıl hissediyorsun?" diye endişeyle elimi tuttu. Kıyamam ağlıyor bizimki sulu göz sjsj.

"İyiyim. Ne oldu?"

"Hyung Min-Young ile araba kazası geçirmişsiniz. Yolun ortasında ne işiniz vardı cidden?" Öpüşüyorduk! küçücük çocuktan azar yemediğim kaldı iyimi. Bir dakika Min ?

"O iyimi? Hemen yanına gitmeliyim." diyerek kalkacakken jin buna engel oldu.

"Namjoon, Min iyi henüz uyanmadı biraz dinlen sonra gidersin yanına." kafamı hızla sağa sola salladım ve serumu çıkarttım. Ahh canım acıdı. Neyse? Ahh bacağım. Neyse? Ah kolum. Neyse?

"Hyung daha yürüyemiyorsun bile çarpmadığın yer kalmadı. Bekle sen ben sandalye getireceğim hastanen güvenliği için en azından. Bir yerleri kırarsın filan." Küçücük veletten gördüğüm muameleye bak.

"Bak hele velede bak sen hala süt içiyorsun lan bebe." ikisi de bön bön bakmaya başladı.

"Hyung narkozun etkisi filan çoktan geçmesi gerek sen neden hala böylesin ki?"

"Ben hep böyleydim. Git hadi getir şu sandalyeyi." Jungkook beni onaylayıp tekerlekli sandalye ile geldi.
Min'in odasının önündeyim içeri girmeye o kadar korkuyorum ki? Jungkook kapıyı açıp beni içeri soktu.

Sevgilimin dudakları bembeyaz olmuş. Jungkook beni yanına bıraktı bende ellerini tutup uyanmasını bekledim. Başında ki sargıyı okşuyordum diğer elimle. Benden daha çok hasar almış. Neden ben değil ki? Taehyung beni görünce geçmiş olsun diyerek çıktı odadan. Onu görmemiştim bile.

Bir süre sonra gözlerini açtı yavaş bir şekilde. Ayağa kalkıp anlından öptüm.

"Sevgilim iyi misin?" bir süre baktı tepkisiz bir biçimde. Ne düşünüyordu. Kaşlarını çatmış öylece bakıyordu etrafa.

"Min iyi misin?" Yoongi hyungun sorusu üzere sonunda dudaklarını araladı.

"Kimsiniz?" What the h*? Harika oldu.

"Sevgilim benim Namu. Hatırlamıyor musun?" başını olumsuzca salladı ama yavaşça başı acıyordu herhalde. Tuttuğum eli çekince boşluğa düştüm adeta. Olmaz ama ben sana daha yeni kavuşmuştum. Dudaklarını yeniden hissetmiştim. Odaya Taehyung girince hemen endişe ile Min-Young'un yanına gitti. Elini tuttu.

"Minnie iyi misin canım he?" diyerek anlından öptü. Min ise kaşlarını daha çok çattı.

"Minnie mi?" Tae şaşkınlıkla gözlerini açtı.

"Adın Min-Young." diyebildim sessizce yere bakarak.

Tae-"Ne oluyor Namjoon?" dedi kızgın bir ifade ile.

Kook-"Hyung galiba Min hafızasını kaybetmiş." ben nasıl bu kadar sakin kalabiliyorum ki? Hala şok içindeyim galiba.

Min-"Kaç tane adım var benim. Ayrıca siz ikiniz neden beni öptünüz? İkinizi birden birden mi idare ediyordum? Hah!"

"Saçmalama senin sevgilin benim."

Min-"Diğeri daha yakışıklıymış tüh." YUH!

Tae-"Ne zamandır bu kadar arsız oldun sen?" diyerek ona kaşlarını çattı.

Min-"Sizi ilgilendireceğini sanmıyorum zira diğeri benim sevgilimmiş."

Tae-"Evet çünkü ben senin abinim." şaşırsa da bu kısa sürmüştü.

Min-"Her neyse?" Şaşırma sırası bizdeydi. Bu kıza ne oldu böyle. Yanına gidip elini ellerimin arasına hapsettim.

"Şaka yapma bu dünyada benden bile daha çok değer verdiğin tek kişi abin senin. Bir keresinde odadan beni kovup onunla bile uyumuştun."

Min-"Ahaha çok salakmışım." O benim sevgilim olamaz değil mi?

Tae-"Minne bu sen değilsin kardeşim yapma bana bunu sensiz yaşayamam ben." diyerek diğer elini de o tuttu. Kızgın bir ifade ile iki elini de çekti.

Min-"Ehh yeter be sizle mi uğraşacağım? Sıktınız beni. Şu tavşan surat daha tatlı. Hey sen gel bakiyim buraya." herkes şaşkınlıkla ona bakıyordu. Kook biraz afallayıp yanına gitti.

"Adın ne?"

"Jungkook."

"Tamam kook. Sen benim yenimsin hadi bara gidelim." Lütfen her şeyin şaka olduğunu söyleyin.
Jungkook onu onaylarıp dudaklarından öptü.
HAYIRRRR!

RM Big Boss (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin