Herkes cüce iken benim abim neden pamuk prenses oldu ki? Gülmemek için o kadar zor tutuyorum ki kendimi. Hayır bir de yakışmıştı kerataya! Kimseye fark ettirmeden telefonumun video tuşuna basıp bu tatlı hallerini çektim. Daha sonra koz olarak kullanılsın!
Gösterilerini sergilerlerken o kadar komikti ki! Gülmekten yarıldım. Müziğin bitmesi ile video kaydını durdurup direk Tae'ya odaklandım. Yanımda diğer sekreterler de var hatta Soo Bin de burada. Ona daha önceden durumu izah ettiğimizde bu işin eğlenceli olacağını söyleyerek küçük sırrımızı da saklayacağını söylemişti.
Soo Bin arada bir abim ile evde çalışırdı. Bu yüzden çok sık karşılaşırdık. Ama daha önce ortakları ile karşılaşmamıştım çünkü genellikle ya barda buluşurlar ya da iş yerinde takılırlar. Genelde bir evde buluştukların da Tae'nin söylediğine göre bu Jin'in evi olurmuş çünkü Jin'in mutfağında yok yokmuş. Bu arada galiba Tae, Soo Bin'e boş değil ama neyse hallederler.
Taehyung- "Merhaba ben Tae." diyerek elini uzattığın da düşüncelerimden kurtulup bu ana gülmemek için zor durdum. Her an ona gülmekten pot kırabilirim.
"Ben Kim Min-Young." diye elimi uzattığım da hafif eğildi.
Tae- "Tanıştığımıza çok memnun oldum. Çok güzelsiniz." diyerek elimi öptü. Namjoon ve diğerleri hayırdır bakışı atıyordu. Ben de öyle çünkü salak abim kendini ele veriyordu.
Jungkook- "Min-Young hatırladın mı beni? Geçen çarpmıştın bana." Dans ederlerken biraz tanıdık gelmişti ama bu kostüm üzerindeyken pek tanıyamamıştım.
"Evet. Af edersiniz bu kostümün içinde tanıyamadım." dediğim de en içten şekilde güldüğüne emindim çünkü gözleri parlıyordu. Sadece bana değil ortaklarına bakarken de böyleydi. Sanırım çevresinde ki insanlara değer veriyordu ve bu herkeste olan bir durum değildi.
Namjoon- "Neden bir tek benim sekreterimle ilgileniyorsunuz? Diğerleri ne güne duruyor?" diye kaşlarını çatarak sorduğun da bir şey diyememiştim. Çünkü ne diyebilirdim ki?
Tae- "Onlar evli ve yaşlı bir benim ve senin sekreterin güzel.. Min-Young sevgilin var mı?" diye Namjoon'u önemsemeden anın da bana döndüğün de başta biraz irkilmiştim. Sonra düşününce anladım. Aklınca sevgilim olmadığını yoklayacak. Her ne kadar göz devirmek istesem de herkesin içinde garip kaçacaktı bu yüzden şimdilik içim de tuttum.
Namjoon-"Oha lan sekreterime yürüme yavaş gel." diye dehşetle konuşunca kaşlarımı çatarak ona baktım. Ona neydi ki yani?
Tae-"Ya Huyng bir dur da sorumu cevaplasın." geçen gün habersiz evden çıktım diye sevgilim var sanıyor ama yalan söylemek istemem. Sadece yalnız kalmak için sahile gitmiştim ve sokak çocukları ile oynamıştım. Tae onlarla oynamamı istemiyordu çünkü onların pek tekin olmayan mahalle abileri vardı ve Tae bu konuda korkmakta haklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RM Big Boss (Tamamlandı)
PertualanganPatron ve sekreter arasında geçen küçük çaplı maceraları anlatan kısa bir hikaye.. Namjoon- "Hayır Min-Young benim sekreterim yani bana emanet."