12

785 42 22
                                    

"N-nasıl ya. Bildiğin abilerden. Hani şu öz. Hani aynı karında doğan. Hani babanızın annenizi-" bunun sonucu hiç iyi gitmiyor. Hemen ağzını elim ile kapattım.

"Namjoon! Sus. Ne saçmalıyorsun? Evet o. Bunu söylemedim çünkü kademe kademe çalışıp yükselmek istedim. Tecrübe kazanmak istedim." Elimi yavaşça tutarak ağzından çekti ama hala tutuyordu.

"Bana neden o gece söylemedin?" bakışlarından korkmalı mıyım? Daha önce görmedim de.

"Söyleyecektim ama sen beni susturup hakaret ettin." yere baktım. Elimi çekmek istedim ama bırakmadı.

"Ben çok sinirlendim. Önce onun yarasına baktığında da iyice sinirlendim. Neden ben değil diye? Tae'ye de bayağı bir hakaret ettim vurdum ona. Sadece kardeşini korumaya çalışıyordu. Ah! Tam bir aptalım." diyerek kafasını arkasına yaslayınca kafamı kaldırıp ona baktım.

"Bu önemli değil bilmiyordun sonuçta... Ama bir şey soracağım. Ya gerçekten onlardan birine aşık olsaydım? O zaman bu durum seni neden bu kadar ilgilendiriyor ki? Bu onunla benim aramda bir şey." dediğim de elimi bırakıp kemerini taktı.

"Min aramız kötü olsun istemiyorum sus lütfen. Arkadaş olduğumuz içindi."

"Tamam." gülüp önüne döndü ve arabayı çalıştırdı.

"O zaman eskisi gibi şarkı söyleme zamanı." diyerek radyoyu açtı. 32 diş sırıtmaya başladım. Bu kadar kısa sürede tüm kini kayboldu resmen.

Yine yol boyunca bağıra şarkı söyledik. Arada benzin alınca atıştırmalık aldım. O araba kullandığı için bir tek ben yiyordum. Krakerlerden birini onun ağzına götürdüm. Önce krakere sonra bana baktı ve gülüp krakeri ağzına aldı.

"Yemek istediklerini söyle ben sana veririm." dediğim de yavaşça kasını kaldırıp indirdi.

"Arada bir kraker versen yeter."

"Tamam." diyerek ağzına 5 tane sıkıştırdım. Zar zor alınca kahkahama engel olamadım. Zorlukla yuttu.

"Bunun bedelini ödeyeceksin. Ben de senin ağzına bir şeyler tıkacağım." Yahu ne diyon? Bunun bedeli ne olabilir ki? Biber filan mı tıkacak? Fesat düşünme Min! Fesat değil! Biberden filan bahsediyor! Ne ara bu kadar arsız oldum ben ya?

"Hıhı tıkarsın." o tehdidi gülerek söylediği için ben de gülerek tepki verdim.

____

Çok güzel bir dağa geldik. Ama ikimizde ince giyinmiştik. Bu yüzden arabadan indiğimizde Namjoon hemen yanıma gelerek sıkıca kolunu bedenime sararak beni bir mağazaya götürdü. Yakınlığı tedirgin etse de göğüsü sıcacıktı. Üstümüze hemen bir şeyler giyinip kabinden çıktık. Biraz da mağaza da dolaştık. Bana beresini gösterirken ondan alıp kendime taktım.

"Bana daha çok yakıştı." dedim. Yanıma gelip bereyi sağa sola çevirerek saçımı karıştırdı. Ben de 'yah!' diye bağırarak onu kovaladım. Sonra durdu o bir anda durunca bende sırtı ile çarpıştım. Ne sertmiş ya! Gülerek bana döndü. Saçımı bozduğu için ben de onun saçını karıştırmak için ayak ucuna kalktım. Saçını dağıtırken kolumdan tuttu ve kendine çekti.

"Tamam bozma." dedi gülerek. Yakınlığı yine kalbimi patlatacak kadar hızlandırmıştı. Kokusu yine burnuma dolmuştu. Zor da olsa gülüp geri çekildim. Neden bir anda böyle bakmaya başladı ki? Daha önce hiç bu kadar derin bakmamıştı bana.

 Neden bir anda böyle bakmaya başladı ki? Daha önce hiç bu kadar derin bakmamıştı bana

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
RM Big Boss (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin