Bölüm - 18

137 21 17
                                    

Omzum bir kac kez dürtülünce gözlerimi yavaşca araladım.

"hadi kal akşın ders bitti." dedi alper.

Yeni uyandıgım zamanlar pek konuşmayı sevmezdim o yüzden hic konuşmadan sıramın üstündeki göstermelik defteri cantama koyup sınıftsn cıktım.

Okulun bahcesine inince telefonumu cıkardım ve cıkışta gelecegini söyleyip ortalıkda gözükmeyen savaşı aradım. Beni meşgule atmasına sinirlenemeden okulun önüne lüks bir arac yaklaştı ve camı acıp bana el salladı. Yavaşca ona dogru ilerlerken ikizler benden önce koşup arabaya bindiler. Arka kapıyı actım ve bende yerleştim araba hareket etmeye başlayınca arkadan evrenin bagışırını duydum ve kafamı cevirdigimde koşup arabaya yetişmeye calışmasını izleyip güldüm.

Arabaya binip söylenmeye başladı "beni almadan nereye gidiyorsunuz ya" dedi sinirle.

"deminki gibi rahatca gidecektik işte." dedi alpay gayet ciddi.

Arabayla eve gidene kadar konuşulmadı daha ben ise İcim icimi yiye yiye eve gitmeyi bekledim herkes arabadan inip eve gecerken ben arabada kaldım. Bu durum alperin dikkatini cekmiş olacakki bagırdı kapının ordan "akşın geldik haberin olsun." dedi.

"biliyorum siz gidin benim biyere ugramam lazım savaş götürecek beni." dedim. Kafa sallayıp eve girdi.

Arka koltuktan ön koltuga gectim ve savaşa döndüm "ee burda mı konuşacagız yoksa biyere gidicek miyiz?"

"yok gidicez" diyerek arabayı calıştırdı ve evin yolundan cıktık.

Geldigimiz cafenin önüne arabayı park edip indik. O önde ben arkada onu takip ediyordum. Oturduğumuz masa pek orta yerde olmadıgı icin icim rahattı.

"akşın ben bunu cok düşündüm ve ilişkimizi gerci ilişkiyse senin gözünde biraz ileriye gidip evdekilere söylesek mi." o sırada ictigim du bogazıma takılmış durumda öksürüp tuttu beni.

"savaş ne dediginin farkındasın degil mi? Ateşin mi var acaba." diyerek elimi alnına tuttum. Elimi alnından cekip tuttu ve
"ciddiyim ben akşın böyle gizli gizli konuşmak görüşmek bana göre degil"

Derin bir nefes aldım evet bu istedigim bişey ama bana cok erken gelmişti bu durum.
"savaş bu biraz erken hicbişey ciddi degil hem dayımın yüzüne nasıl bakarım." dedim tereddütle.

Yüzünün asılması canımı sıkmıştı.
"akşın ben bir teklif sundum,  gizli saklı bir ilişki istemiyorum kararını ver." dedi bana.

"savaş üzgünüm ama bunu hemen söyleyebilecek ciddi bir ilişki olarak görmüyorum" der demez yanlış bir cümle kurdugumun farkına vardım.
Tam devam edicektim ki "tamamdır ben anladım." dedi ve masadan kalkacaktı ki elini tuttum

"öyle demek istemedim yanlış cümle kurdum yani henüz daha yeniyiz ben güvenemiyorum ikimizde inatız birbirimize katlanabilecegimizden emin degilim bir süre daha gecseydi belki..." cümlem tamamlanmadan elini hızla cekti ve

"ben dedim diyecegimi bundan sonra bir ilişkide yok meraklanma." diyerek beni cafede yanlız bırakıp cıkıp gitti.

Başımı ellerimin arasına alıp düşündüm yanlış olan ben degildim daha ne kadar olduki hemen herkese söyleyelim. Yerimden kalkıp cafeden cıktıgım gibi bir taksi cevirip evin adresini söyledim. 

Eve geldigim gibi kimseyle tek kelime etmeden odama cıkıp yataga yattım. İcimin darlanmasını bir kenara atıp uyumaya calıştım. 

 &&&&&&&&&&

Yemek masasında oturmuş savaşın ilk günki soguk ve umursamaz bakışlarına maruz kalmış durumdaydım. Ayagımla uzun ugraşlar sonucu ayagını dürttüm ve bana bakmasını saglamaya calıştım. Ayagımı itip bana sertce baktı. Oflayıp yemegime geri döndüm. 

"cocuklar yarın aile dostumuz olan şahin beyin kızı nişanlanıyor oraya gidicez  haberiniz olsun ha bu arada savaş sende geliyosun itiraz istemiyorum." savaş bişey diyemeden dayım masadan kalktı. 

"kanka dışarı  cıkalım mı?" diye sordu alpay.

"nereye gidicez?" dedim pek hevesli olmayan ses tonumla.

"sahile iner dondurma falan yeriz maksat dışarı cıkmak ya kola cekirdekde yapsak kafi." onun hevesini kıramayıp kabul ettim.

Odama cıkıp üstümü degiştirirken savaşı gördüm.

Kolunu tutup "savaş yapma böyle bak" dedim aglamaklı sesle.

Hic oralı olmadan kolunu cekip
"akşın ben cok ciddiydim seninle ama sen öyle degildin anlaşılan daha fazla uzatma benim icin bu iş son buldu artık." agzım acık dediklerini dinliyordum.

"savaş şuan cocuk gibi inatlık yapıyosun sana sadece biraz daha zamana ihtiyacımız var demek istedim." savaş dediklerimi duymadan odasına girdi.

Ayaklarımı yere süre süre odama girdim ve ince herhangi bir sweatle tayt giyip odadan cıkıp ikizlerin odasına girdim. Onlarda hazır beni bekliyorlardı anlaşılan.

" haydiii sahil keyfi yapalım. " diye kapıya dogru bagırdı alpay.

"her zaman böyle yapıyorsun sahile indikten 5 dakika sonra sıkılıyorsun." dedi alper.

"sen sus şomagızlı, bu sefer sıkılmicam kızlarıda cagırdım." dedi alpay mutlulukla.

Alper neden bu plana uydum der gibi eliyle kafasına yavaşca vurup
"desene yine sacma sapan sorunlar yaşicaz."

ANSIZINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin